Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mayıs '11

 
Kategori
Güncel
 

Görücü usulü erişim

Görücü usulü erişim
 

Resim: Alıntı


Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu'nca (BTK) hazırlanan "İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar" 22 Ağustos 2011 tarihinde yürürlüğe girecek. Bu uygulamayla kullanıcılar BTK'nın belirlediği 4 internet filtresinden birini seçmek zorunda bırakılacak. Filtreyi aşmak suç sayılacak. Aşmaya çalışanlara ise ağır para cezaları uygulanacak. 

Vayyy! Sen misin bunu yapan. Yok, 22 Ağustos’ta başlayacak bu uygulama internetin ölüm tarihi olacakmış da! Yok, bu uygulama dünyada sadece Çin, Küba ve İran gibi internetin "tutuklu" olduğu ülkelerde varmış da! Bu haberleşme özgürlüğüne vurulan büyük bir darbeymiş de! 

Darbecileri dize getiren bir hükümet olarak bize bu yaftaları yakıştıranları siz değerli milletimizin fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür öngörüsüne havale ediyor, bu vesile ile siz necip milletimize olan güvenimizin altını bir kez daha çiziyoruz. Biliyor ve inanıyoruz ki; siz gereken cevabı 12 Haziranda oylarınızla onlara verecek, bir daha dinelememek üzere enselerine şaplağı yapıştıracaksınız. 

Siz koskoca BTK’ dan iyi mi bileceksiniz kardeşim! BTK tüm bunları yapıyorsa, sizin iyiliğiniz için, sizlerden aldığı güçle, “sizin adınıza!” yapıyor. Fakat bulduğu her fırsatı, istikrarın ve ileri demokrasinin beşiği, özgürlüklerin teminatı olan partimizi yıpratmak için kullananlar, daha ne olup olmadığını anlamadan dinlemeden saldırıya geçmiş, kara propagandaya bel bağlamışlardır. 

Onlara sormak lazım? Var mıydı ebenizin-dedenizin devrinde böylesine engin bir öngörü, sezi kabiliyeti? Varsa da; tavuk yumurtadan çıktıktan, tavşan dereyi aştıktan sonra ancak çark ediyor, önlem alıyorlardı. Ya biz! Biz öyle miyiz? Biz, olacakları önceden sezip, siz değerli milletimizi olası kötülüklerden koruyoruz. Bakıyoruz, bu Türk Milleti, Pardon (!) “Türkiyeliler” için zararlı, örneğin “kitap” daha kitabı basılmadan yazarını içeri alıyor, hasıl olabilecek olası zararlı etkilerden siz değerli milletimizi koruyoruz. Bunun iki türlü yararı var. 

Bir; kitapların yakılmasıyla meydana gelebilecek milli servet kaybının önüne geçiyoruz. İki; kitap yakan bir millet olarak anılmanın ulusal ve uluslararası sularda yaratacağı kötü imajın önüne geçiyoruz. Bu kötü mü? Kötü mü ha! Elbette değil. Biz ne bazıları gibi “bidon kafalılar” diyerek sizi küçümsüyor, ne de aşağılıyor, hor görüyoruz ve fakat içinde bulunduğumuz durum malum. İletişim sektörünün geldiği baş edilemez nokta malum. Ne yani… Bırakaydık da davulcuya mı varaydınız? Hiç heveslenmesinler bu görevi kimseye yar etmeyiz. Bu da böyle biline! 

Eline her kamerayı alan vatandaş gazeteciliği yapıyorum diyerek ortalıkta dolaşıyor zaten! Hadi gazeteler ve gazetecilerle baş ettik, ya onlarla nasıl baş edeydik? Görüyorsunuz Ortadoğu’ nun halini. Ortadoğu kana bulandı. Binlerce insan öldü. İyi mi oldu? Hayır. Ve yine biliyorsunuz ki o isyanların fitili internet üzerinden ateşlendi. İşbu sebeple koruma kalkanını biraz daha genişletirken, kapsama alanını daraltıyor, sizi ve çocuklarınızı bilişim sektörünün öngörülemez belalarından korumak için proje üstüne proje üretiyoruz. Ama bazıları ne yapıyor? Bla bla bla. Boş laf, boş lakırdı! 

Biz, ekranlara çıkıp göstere göstere radyasyonlu çaylar içmiş, içilmesine aracılık etmiş bir neslin müstesna evlatlarıysak; gerektiğinde çıkar, 24 saat nöbet tutarız radyasyon bulutlarının altında da, yine de sizi yem etmez, kurban etmeyiz küresel suların güvencesiz limanlarına. (Küre bizim olmadıkça!) Ne demiş Aşık Veysel? “Ben güzele güzel demem, güzel benim olmadıkça…” 

Hiç kimse için yapmasak, ecdadımız için yaparız bunu. And olsun yaparız. 

Daha “dünden önce yarından sonra” kendi can ve mal güvenliğini hiçe sayarak domuz gribi aşısı olan bizim bakanımız değil miydi ha? Bizim bakanımızdı. İşte böylesi bir inancın ve iradenin temsilcileriyiz biz. Siz kayıtsız şartsız bizlere sahip çıktığınız, çıkmaya devam ettiğiniz sürece, biz sizler için çalışmaya, üretmeye, var olmaya devam edeceğiz. Onun için diyoruz ki: 

Şimdilik sizler için uygun gördüğümüz tarifenin adı görücü usulü erişimdir. Bu tarifeye canla başla sahip çıkacağınızdan, gereken kişi ve kuruluşlara gereken dersi ziyadesiyle vereceğinizden adımız gibi eminiz. Biz sizler için bulur buluşturur, en iyisini, en uygununu adresinize postalarız. Bundan böyle yeni sloganımız: 

Görücü usulü erişime selam, mutluluğa devam olsun! 

Nasıl ama… Mutluluk çubuğu gibi değil mi? 

 
Toplam blog
: 669
: 1503
Kayıt tarihi
: 19.01.07
 
 

Bir on dört mart sabahı güneş henüz arz-ı endam ederken üzeri yongalarla kaplı, küçük pencereli, ..