Görsel Basında Eşitsilik

Susturulmuş Basın!  

Sevgili Milliyet Blog ailem 2 seneyi aşkın bir sürede sizlerle birlikte çok güzel şeyleri paylaştık. Her yazı yazan blog yazarı arkadaşımızın yazısı yeri geldi yazdığı gündeme bomba gibi düştü, yeri geldi bize bilgi olup aktı . Her ne konuda olursa olsun her yazar kendi fikrini ve emeğini ortaya koydu. Nacizane ben de sizlerden birisi olarak son zamanlarda Türkiye'deki son olaylara tepki vermeden duramayacağım için tepkimi ortay koymak istedim . Bu tepkime sizler katılır veya adam sende diyebilirsiniz. Kişinin düşündüğünü söyleyebilme ve yazabilme özgürlüğüne sahip olması gerektiğine inanan birisiyim. Ama böyle olması gerekli olan sadece şahıslar içindir. Halkı aydınlatmakla görevli olan kuruluşları bu söylediğimiz kapsamaz.  

Aslında konu son günlerde çokça bahseilen Basın Özgürlüğü;  

İki gün önce sayın Kılıçdaroğlu İl başkanları ile bir toplantı yaptı, ve toplantıda seçim startını verdi yapacağı şeyleri anlattı basına çattı , basını yürekli olmaya çağırdı, ama heyhat bu konuşmanın tamamı sadece ve sadece Kanal B TV de verildi SKY Tv 'de biraz bahsetti . Peki diğer televizyon kanalları, hele özellikle (Çıkardıkları gazetenin Adlarında Hürriyet ve Milliyet gibi bağımsızlığı simgeleyen isimler olduğu halde) Doğan grubunun TV kanalları, (anladık diğerleri yandaş TV elinde ) bir saniye dahi göstermediği gibi bu olaydan hiç bahsetmediler. Ama Adalet Kalkınma Partisi'nin her hangi bir başkan yardımcısı muhalefete yüklendimi tekrar tekrar gösterilir.  

Görsel basın; iyi veya kötü, olumlu veya olumsuz, muhalefetin veya iktidarın söyledikleri her şeyi halka iletmekle görevlidir. Kendi mantıklarına veya aldıkları talimatlara göre yayın yaparlarsa bu özgür ve tarafsız yayın sayılmaz. O zaman bırakın hiç yayın yapmayın kapatın Kanallarınızı. Nasıl ki bir şahıs şahsiyetini yitirdimi o kişinin inanılırlığı kalmazsa , kurumlar da aynı şekilde etik değerlerini yitirmişse artık o kurumdan övgü ile söz etmek yanlış olur. Kurumların da Kişiler gibi saygınlıklarını, (yılların verdiği bir dürüstlükle) kazandıkları gibi kaybetmeleri ise bir saniyedir.  

Bu doğrultuda ben Doğan grubunun şahsiyetini kaybettiğini , tarafsız ve ilkeli yayın yapmadığını, tamamen tek bir doğrultuda haraket ettiğini, halka gösterdiği yayınlarda eşitlik ilkesine uymadığını hissetmekte ve görmekteyim.  

Doğan grubuna bağlı Milliyet gazetesinin gözetiminde olan Blog milliyet.com tr 'de yazı yazmaya şartlar düzelene kadar ara verdim. Tekrar eşit ve ilkeli yayın yapan bir grup olana kadar (nacizane bir boykot olarak) yazı yazmama kararıma sizlerden katılan olabilir veya başta söylediğim gibi önemsenmiyebilir. Belki bu son yazdığım yazı editörler tarafından yayına da alınmayabilinir, herşey mümkündür.  

Ben bir vatandaş olarak basın özgürlüğüne yapılan baskıya bu şekilde tepkimi gösteriyorum.  

Erhan Sirekin