Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ekim '18

 
Kategori
Deneme
 

Görmeden Yürekten Sevmek

Görmeden Yürekten Sevmek
 

O Âlemlere rahmet, Âlemler ona hasret,

Yoktur ondan başka bize şefaat eden,

Allah ile kul arasında aracılık eden,

Gece, gündüz hep ümmetini düşünen,

Onu hiç görmeden böyle bir sevgiyi,

Yüce Allah ihsan etmiş insanlara…

****

Adı yüreklerde, dillerde anıldığı anda,

Gözler benzer akan bir pınara,

Gözyaşları dökülür damla, damla,

Süzülür gözlerden varır dudaklara,

Onu hiç görmeden böyle ağlamayı,

Yüce Allah ihsan etmiş insanlara…

****

Ter temiz ırmaklardan sel gibi akar,

Gönül bahçesinin tümünü kaplar sular,

Sökülür paslar, bütün kirler çıkar,   

Lekesiz, katkısız olur bütün duygular,

Onu hiç görmeden gönülden sevmeyi,

Yüce Mevla ihsan etmiş insanlara…

****

Onun güzel cemalini hiç görmeden,

Kendisine inanıp, yürekten İman eden,

Hasret deryasında durmadan yüzen,

Bir başka sevgidir böyle kalbe inen,

Onu hiç görmeden böyle bir sevmeyi,

Yüce Rahim ihsan etmiş kullara…

****

Bu sevgi başka, başkadır bu sevda,

Deva olur acılara, merhem yaralara,

Gönül bir abdal olur, mecnun gezer,  

Gider susuz çöllere, düşer yollara,

Onu hiç görmeden böyle bir özlemi,

Yüce Allah ihsan etmiş insanlara…

-------------------------------------------------------------------------------------  

Peygamber Efendimiz, Peygamberlerin en üstünü ve sonuncusudur.

Yüce Allah yarattığı varlıkların en şereflisi son Peygamberimiz Hz. Muhammed’dir.  

Her şey O’nun hürmetine yaratıldı. O, Allah’ın resulü, son peygamberidir.

Allah bütün peygamberlerine ismiyle hitap ettiği hâlde, O’na Habib’im (sevgilim) diyerek hitap etmiştir. Nitekim Yüce Allah bir hadiste  “Sen olmasaydın hiçbir şeyi yaratmazdım” buyuruyor

Bütün mahlûkatı O’nun şerefine yaratmıştır. Allah kullarına razı olduğu ve beğendiği yolu göstermek için çeşitli kavimlere zaman, zaman peygamberler göndermiştir.

Hz. Muhammed ise son Peygamber olarak bütün insanlara ve cinlere gönderildi. Bunun için Peygamberimize “Hâtem-ün-nebiyyîn”ve “Hâtem-ül-Enbiyâ”denilmiştir.

Her peygamber, kendi zamanında, kendi mekânında, kendi kavminin hepsinden her bakımdan üstündür.

Hz. Muhammed ise, her zamanda, her memlekette, yani dünya yaratıldığı günden kıyamet kopuncaya kadar, gelmiş ve gelecek bütün varlıkların, her bakımdan en üstünüdür.

Hiçbir kimse hiçbir bakımdan O’nun üstünde değildir. Bir söyleşide Peygamberimize sordular. Allah her şeyden evvel neyi yaratmıştır.  

Sevgili Peygamberimiz şöyle buyurdu. Her şeyden evvel senin Peygamberinin yani benim nurumu kendi nurundan yarattı.

O zaman ne leyh ve kalem, ne cennet, ne cehennem, ne melek ne sema ( gökyüzü ), ne arz (yeryüzü), ne güneş, ne ay, ne insan ve ne de cin vardı.

İşte onun için Hz. Âdem yaratılınca Arş-ı âlâda nur ile yazılmış “Ahmed” ismini gördü. “Ya Rabbi! Bu nur nedir?” diye sorunca Yüce Allah ” Bu ismi göklerde Ahmet ve yerlerde Muhammed olan senin zürriyetinden bir peygamberin nurudur.

Eğer O olmasaydı seni yaratmazdım” buyurdu.

Âdem yaratılınca alnına Hz. Muhammed’in nuru kondu ve o nur onun alnında parlamaya başladı. Hz. Âdem’den itibaren babadan evlada intikal ederek asıl sahibi Hz. Muhammed’e ulaştı.  

 

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum.

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN

 

 
Toplam blog
: 608
: 2204
Kayıt tarihi
: 12.04.12
 
 

Bingöl'de, Baharın son ayında, ikindi üzeri un ambarı (kiler) arkasında, ebesiz, hemşiresiz, Emin..