Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Aralık '08

 
Kategori
Futbol
 

GOOOOOOOOOL! Bal gibi goldü

GOOOOOOOOOL! Bal gibi goldü
 

İşte Deivid'in golü.


Bundan böyle artık ben de Fenerbahçe maçların hemen ardında gazetemizin maç anlatımın altında yerimi almış bulunmaktayım. Bir Fenerbahçeli olarak takımımın maçlarının izlerken duyduğum heyecanı ve duygularımı, düşüncelerimi ve maç hakkında ki yorumlarımı sizlerle paylaşacağım için mutluyum.

Nereden başlayacağımı bilemiyorum. İlk önce Maç yorumu yapacağımı Editörlere bildirdiğim de beni kabul edeceklerini sanmıyordum. Maçların hemen ardından yorum yapabilirsin diye cevap gelince ebette çok sevindim. Şimdi ne olacak. Gerçi evim de Digitürk yok ama çevrem de perdeli bir mekân var ki genel de maçları orada izleyeceğim. Bana bu fırsatı veren Gazetemize ilk önce teşekkürlerimi iletmek isterim.

Eğer bir aksilik olur ve maçı izleyemezsem o hafta ki maçlara yorum yapamayacağımı belirtmek isterim.

Fenerbahçe taraftarı olmak her şeyin üstünde gelmektedir. Takıma olan sevgi aşk seni mezara kadar götürmektedir. Beni 5 yaşında elimden tutup bir Fenerbahçe maçına babamın götürdüğü o gün duyduğum heyecanı bugün de duymaktayım. Gerek canlı izlemeye gittiğim de gerekse TV karşısında izleyim o renkler karşısında bir başka heyecanlanıyorum. İşte taraftarlık budur. Şimdi de bundan böyle artık yorum yazacağım. Artı ve eksileri bu maçta nasıl ivme kazanmış, futbolcuların form durumlarını inceleme yoluna gideceğim.

Bugün Denizlispor’la oynuyoruz. Ligin de 14. Haftası. Geri kalan 13 hafta da 23 puan alındı. Sezon başında yaşadığımız o 4 yenilgi bir an olsun bizi şampiyonluktan uzaklaştı gibi gözüktüyse şimdi de gelinen durum Galatasaray ve Beşiktaş maçlarının galibiyetle kazanılmasıyla şampiyonluk alevlendi.

Şimdi gelelim maça. Gerçi maç çok zorlu geçecek. Ben Fenerbahçe’nin özelikle Denizlispor karşısında ve Denizli’de hiç şansı tutmuyor diyebilirim. Hele 2 sene önce ki ligin son hafta maçta alınan 1-1’lik sonuçla şampiyonluğu kaybettikten sonra bu sahada 2 kere daha karşılaşmış bir beraberlik ve bir galibiyet almışsız.

Evet, maçta hafızlarda kalan 3 pozisyon var. İlk devrenin sonunda Roberts'ın gollük vuruşunu Volkan’ın çıkartması ikincisi de Emre öyle bir gol attı ki Denizlispor taraftarları da şapka çıkarttı.

Üçüncü pozisyon da Deivid’in müthiş golüydü. GOOOOOOOOOOL! Bal gibi gol! Ama sayılmadı. Çünkü yan hakem gol çizgisine "0" (sıfır) derecede bulunması gerekeceği yerde değil de son adamın hizasında olduğundan golün olduğunu sezinleyemedi. Doğaldır. Çünkü olay anlık oldu ve belki de saniyenin onda birlik bir zaman da gerçekleşti. Hatırlıyorum İspanya’da Real Madrid maçında mıydı ne bunu Roberto Carlos’a sormak lazım; Real Madrid böyle bir gol atmış ama yan hakemin yerin de olmamasından o maçta da Real Madrid’in golü verilmemişti. Pekiyi ne yapmak gerekir. Bence hakem topun tamamının geçip geçmediğinde kuşkuluysa tenis maçlarında olduğu gibi hakem dışarıdan yardım alabilir. Bunun için bilgisayarlar var artık. Bilimin gelişmesiyle topun kaç santim içeriye bile düştüğünü o an rahatlıkla anlaşılabiliyor.

Bir de oyuncularımızın centilmenlik kuralları ile ilgili değinmek istiyorum. Hatta sahalarımızda dışarıdan yırtık ağların arasında içeriye girip hakemlerin verdiği golü iptal ettiren oyunculara rastlamışsızdır. Pozisyona yakın olan kaleci Cenk elbette golü görmüştür. Ya hakemi uyarırdı ya da çıkan topu tekrar içeri almasını sağlardı. Her neyse sağlık olsun.

Bir golümüzü saymadılar fakat hanemize 3 puan yazıldı. Böylece puanımız 26 oldu. Israrla sürdürdüğümüz takip sonuna kadar devam edecek. Bu böyle biline.

Sevgi ve saygılarımla.

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 540
: 3176
Kayıt tarihi
: 02.01.07
 
 

Hiç bir motorlu araca binmeyi sevemedim. Daha doğrusu sevdiremediler. Onun yerine iki tekerlekli ..