- Kategori
- Şiir
Gönülsüz Aşk
Gönülsüz'sen sen:
Benim görecek takatım mı yok,
Korkuyor muyum
Yoksa,
Anladığımı görmek mi istemiyorum.
Ya seviyorsun
Ya sevmiyorsun
Biliyorum
Ben bırakamıyorum...
Uzun lafın kısası duyuyorum
Biliyorum
Anlıyorum
Bırakamıyorum...
Kalemini kırmış mahkeme başkanı gibi
Kaleminin sesini duydum
Duyurdun
Ama bir umut
Zamanla bişerde
Sana da düşer
Dedim!
Kendimi dinletemedim.
Sonra anladım ki
Benim koca yürek
Beynimi kandırıyor
Kendini yakıyor
gördüm ki
Akıl ceza almış
Kalp kodese girmiş
Gir ağla çık ağla
Ağla yarım ağla
Şöyle düşündüm bulamadım
Ve okudum:
Atilla İlhan şöyle demiş:
"Ben Aşk Nedir Bilmem
Eski Kafalıyım
Bir Seni Bilirim
Bir De Adın Geçince Sıkışan Kalbimi”
Ata sözümüz demiş ki:
“Gönülsüz pişen aş, ya karın ağrıtır, ya baş!”
Ama benim derdimi
Şems-i Tebrîzî bilmiş arkadaş:
"Ey Gönül!
Şimdi sorarım sana,
hangi Aşk daha büyüktür..?
Anlatılarak dile düşen mi,
anlatılmayıp yürek deşen mi?"
Yüregim delik deşik...