Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Aralık '12

 
Kategori
Dilbilim
 

Gönülden gönüle yolun adı: Bizimkisi Türkçe sevdası

Gönülden gönüle yolun adı: Bizimkisi Türkçe sevdası
 

Diller bir çiçektir. Her kişi çiçeklerden özü alır kendi balını yapar.


Dil, sosyal bir manevî varlıktır. Öğreticinin mihmandarlığı dille öğreneni karşı karşıya getirmek, bildikleri ile yüzleştirmektir. Kuru ve maddelenmiş bilgi de ruhu olmadıkça hiçbir işe yaramaz. Dil, toplumda millî birlik ve beraberliği bir zincirin halkaları gibi birbirine kenetler. Millet bütünlüğünün geleceği de dille güvence altına alınabilir.

Türkçe, ezberlenerek değil mantık ve muhakeme yoluyla öğrenilen bir dildir. Dilimiz Türkçe asırlarca büyük Türk imparatorluklarının resmi dili olmuştur. Kültür erozyonuna karşı koymak elbette mümkündür. Bunun için yapılması gereken ilk şey hepimizin “okuma” ile olan ilişkisinin artırılmasıdır.

Türkçe, kendi öz kültürünün aynası olduğu kadar, çok geniş bir coğrafyadan kazandığı kelimelerle, ortak bir medeniyetin de sesi, nefesidir Türkçe, aşkın, sevdanın dilidir. Türkçe, dayanışmanın, kardeşliğin, paylaşmanın dilidir. Türkiye’den Kosova’ya, Kosova’dan Moldova’ya, oradan güneye Kıbrıs’a, Kıbrıs’tan Avrasya’nın en uzak beldesi Uygur yerine kadar Türk diliyle yazılmış eserler dünya kültür mirasında yerini almıştır.

Gönül diliyle söylenen sözler, hâl şivesiyle seslendirilen beyanlar   asla zayi olmaz. Hiçbir zaman önemini kaybetmemiş ve tarihte birçok dile karşı koymuş ve bunda başarılı olmuş Türkçe, bugün de İngilizcenin hâkimiyetine karşı direnecek ve Kaşgarlı Mahmut, Ali Şir Nevâî gibi birçok Türk dili sevdalısının omuzlarında yeniden yükselecek, 21. yüzyılda dünyada konuşulan en önemli dillerin arasındaki yerini alacaktır.

Bugün dilimiz ne yazık ki, bir yandan yazı, bir yandan konuşma özellikle vurgu ve tonlama bakımından Türk Dil Kurumu’nun ölçülerini hiçe sayan bozulma ve yozlaşmaya doğru sürüklenmektedir.  Yabancı kelime erozyonu bilhassa İngilizce ’ye benzetme kaygısıyla dil bozulmaya başlamıştır.

Nevâî, Fuzulî, Bakî, Nedim, Yunus gibi gönül erleri hiç kimsenin ayak basmadığı yolda yürümüş ve onların yolunda ilerleyen kalem ehli insanlara güç ve gurur kaynağı olmuşlardır. Urallardan, Altay Dağları’ndan koparak gelen Ses Bayrağımız Türkçe Sevdamız; yeryüzünde  üç kıtada altı yüz elli sene gönülden gönüle aktı. Sömürünün, istismarın, kültür baskısının dili olmamıştır. Hâl dili, gönül dilidir. Bu bayrağın gönül dili hal şivesi olarak yeryüzünde dalgalanmasını ümidimizdir.

Ses Bayrağımız Türkçe Sevdamızı; Mehmet Akif Ersoy, Yahya Kemal Beyatlı, Ahmet Haşim, Ahmet Hamdi Tanpınar, M Emin Yurdakul, Necip Fazıl Kısakürek, Abdürrahim Karakoç, Sezai Karakoç gibi üslup sahibi yazarlarımız dalgalandırmışlardır.

Manaslar, Korkut Atalar, Köroğlular, Karacaoğlanlar, İsmail Gaspıralılar, Mahdum Kulular, Jambıl Jabayevler, Cengiz Aytmatovlar, Bahtiyar Vahapzadeler, Necati Zekeriyalar, Necip Fazıllar, Yahya Kemaller, Sezai Karakoçlar bizim ses bayrağımızdır.

Kadim bir medeniyetin zengin bir kültürün diliyle, Türkçemizin gönül dili olarak kardeşlik ve birliğe bayrak olması ümidimizdir.

Türkçeye canınızdan bir parça gibi özen göstermeniz dileği ile saygılar sunar, Öğretmenler Gününüzü can u gönülden tebrik ederim.

 
Toplam blog
: 53
: 432
Kayıt tarihi
: 22.02.08
 
 

Eğitimle Geliştir Kendini           Eğitimci-yazar olarak halen Kişisel Gelişim, Liderlik, Beden ..