Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ağustos '18

 
Kategori
Edebiyat
 

Gorki'yi Okurken

Gorki'yi Okurken
 

Bu ara Maksim Gorki okuyorum.


Bu ara Maksim Gorki’nin öykülerinin bulunduğu Makar Çudra adlı kitabını okuyorum.

Kitap benim üzerimde, yaz sıcağında seyredilen kış belgeselleri etkisi yapıyor.

Nüfusun neredeyse tamamına yakınının iyi kötü karnının doyduğu, halkın çoğunun temel gereksinimlerini karşılayabildiği bir ülkede okuduğum Gorki öyküleri, adeta aradaki perdeleri kaldırıp beni 1860’ların Çarlık Rusya’sının yoksulluğu ile yüzleştiriyor.

Yüz yılı aşkın süredir dünyanın her yerinde büyük bir beğeni ile okunan Gorki sosyal gerçekçi öyküleri ile yaşadığı dönemi, usta bir ressam gibi en ince ayrıntısına kadar gözlerimizin önüne sererken, bugün bile kolay kolay rastlayamayacağımız anlatımıyla bizi büyüleyip kitabına bağlıyor.

Öykülerinde yoksulluğun pençesinde çırpınan halk ile devlet katlarında ya da çarlık yönetiminin gölgesinde kendisine yer bulup daha iyi yaşayan insanları ve bu kesimler arasındaki maddi ve kültürel farkları çarpıcı bir üslupla dile getiriyor.

Onun öyküleri ile, bir şekilde neredeyse onun kadar ünlü hale gelmiş Amerikalı yazarlar O. Henry ve William Saroyan’ın öykülerinin birlikte düşünemiyorum bile.

Erken yaşta babasını kaybeden, küçük yaşta annesiyle birlikte dedesinin evine sığınan, on bir yaşından itibaren hamallık, bulaşıkçılık, gemi tayfalığı, fırın işçiliği gibi işlerde çalışan, gemi aşçısı Smurin sayesinde on altı yaşında eline geçirdiği Gogol, Uspenskiy, Dumas gibi pek çok kitabı heyecanla okuyan, 20 yaşında başarısız bir intihar girişiminde bulunup askerde çürüğe çıkan Gorki, sonraki yıllarda da kendini çarlığa karşı verilen mücadelelerin içinde bulmuş, hapislere de girip çıkmıştır.

Tamamen farklı kulvarlarda olsalar da Gorki tıpkı Ernest Hemingway gibi yaşadıklarını ve hissettiklerini kaleme almıştır. Aralarındaki fark, yaşadıkları değişik ülkelerden, zamanlardan, iklimlerden, sosyal ve fiziksel ortamlardan kaynaklı farklılıklardır.

Hemingway, kendi üslubu ile kendi bildiği dünyayı taşımıştır yazılarına, Gorki de kendininkileri.  

İki yazar da doğal bir şekilde içinde bulundukları ülkelerin yönetimlerinden de etkilenmişlerdir. Gorki, zor bir zamanda, adaletsiz bir dünyada yaşamış, bunun acılarını ruhunda ve bedeninde her türlü hissetmiş, yaşadıklarını da anlaşılır ve hissedilir bir şekilde yazıya dökmüştür.

Bugün artık Rusya Gorki’nin kitaplarında anlatılan Rusya değildir. On binlerce Rus turist her yıl oradan ülkemize, tatil beldelerine akın etmektedir.

 Rus turistlerden çok daha fazla yerli turistimiz de yine yaz aylarında tatil beldelerine taşınmaktadır. Ne çarlık kalmıştır, ne eski yoksulluk.

Yani şimdi artık yerli, yabancı herkes için yaz sıcağında kış etkisi duyabilmek için Gorki okumanın tam zamanıdır. Tatil yapmakta olduğumuz otel odasında, plajda, piknik yapmaya gittiğimiz ağaç altında okuyacağımız kitaplar hem bizleri başka âlemlere götürüp uyandıracaktır,  hem de edebiyatın tadına varmamızı ve şükretmemizi sağlayacaktır. Nerede durduğumuzu görmemize yardımcı olacak, ülkemize, düzenimize bağlılığımızı arttıracaktır.

.Ne var ki, iş bildiğimiz kadar kolay değildir. Bugün artık neredeyse her yerde internet, uydu bağlantıları ile onları kullanmamızı sağlayan bilgisayarlar, tabletler ve akıllı telefonlar olduğu için kitap okumak çok az kişinin aklına gelmektedir. Sözü edilen cihazlar ve bağlantılar sosyal medyayı, her türlü görsel kaynağı avucumuzun içine kadar taşımaktadır.

Artık e-kitaplar da çıkmış olsa da, kitap okumaya zaman ayırabilen insan sayısı azalmıştır.

Gençlerin kulaklarında kulaklıklar olduğu için kitap okuma önerimizi işitmezler. Belki, küçük bir ihtimal orta yaşlılar ve yetişkinler duyarlar bizi.

Biz de ancak onlara önerebiliriz Gorki okumalarını.

Hem de, onların büyük çoğunluğunun işitmeyeceğini, işitenlerin çoğunun aldırmayacaklarını bile bile.

 

13.08.2018 10:06

 
Toplam blog
: 284
: 245
Kayıt tarihi
: 21.06.14
 
 

Yaşadığımız evrenin oldukça zengin bir yer olduğunun farkındayım.  Bu zenginliğin çok az bir kısm..