Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Kasım '17

 
Kategori
Dostluk
 

Gönül Adamı Olabilmek

Gönül Adamı Olabilmek
 

Gönül adamı isen sabah kızdığın insana akşamüstü hiç kızamaz ve barışırsın


Umarım bombalar, patlamalar, katliamlar, şehitler biter. Gerçekten çok travmatik bir dönemden geçiyoruz. Siz de kabul edersiniz ki hayat bir hayli zor. 

İnsanın hedefi bu değil ki! Onun amacı kendini tanımak-bilmek, hidayete ermek. Bu olmuyorsa, en azından çevresinde iyiyi ve doğruyu bulan biri olarak kabul edilmiş olmaktır hedefi. 

Ne var ki birbirini seven insan göremiyoruz ortalıkta. Kimsenin kimseye tahammülü yok. ”Sen benim adımı nasıl ağzına alırsın?”, “sen benim kim olduğumu biliyor musun?!” durumları bizi yedi bitirdi. 

Saygıyı kaybettik, dedikoduyu yapmayı, birbirimizi ispiyon etmeyi marifet saydık. 

Gerçi hata yapabiliriz, öfkelenebiliriz ama bunlar kısa sürmeli. Birbirimizi dinlemeyi, özür dilemeyi öğrenebilmeliyiz. 

Haklı olduğumuz konuda bile sessiz kalabilmeliyiz.                                    

Tartışma ortamları yaratılıyor ise düzelemiyeceğiz demektir. Gönül adamlığını bir tarafa bırakın, hayvansı bir konuma düşeriz. Ayrıca mutsuzluktan rengimiz solacak duruma gelir.

Aslında “biz gönül dostuyuz, gönül adamıyız” dememiz gerekir ama diyemiyoruz. Şayet basiretle yaşantılara bakarsanız, kimin gönül adamı olup olmadığını anlarsınız. Ama derin görüş yoksa, gönül adamını değil sokaktaki adamı bile tanıyamazsınız. 

Bu konumu açığa çıkartan şey; Hipotalamus ile kontrol altında bulunmayan beyin sapının kendi haline bırakılması, zamanla otonom sinir sisteminin çökmesini, sosyal yaşamda aksaklıklar bir yana toplumsal faciaları dahi oluşturabiliyor olması.

Dikkat edilmesi gereken nokta beyin çalışma sistemini bilmek. Bir diğer husus ise astrolojik ve diğer tesirlerin yoğunluğu.

Özetlemek gerekirse Allah yanlı olmayan sevgilerden, hiçbir şey ifade edemeyen, menfaate dönük yaklaşımlardan ve bahsini ettiğimiz tesirlerden uzak olmalı gönül adamı. Beklentili insanlardan da kaçmalı.

Bakın ‘ahmaklardan kaçar gibi kaçın’ diyor Hz İsa. 

İnsan kendine bakmalı, aynada kendisini görmeli. Kendi pasif alan şeklinde oluşan ve zanla ifade edilebilecek hayali düşüncelerini değil, özde açığa çıkan bilgileri ile gerçekleri yakalayabilmeli ve bu farkındalıklarla yaşamını sürdürebilmeli.

Ortada Kur’an’ı derinlemesine incelemeye yarayan bilimsel konular ve muhteşem bir beyin örneği varken, sana gelen 3-5 bilgiyle hazımsızlık yapıyor ve kusman söz konu oluyorsa nerde kaldı sevgi, nerde kaldı bu gönül birliği.

Gönül adamı isen sabah kızdığın insana akşamüstü hiç kızamaz ve barışırsın.

Bunun için ne gerekiyorsa yapmalı ve yaptığında samimi olmalısın.

Ancak yukarda bahsini ettiğim gibi sahip olmadığın özelliklerle ilgili söylemek istiyorum, bir takım konulara girmek kolay değildir. Girersin, beşeriyet batağında boğulursun.

Unutma sendeki bu beşeri özellikleri kimse değiştirmez; mevcut etiket hallerinin farklı olmasını ancak sen gerçekleştirebilirsin. Karamsarlığı iyiliğe doğru yönlendirecek, iyiliği sevgiye dönüştüreceksin, sevgin değişime uğrayacak AŞK halini alacak ve parazitler duyulmaz olup ALTIN ÇAĞ’a adımını atmış olacaksın. 

Allah’ın ahlakı ile ahlaklanıp, Allah’ın ahlakının ne demek olduğunu iyice bilip öğrenip, evrenselliğe özen gösterip, insanlara faydalı olabilmek, hataları affedebilmek, örtebilmektir yaşam prensibin. Kabahatleri insanların üzerine yıkıp kinayeli konuşmalarda bulunmak, İNSANın yapacağı şeyler değildir. 

İNSAN olan, AŞKı yaşayan bunları yapmaz, vicdanı izin vermez.     

İNSAN daima güzelliklerle bir olaya yaklaşır, hoşgörüde bulunur ama dedikleri gerçekleşmiyor, yapılmıyorsa artık yorumsuz kalır v SEYRe geçer. Seyirde olan BAKİdir, daimi olandır.

Sadece İslâm toplumunun değil dünyanın beğendiği bir gönül adam profili var önümüzde; Mevlana Hz leri. 

Onu İNSAN yapan, bir veli haline getiren de Şems-i Tebriz’iydi.

Mevlana, Şems’in her dediğini harfiyen yerine getirdi. O da kısa sürede özgürlüğüne kavuştu. İşte gönül adamı arıyorsan, O’nu hissetmeye bak, nasıl bu noktaya vardığını bir düşün.

Şems O’na “Ey mana aleminin sarrafı Mevlana” diye hitap eder. 

Ben başka bir deyimle ‘gönül adamı’ diyorum.

Kolay değil sıra dışı insan olmak, bu hitabı hak etmek!

 

Ahmed F. Yüksel

@sufafy

https://twitter.com/sufafy

https://www.facebook.com/ahmedfevzi.yuksel.9

 

 

 
Toplam blog
: 636
: 9957
Kayıt tarihi
: 14.12.11
 
 

Araştırmacı Yazar.. ..