Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Eylül '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Gönül bir sırça saray, yıkma yapacak ustası yok!

Gönül bir sırça saray, yıkma yapacak ustası yok!
 

Bazı zamanlar vardır ki bizler için ne kadar önemlidir, bu günlerde hep sevdiklerini yanında istersin, çoğumuz da ne kadar ihmal ederiz böyle önemli zamanları o anlar bir kez olacaktır ve yıllarca o anı anlatıp duracağız gözlerimiz parlayarak yada çektirdiğimiz fotoğraflara bakarak olmayan sevdiklerimizi anımsayarak ve de hüzünlenerek.

Küsmeler, darılmalar, kırılmalar ertelenmeli böyle zamanlarda. Ne olur sanki yaşananları unutsan sevdiklerinin yanında görebileceğin güzellikleri yaşasan, seni görmekten mutlu olup sevinç gözyaşı dökecek canların olduğunu bilsen. Öyle bir yük ki kırgınlıklar kızgınlıklar zaman zaman benimde yaşadığım. Sanki dünyayı omuzlarında taşıyorsun, sabahları uyandığın anda mutsuz uyanıyorsun aynı ortamı ya da aynı sevgi çemberinde ki kişilere sudan sebeplerle duyduğun kırgınlıkla.

Zamanı geri çeviremiyorsun ki pişman olduğun o zamana dönesin, hepimizin kendince kendine verdiği haklı bir yön var mutlaka. Hani anlatılır dilden dile iki kişi bir konu üzerinde konuşurken tartışma kavgaya dönüşür, kavgayı ayıran kişi de dahil olmak üzere üç kişi giderler kadının huzuruna anlatırlar konuyu her biri ayrı ayrı kendi penceresinden. Kadı birinci kişiyi dinler; haklısın sen der sevinir garibim rahatlar. İkinci kişiyi dinler kadı; ona da sende haklısın der, oda pek bir sevinir. Ayırıcı kişinin gözleri fal taşı gibi açılır e e hocam der bir olayda iki kişide haklı olur mu? Biri haklıdır, diğeri haksız değil mi ama der. Hoca düşünür taşınır, sakalını elleri ile düzeltir başını kaşır yanıt verir “vallahi sende haklısın” der.

Bayramlar ve özel günlerde çocuklarımı önce babaannelerine gönderirdim, o gün bilirdim ki babaannemizin gözleri yoldadır. Hazırlanmıştır kendince o yorgun bedeni ile çocuklarının ve torunlarının geleceğini bildiği güne hazırlanmıştır. Tatlılar yemekler hazırlamıştır hani o çok sevdikleri ıspanaklı börekten de yapmıştır. Kocaman oğlunun bayıldığı kuru fasulye ve tolçeniği eksik etmemiştir.

Bayram sabahı erkenden uyanır avluyu süpürür kendi deyimi ile evleri silkitir buz gibi yapar. Gözlerini yola diker ve ben bilirim ki o ilk gün o oğulların mutlak gidilecek yerleri vardır annelerinin hoşgörüsüne sığınırlar hep ama bilmezler ki analar o ilk gün dosta düşmana karşı “ heheyttt bakın benim çocuklarım geldi diyerek gözleri komşu evlerin pencerelerini radar gibi tarayarak kocaman gülecektir.

Sırf bu keyfi ona yaşatmak için ben her bayramın ilk günü yalnızlığı yaşarım ama yüreğimde babaannemizin o şen kahkahasını duyarak.

O güzel günlerin fotoğraflarında yer almak istiyorsan bırak dedindi dediydi saplantılarını o güzel anlar bir daha geri gelmiyor, sevdiklerinin yüreğinde ince bir sızı ama hiç geçmeyecek bir hüzün olarak kalacaktır emin ol.

Ertelemeyin kırmayın, bekletmeyin onları hüzünle değil sevinçle akmalı gözlerinden o gözyaşı dediğimiz sihirli sıvı.

Unutmayın zamanı geri çevirmek mümkün değil, ve kırık gönülleri tamir edecek bir ustada henüz doğmadı. Ben bunu diyorum başaca hiç bir şey demiyorum. Ne yapayım bir kez de ben konuşmalıyım... Ben pişirdim taşırdım dilleyen dilediği tarafdan alsın payını sevgi dolu paylaşımlara...

 
Toplam blog
: 292
: 1094
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

Yazmaktan hoşlanan... Kelimeleri renklendiren bir sihirbazım ben.. Bodrum'da yaşamaktayım.. Sev..