Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Şubat '10

 
Kategori
Güncel
 

Gorbaçov'da aynı nedenle göreve getirilmişti

Gorbaçov'da aynı nedenle göreve getirilmişti
 

Gorbaçov'un iki görevi vardı:

1- Perestroika (Yeniden yapılanma)

2- Glasnost (Açıklık)

Soğuk savaş yıllarının en büyük taraflarından biri Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği idi. Savaşın diğer tarafında ise Amerika Birleşik Devletleri vardı.

Gorbaçov 1985 ila 1991 yılları arasında Sovyetler Birliği'nin yani "Sosyalist blok" denen tarafın liderliğini yaptı. Bu süre içinde iki görevini yerine getirdi ve ABD'yi dünyanın tek egemeni yapmayı sağladı.

Sovyetler Birliği dağıldı. Balkan devletlerinde sürdürülen sosyalist sistemler çöktü, Yugoslavya'da iç savaş çıktı ve çok sayıda Müslüman katledildi. Sonunda Yugoslavya dağıldı. Afganistan gibi bazı ülkeler iç kargaşalara sürüklendi, işgâllere uğradı ve sonunda çağ dışı yönetimlere mahkûm edildi.

Ama, ABD, Sovyet tehlikesinden kurtuldu.

Sonraları, Gorbaçov için "ABD ajanıydı" dendi ve "CIA tarafından yetiştirildiği" söylendi.

Şimdi, ABD Ortadoğu'yu işgâl etmeye çalışıyor. En büyük ortağı da İsrail'dir.

Fakat, İran, Irak topraklarının ele geçirilmesi sırasında Türkiye toprakları da kullanılmak zorundadır. Hattâ bırakın kullanılmayı, İsrail'e "vaad edilen" toprakların da bir an önce İsrail'e verilmesi gerekmektedir.

Fakat, bütün bunların yapılması yani, Ortadoğu'yu ele geçirmenin tek yolu Türkiye'den geçmektedir. Bu nedenle her ne pahasına olursa Türkiye'nin PKK ile olan terör kavgası sonuçlandırılmalıdır. Çünkü, ABD ve İsrail bu bölgeyi ele geçirdiğinde hem bütün enerji kaynaklarına sahip olacaktır hem de enerji kaynaklarının geçiş yollarına sahiplik edecektir.

Yani, gelecek Ortadoğu ve Türkiye topraklarının doğusunda ve güneydoğusundadır.

Hele buna bir de gelecek on yılda iklim değişikliklerinin zorunlu göçünü de eklersek bu bölgelerin değeri bin kat daha artmaktadır.

Fakat, ABD'ye, bütün Müslüman dünyasının benimseyeceği bir lideri getirmek zorunluluğu vardı ki, bu gerçekleşti. Obama, hem zenci, hem Hüseyin, hem de köklerinde Müslümanlar var.

Peki ama Türkiye'de milliyetçi ve güçlü bir ordu olduğu sürece Ortadoğu'yu ele geçirmek için Türkiye toprakları nasıl ele geçirilecek? Orduya söz edilmiyor çünkü Türk halkının % 95'i ordusuna güveniyor ve söz söyletmiyor.

O halde bu orduyu halkın gözünde küçük düşürmek gerekiyor.

Şimdi Türkiye siyasetçisinin de iki görevi olduğu görülüyor ve bunu kendisi dile getiriyor:

1- Yeniden yapılanma

2- Açıklık.

19 Ağustos 1991 tarihinde Gorbaçov'a karşı bir darbe girişiminde bulunuldu. Başarısız oldu ve darbeci generallerin büyük kısmı yurt dışına kaçtı, bir kısmı da tutuklandı. Böylece, Sovyetler Birliği'nin rejimini koruyacak hiç bir güç kalmadı. Gorbaçov'a karşı girişilen bu darbenin de CIA tarafından planlandığı ve amacının Komünist sistem kalıntısı tüm subayların ordudan atılmasını amaçladığı sonradan söylendi. Nitekim, o da oldu ve eski rejiminin subayları temizlendi.

Türkiye, "Yeniden yapılanmaya" ve "Açıklığa" başladı. "Yeniden yapılanma"nın sonucu SSCB'de rejim değişti. "Açıklık" sonucunda ise rejimin bütün değerleri aşağılandı ve böylece halkın gözünde küçük düşürüldü. Lenin heykelleri yerle bir edildi.

Şimdi, İsrail ve ABD Ortadoğu'yu ve Türkiye'nin doğusunu ve güneydoğusunu ele geçirmeye çalışırken, Türkiye'de de "Yeniden yapılanma" ve "Açıklık" politikasının uygulanması bize SSCB'ni ve Gorbaçov'u anımsatmıyor mu?

Bakalım ve dikkatle takip edelim, Türkiye siyasetinde "Yeniden yapılanma" ve "Açıklık" görevleri ne gibi sonuçlar doğuracak.

Fakat, bir tarih bu kadar mı "tekerrür" eder diye de düşünmeden edemiyorum.

Siz hâlâ "Daha fazla demokrasi gelecek" diye umutlanıyorsanız, kendi siyasi görüşü dışındaki herkesi "Kanı bozuk" diye niteleyen ve kendi siyasi görüşü dışındaki köşe yazarlarını yazdıkları gazete patronlarına şikayet edip "Kovun bu yazarları" diyen bir siyasi görüşle bu umudunuz gerçekleşecek mi sanıyorsunuz?

 
Toplam blog
: 278
: 3275
Kayıt tarihi
: 26.05.07
 
 

İstanbul'un Kadıköy ilçesinde doğdum. Bir daha da Kadıköy'den ayrılmadım. İstanbul Üniversitesi, Ede..