Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Şubat '11

 
Kategori
Çocuk Psikolojisi
 

Görmeden karar vermeyen oğlum

Canım oğlum,

Canım oğlum, hayatta karar verebilmek için mutlaka görmemiz gereken şeyleri görmeden karar vermek bizi önyargıya götürür. Bu da bizim çok şeyleri yanlış anlamamıza ve hayatımızda bu yanlış anlamaların zararını gidermek için çok çaba harcarız de bazen değil çok zaman telafi edemeyiz.

Canım oğlum,

Bir arkadaşımızı haksız yere suçlarız. Bizim açımızdan onu suçlamak haklı olduğumuzu göstermez. Çünkü olaya kendi açımızdan bakarız. Ya arkadaşımız bir şeyi yanlış anlamışsa o zaman suç onun değil, yanlış anlatan bizimdir .Belki de arkadaşımızı yanlış anlamasına sebep olduğumuz için suç bizimdir ama biz suçu ona yükleriz. Bakarız ki özür bile dileyemeden o okulu bırakıp gitmiştir. Biz ise hem suçlu, hem mahcup hem pişman kala kalırız .

Canım oğlum

Hayatta insanları tanımak için onları görmek , onlarla sohbet etmek veya tavırlarını görmek lazım ki onları da tanıyalım . Bazen arkadaşlarımız gelir “Ben onu tanıyorum, seninde seveceğine, anlaşacağına eminim” derler. Ama bakarsın ki sen hiç anlaşamayacağın insandır o .İnsanlar çok zaman bilemezler ki onlarla arkadaşız ama mizaçlarımız insanlara bakış açılarımız farklıdır.

Canım oğlum,

Bazen de hatta çok zamanda arkadaşlarımıza gideriz “ Falanca insan çok iyidir” derler. Biz kendi görüşlerimize göre o insana iyi diyemeyeceğimizi söylediğimiz zaman bize küserler. Halbuki arkadaşımızın veya tanıdığımızın her sevdiğini bizim seveceğimiz, her iyi gördüğünü de bizim iyi göreceğimize dair bir kural yoktur.

Canım oğlum,

Bu yüzden insanları görmeden onları tanımadan, onlarla sohbet etmeden onlar hakkında fikir beyan etmek doğru değildir. Ama bazen insanlar görmedikleri, tanımadıkları, konuşmadıkları insanlarla uzaktan gördükleri önyargılarla karar vermekteler. Bu da o insanı büyük oranda yanlış tanımalarına ve o insanı anlamamalarına sebep olmaktadır.

Canım oğlum,

İnsanları iyi tanıyarak onların isimlerini unutmaman , onlara sık sık isimleri ile hitap etmen onların hoşuna gider. Mesela yeni tanışacağın , konuşacağın insanın ismini daha önceden biliyorsan tanışırken ismi ile hitap ederek konuşmak insanların hoşuna gider. Ama onunla konuşmadan , sohbet etmeden onu iyi tanıdığımız zannına kapılmak bizi hatalara sürükler.

Canım oğlum,

Gene bir arkadaşımızı tanıdığımızda ismini unutmazsak seneler sonra onunla karşılaştığımız zaman ona ismi ile hitap edersek bu da onun hoşuna gider. Sende tanıştığın insanların isimlerini unutmayarak hatırlaman “ baba bir

Canım oğlum,

Tanıdığımız insanların çok olması değil, onların samimi olarak bizi sevmesi , bizi anlaması ve bizlerin zor günlerde yanımızda olması önemli. Bir insan güçlü olduğu zaman çevresinde çok insan olur ama güç gidince çevre de elden gider. Bir insan sıradan yaşarken aniden milletvekili falan olsa ve o insan milletvekilliğinde de güçlense ve siyasette iyi yere gelse çevresinde onu tanımayan insanlar bile ona “ dostum” diye hitap eder. O insan bir gün milletvekilliği sona ererse çevresinde dostum diyenleri değil, hakiki manada

Canım oğlum,

Bir zamanlar yüzlerce insanın çalıştı kurumda çalıştım. Bana dost diye hitap eden onlarca insana rastladım ama ben bunlardan sadece 2 tanesinin samimi olduğunu hissediyor ve gerçek manada onlara inanıyordum. Bilgim ve sezgilerim bunu göstermekteydi. Onları sadece fiziki olarak görmüyor, aynı zamanda ruhen de görerek bana karşı sevgilerini kalbimde ve beynimde hissediyordum. Gerçekten de o kurumdan ayrıldığım zaman sadece dost olarak onları gördüm.

Canım oğlum,

İnsanları anlamak önemli. İnsanları hakiki manada seven ve anlayan insanlar başkalarına göre güzel çevre edinerek onların orunlarına çözüm yolları arayarak sevgisini de kazanırlar . İnsanları anlamak ile onlar tarafından anlaşılmak ve sevilmek paralel gelişir bence. Anlayanı da anlarlar yani. Seveni de çok seven olmasa da seven bulunur ..

Canım oğlum,

İnsanlarla iletişimde onları görerek yüz biçimlerinden, tavır ve davranışlarından onların kişilikleri konusunda az çok fikir elde ederiz. Bunu herkes bilmese de bilenler insanları anlayarak , onlardan faydalanmanın , yani onların bilgi ve sevgisini kazanarak sorunlarını çözmenin sevincini yaşarlar çoğu zaman.

Canım oğlum,

İnsanlar genelde tembel olup kolay işleri severler. Mesela gençlerin çoğu derslerin zorluğundan bahseder, çoğu okulunu bırakır, sonrasında da hayat şartlarının zorluklarından şikayet ederler ama zamanında okulunu seven, okumayı seven, derslerin zorluğundan ve çokluğundan şikayet etmeden planlı programlı çalışan, önüne çıkan fırsatları da çok iyi değerlendiren insanlar hayattan , hayatın zorluklarından şikayet etmezler. Çünkü çalışmaya ve faydalı olmaya alışmışlardır. İnsanın şikayetçi olması hayatı sevmesi ile ilgili bence. İnsanı iyi tanıyan insanda zaten arkadaşlarını iyi seçeceğinden şikayet etmez çok şeyden.

Canım oğlum,

İnsanlar kolayı sever dedim. Okumayı ve araştırmayı sevmeyen insanlar tabii ki duyduklarını doğru zannederek ona karşı tavır sergileyecek ve insanları da yanlış tanıyacak ve ona göre davranacaklardır. Mesela yıllarca tanıdıkları insana kin besleyen birisi gelse dese ki “ ben kulaklarımla duydum o adam senin hakkında dedikodu ederek sana küfür etti” dese hemen o insana inanarak senelerce dost bildikleri insan hakkında düşüncelerini değiştirirler. Bu durumda gelip “senin hakkında şunu dediler” diyen mi yoksa buna inana n mı suçlu sen karar ver sevgili geleceğim oğlum.

Canım oğlum,

İnsanlar tembel dedim ya hani. Çok insan da bazen fitne fesat çıkarmak için işine gelen yerleri okuyarak , başkalarına hemen çarpıtarak anlatmak ve “ ben gözlerimle gördüm şöyle yazmış, böyle yazmış” havası ile bilgi sahibi olduğu imajını yayarak insanları birbirine düşürmenin sevincini yaşarlar.

Canım oğlum,

Okumak kutsaldır ama biz işimize gelen yerleri değil, ama bilgiden faydalanarak başkalarına da anlatmak ve insanların faydasına bilgi sunmak için bilgi sahibi olmalıyız. Yoksa gerçekleri çarpıtarak insanlara hava atmak, insanları birbirine düşürmek ve devletimizi küçümseyecek şeyleri okuyacaksak hiç okumasak daha iyi. Okumaktan amaç hayatı kolaylaştırmak ve insanlara faydalı olmak olmalı. Konuşmakta da amaç aynı olmalı.

Canım oğlum,

Görmeden, anlamadan, iyice araştırmadan onun bunun dedikodusu, saçmalıkları ile insanlara değer verirsek insanları tanıyamayız ve yanlış tanıyarak belki de bize çok faydalı olacak insanları küstürmüş ve bizlerden uzaklaştırmış oluruz. Bu konuda sana anlattıklarımı anlayan anlar zaten.

Muhabbetle sevgi ile seni kucaklamaktayım.

TURAN YALÇIN-TOKAT 

 
Toplam blog
: 1096
: 1558
Kayıt tarihi
: 28.12.07
 
 

1967 Tokat'ın  Pazar ilçesi doğumluyum. İşitme engelliyim. İstanbul Üniversitesi iktisat Fakültes..