Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ocak '11

 
Kategori
Anılar
 

Gönül sohbet ister kahvehane bahane

Gönül sohbet ister kahvehane bahane
 

Net'ten


Ankara’nın en kalabalık caddelerinden birinde yürürken, değişimin en önemli göstergelerinden birinin kafeler olduğunu düşünüyorum. Caddenin zaman içindeki değişiminin tümüne şahit olan biriyim.  

*  

Sonra hafızamı zorlayıp her kafenin eskiden ne olduğunu bulmaya çalışıyorum. Birkaç kafenin dışında pek başarılı olduğum söylenemez. Değişim o kadar hızlı, kafeler o kadar çok ki. Şimdilerde Starbucks kafenin yerinde eskiden pastane olduğunu çok net hatırlıyorum. İlk açılan kafeleri hatırlıyorum.  

*  

Kasabı, manavı, fırını ve hatta düğün salonu ile bir mahalle caddesiyken, şimdi kapısının önüne ısıtıcılı sandalye konulmuş kafeleriyle, pastaneleriyle ve hatta etsiz çiğ köftecileriyle ünlü bir cadde oldu.  

*  

Vei hepsi dolu. Ankara’nın tüm öğrencileri buradaki kafelere gelmiş.  

Gönül ne kahve ister ne kahvehane gönül sohbet ister kahvehane bahane sözünü doğrularcasına sohbetler koyulaşmış kış ayazlarında.  

*  

Sayıca az olan öğrenciliğimizin kahvehanelerini düşündüm. Kumaş örtülü masalarıyla bir öğrenim yeri gibiydi. Erkek arkadaşlarımızı bulacağımız mekanlar olurdu. Bazen tartışmaların bazen de briç ve king vs. oyunlarının oynandığı mekanlar.  

Uğultusu ve dumanı bol olurdu.  

*  

Modern hayat içinde zamanla kahvehaneler de şekil değiştirdi.Sadece erkeklere, sadece köye veya mahalle kültürüne ait değiller artık.  

Artık kadınları da içine alan “kafelere” dönüştüler.  

*  

Türkiye’nin toplumsal yaşamında çok önemli rol oynayan ve erkeklere özgü mekanlar olarak bilinen kahvehaneler birer birer yok oluyor.  

***  

Kanuni Sultan Süleyman döneminde (1550 li yıllarda ) Suriye’den İstanbul’a gelen iki kişi, İstanbul’a gelirken henüz ülkemizde tanınmayan kahveyi yanlarında getirirler.  

Tahtakale’de açtıkları ilk işyerlerinde halka ikram ettikleri bu içecek, herkes tarafından beğenilir ve buraya ‘kahvehane’ ismi verilir.  

Yıllar geçtikçe kahvehanelerin sayısı artar ve çeşitleri çoğalır.  

Selam verilerek girilen emeklilerin kahvesi, işsizlerin kahvesi, öğrenci kahvesi, figüranlar kahvesi, briç kahvesi...  

*  

Siyaset, spor, din, sanat ile eğitime kadar tüm konularda yüzyıllarca ateşli konuşmaların yapıldığı ve bu nedenle kimilerince 'Mektebi irfan' ya da 'Hayat Fakültesi' olarak tanımlanan kahvehaneler,  

1950'li yıllardan sonra işsizler ve zaman öldürmek için oyun oynayanların mekânı haline geldi.  

Şimdi de Kaave’den cafe’ye geçiş tamamlanmak üzere.  

***  

Ocak 2011 / kurşun  

 
Toplam blog
: 193
: 998
Kayıt tarihi
: 13.01.10
 
 

Kırklı yaşlarda başladığım yazma serüvenine elli li yaşlarda da devam etmeye çalışıyorum. Ünivers..