Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ağustos '10

 
Kategori
İlişkiler
 

Gönül güzelliği

Gönül güzelliği
 

Son zamanlarda toplumsal bir çöküş yaşamaktayız.

Sağlam aile yapımız çatırdamıştır. Evlilikler %75 boşanmalarla sonuçlanmaktadır. Gönlümüzün istediği bu mudur? Elbette ki hayır!

Ulusca varoluşlar sağlam aile yapılarıyla mümkündür. Bunu bilen dış güçler, faaliyetlerini bu yönde sürdürerek, asırlarca örnek alınan Türk aile yapısını temelinden sarsmış, hatta dibini oymuşlardır.

Kapitalizmin vahşi doymazlığı ne yazık ki, sağlam aile yapımızı katletmiştir.

Bence basın bu konuda birinci aktördür. Yaşamın çeşitli evrelerine hitabeden görselliklerle, özenti yaratılmıştır. İnsanoğlu, neticede beyniyle, mantığıyla ve duygularıyla hareket etmektedir. Birinde olmasa da, diğerinde etkilenebilmektedir.

Sahip olma duygusu öne çıkmaktadır.

Peki ya imkanlar? İmkanlar elvermiyorsa ulaşılması mümkün olmayan isteklere nasıl kavuşulacaktır? İllegal yollardan…

İşte illegal yollar, ahlakın dışında kalan yollardır. Hırsızlık, dolandırıcılık, sahtekarlık, fuhuş….

Bu yollarla kavuşulacak sahte mutlulukların ömrü ne kadardır? Uzun sürmez bu süre, hukuk, hapishane bazen intiharlarla sonuçlanır…

Burada kişinin iyi disipline edilmiş iç dünyasına görev düşmektedir. Öncelikle elindeki mevcutların kıymetini bilmek gibi bir haslet olan YETİNMEK.

Yetinmek zaten mutlu olmanın ilk adımıdır. Yetinmenin zıddı doyumsuzluk, sonu olmayan bir kavram…Zira istekler namütenahidir. Hırsa yönlendirir, kontrolsüz hırslar, kişisini mahvetmekten başka bir işe yaramamıştır.

Yetinmek güzel bir duygudur, tevazu ile iç içedir. Gönül ferahlığı verir.

Toplumuzda bir kanaat var, kişilere kıyafetleriyle, evi ve otosuyla ve hatta evindeki eşyalarla değer vermek ne kadar doğrudur? Şahsen alçak gönüllü olmak gerektiğini düşünüyorum.

Ulaşılması zor olan istekler için evin mâli sorumluluğunu üstlenen kişiyi zorlamak ancak tartışmalar yaratır, neticede yuvaların çatırdamasına belki de yıkılmasına sebep olur.

Kıyafetler çok yeni ve ünlü markalardan oluşmamıştır. Hiç önemli değil. Önemli olan o kıyafetlerin içindekinin ne olduğudur.Sade ve temiz giyinmek gerekir.

Kıyafeti ikinci plana itecek olan, kişiliktir. Kişilik sahibi kişi olabilmek, en büyük iltifatlardandır. Kişiliğin kazanılması ve geliştirilmesi sonradan olabilmektedir. Bu suretle fark edilip layık olunan değer verilecektir.

Fark edilmek özeldir ve güzeldir... İnsan ruhunun adeta dopingidir.

Yazın yüzmeye, gezmeye deniz kenarlarında bir yerlere gidemiyor olabilirsiniz. Belki bütçe elvermez belki de zamansızlık veya başka faktörler…Bu durum önemli değil, haftada bir veya iki defa, duruma göre piknik yapın, ailece, mutlu ve keyifli zamanlar yaşayın değişik ortamlarda…Bu yetmez mi?

Ailece bir arada, keyifli, huzurlu ve mutlu, neşe içinde geçirilecek zamanın değerini ölçebilen var mıdır acaba? Dikkatinizi çekmek isterim en büyük varsıllığımız ailemiz, ailemizde bulduğumuz huzur ve mutluluk… Bendeniz bunun üstünde bir değer hiç ama hiç görmedim…

En büyük mutluluklar, maddeciliğin dışında olanlardır.

Buraya kadarki örneklerde bütçeleri zorlayacak maddecilik var mıydı? Hayır.

Görülen bir tek şey vardı: Gönül güzelliği…

İnsanı rahatlatan, mutlu kılan gönül güzelliği…

Elimizdekilerin kıymetini bilen gönlümüz…

Ailemizin değerini bilen gönlümüz….

Yetinmeyi bilen gönlümüz….

Huzuru davet eden gönlümüz…

Mutluluğu maddiyatta değil, maneviyatta bulan gönlümüz…

Güzel gönüllere ayrıca selam olsun…

Gönüller dolusu selam ve sevgilerimle…

Yurdagül Alkan.

 
Toplam blog
: 344
: 1671
Kayıt tarihi
: 09.04.09
 
 

Özel bir finans kuruluşundan emekliyim. Hayatın her aşamasını acısıyla tatlısıyla yaşamış biri ol..