Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ocak '09

 
Kategori
Teknoloji
 

Google Earth, Prado Müzesi ve Sandalyeli Turistler

Google Earth, Prado Müzesi ve Sandalyeli Turistler
 

Goya'nın "3 Mayıs'ı" ve Roger van Der Weyden'in "İsa'nın Çarmıhtan İndirilmesi" tabloları ve detayı


Devir artık “sandalyeli turist” ler devri…Eyfel Kulesi’ni merak ediyor musunuz? Piramitleri görmek hayaliniz miydi? Ya Madrid'deki Prado Müzesi?

O zaman oturun koltuğunuza, açın bilgisayarınızı, Google Earth’e girin, gezmek istediğiniz yerler 3 boyutlu en detaylı gerçek görüntüleri ile ekranınıza gelsin, üstelikte günışığı özelliğiyle, şafaktan akşama değişen görünümleri ile.

Google çevrimiçi sanal dünya hizmeti olan Google Earth ile pasaportsuz olarak dünyayı dolaşmak artık mümkün. Oturduğumuz yerden tüm dünyayı gezebiliyoruz…3 boyutlu animasyon görüntü teknolojisi sayesinde dünyanın ünlü turistik merkezlerini, yapılarını izleme olanağı buluyoruz. Bunun için Google Earth 3D bina görüntüleme eklentisi yeterli oluyor.

Dünya’nın en ünlü müzelerinden birisidir, Madrid’deki Prado Müzesi…ismini Madrid’in en merkezi semtlerinden biri olan Paseo del Prado’dan alıyor. Kimilerine yarım gün yetiyor gezmek için (benim gibilerine), bazılarına da hafta yetmiyor, resime olan ilginize bağlı.

Her yıl 3 milyona yakın ziyaretçisi olan Prado müzesinde, saatlerce bir tablonun karşısında duran insanları gördüğümde merak ettim, acaba resmin hangi figürlerine bakıyorlar, inceliyorlar, ne hissediyorlar diye…hatta Goya’nın “Third of May” (3 Mayıs) tablosunun önünde uzun süre duran ve soluk almadan tabloyu inceleyen orta yaşlı adamın yanına gittim, ben de 15 dakika dikildim yanında ve tabloya bakmaya başladım…sonunda dayanamadım ve sordum “çok özür dilerim, rahatsız ediyorum ama tablonun özellikle hangi figürünü inceliyorsunuz?”…adam tuhaf tuhaf baktı bana, belli ki resimden hiç anlamayan biriydim onun için.

“Şu korkuyu görüyor musunuz?” dedi bana…nasıl, hangisi demeye utandım… sadece “ hımm, evet çok haklısınız” diyebildim. Belli ki resimde kurşuna dizilecek adam figürünün yüzündeki korku ifadesini anlatmaya çalışıyordu…kim bilir ne hissediyordu o “korku” da. Yani ben de hissedebiliyordum mutlaka ama saatlerce önünde duracak kadar değil…resim kültürüm ancak bu kadardı, 15 dakika izledim işte, benim için “etkileyici bir tablo idi” sadece…Prado Müzesi’ndeki tüm tablolar gibi.

Şimdilerde Prado Müzesini internet ortamına taşımak için Google ile Müze arasında bir anlaşma yapılmış ; “Madrid’deki ünlü Prado müzesi, koleksiyonundaki 14 başyapıtı sanal ortamına taşıyor ancak önemli bir farkla… Google Earth altyapısı ve yüksek çözünürlük teknolojisi sayesinde normalde görülemeyecek en küçük detaylar bilgisayar ekranına yansıyacak”. (NTVMSNBC)

Prado’nın sanal galerisinde yer alacak tablolardan bazıları ise; Velazquez’in Las Meninas, Goya’nın 3 Mayıs 1808’de Madrid, Ruben’in Üç Zerafet, Bosch’un Dünyevi Zevkler Bahçesi, El Greco’nun Elini Göğsünün Üzerine Koymuş Soylu, Roger van Der Weyden’in İsa’nın Çarmıhtan İndirilmesi.

Google Earth kullanıcıları dünyanın herhangi bir yerinden Prado Müzesini internette gezebilecek ve sanat eserlerini tüm ayrıntılarıyla inceleyebileceklermiş. Meraklılar yüz binlerce dolar değerindeki tabloları istedikleri saatte büyük bir resim kalitesiyle seyretme lüksüne kavuşacakmış.

Ancak bazı uzmanlar buna karşı çıkıyor ve diyorlar ki “Eğer bu insanları eserlerin orijinallerini görmeye teşvik edecekse tamam, ama eğer insanlar bu nedenle müzelerden uzak duracaklarsa bu projeye olumlu bakılması söz konusu olamaz. Bir resme bakmak yaşam deneyimidir. Resimle iletişim kurarsınız ve o da sizinle.”

İnternet insanları gerçek dünyadan alıyor ama teknolojik olanaklarla da bir başka dünyaya taşıyor. “Sandalyeli turist” denilen sanal dünyanın gezginleri, Goya’nın “Third of May” tablosunda kuşuna dizilecek adamın gözlerindeki korku ifadesini iyice yakından, tam dibinden görse bile çok fazla bir anlam ifade etmeyecektir ama bir ressam ve bu işin ustası veya olacak insanlar için, çok yakından o korku ifadesinin boyalarla nasıl canlandırılabildiği mutlaka çok önemli olmalı…

Ancak yine de tablonun özgün halini incelemek gibi olmaz herhalde…

Teknoloji bizi bir yerlere taşıyor, umarım en doğru yere taşıyordur...

 
Toplam blog
: 476
: 2331
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

Çok eskidendi ..