Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Kasım '10

 
Kategori
Siyaset
 

Görüntü olsa ses olmasa?

Görüntü olsa ses olmasa?
 

28 üyeli birliğin liderlerini bir araya getiren zirvede olanlar evlere şenlik mi desek

Demesek?

Kocca 28 ülkeyi karşımıza almasak!

Yani…

Tüm dikkatler, “füze kalkanı” üzerinde idi belki de daha odaklanılması gereken yer bilerek yada bilmeyerek göz ardı edildi. NATO ile Rusya arasında, “Füze Kalkanı” konusunda işbirliği kurulmasına karar verilmesinden bahsediyorum. “eski NATO”nun düşmanı, “yeni NATO”nun dostu, Rusya…

Vay be!

Çok sular akmış desenize.

Bir vay be daha benden!

***

İyi de abi, Nato’nun yeni düşmanı kim peki?

İran?

İran olabilir mi?

ABD ve Nato ülkelerine bu kadar uzakken mi?

Olabilir?

Nasıl yani ya?

Dolaylı yoldan evet.

Dolaylı yolun geçtiği yer İsrail.

O yüzden füzelerin yeri Karadeniz’den Doğu Akdeniz’e kaydırılıveriyor el altından.

Haaaa!

Anladım.

Peki, Türkiye, ince ayarlı bir siyaset yapıp herkese mavi boncuk dağıtmasının kendisine daha sorun olarak döneceğini hesaba kattı mı acep?

Karşındaki de boş bulunmuyor hamle için yani…

Dengeler…

Bekleyip göreceğiz.

Şimdi başkaaa bir bölüme aktaralım sizi dostlar.

***

NATO zirvesi vücut dilinin sahnesi oldu, resmen vücut dili konuştu desek yeridir.

Işıklar

Motor

Ve sahne…

Çekoslovak yazar Milan Kundera diyor ki,

"Hareketlerimiz bizi kullanır. Biz onların araçları, kuklaları somutlaşmış durumlarıyız".

Kısa bir an için bile olsa farkında olmadan

Yaptığımız ufacık bir hareket, gizlemeye çalıştığımız duygularımızı ortaya çıkarabilir. Yani sözlerimiz yalan söyleyebilir, ama hareketlerimiz asla

Bu beden dili ciddi bir şey abiler.

Uzmanlar, beden dilinin ta mağara döneminden günümüze kadar uzandığını söylüyorlar. Öyleyse yaptığımız pek çok hareket içgüdüseldir. Kendimize özgü mimiklerimizi ve davranışlarımızı tamamen ayrı kefede tutmamız gerekiyor; çünkü onlar bizi biz yapan özelliklerimiz. Ama eğer beden dili ilgimizi çekiyorsa canımız sıkıldığında etrafa bakarak ve birkaç detaya dikkat ederek kendi kendimize iyi vakit geçirebiliriz diyorlar.

Vallah ben demeyeyim, uzmanlar der….

***

Otoritesi bizden yüksek olanların yanında işaret parmağımızı o kişiye yöneltmek ki;

Yapamayız böylesi bir hareketi…

Diğer yandan başı hafifçe öne eğerek karşınızdakini dinlemek dikkat ve alaka işareti.

Tam bir otorite göstergesiyse karşıya anlatılmak istenen karşınızdakinin omzuna elinizi koyun.

Hafif öne eğilmişseniz konuşmaya ilgili görünüyorsunuz.

Sarıldığınızda kendinize çekiyorsanız ve elinizi arkasına koyuyorsanız benim dostumsun ve kendi alanıma kabul ediyorum seni demekmiş bu.

Çok fazla ve farklı el ve kol hareketleri rahatlığı ve samimiyeti gösteriyor. (Obama ve Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy )

Başı öne eğerek yere bakmak plan içinde olmanın işaretiymiş.

Bir kişiye hem başınız hem vücudunuzla döndüğünüzde tam olarak ilginizi, verdiğinizin işaretiymiş.

Hele hele o toplu fotoğraftaki gülümseyen dudaklar. Samimiyet eğer göz kaslarına yansırsa tamam yoksa yapmacık Obama ve Sarkozy ‘de olduğu gibi.

Ellerinizi kenetliyorsanız kendinizi kapatmışsınız demekmiş!

Konuşma sırasında sürekli olarak elinin tersini konuştuğu kişiye doğru tutan birinin karşısındakinden sakladığı bir şeyler var demekmiş.

Dinleyenin elini çenesine götürmesi onun karar aşamasında olduğunu gösterirmiş.

Herhangi bir toplulukta koltuğun ucuna oturmak ‘her an gitmeye hazırım' mesajıyla birlikte tedirginliği de gösterirmiş.

El sıkışırken parmaklarının ucunu uzatarak hafif bir şekilde karşısındakinin elini tutan kişiler genellikle özgüveni olmayan insanlarmış.

Ayrıca özgüveni zayıf insanların bir yerlere tutunma veya temas halinde olma ihtiyaçları da çok fazlaymış.

Kollarını göğsünde kenetleyen insanlar bulundukları ortamdan veya karşısındakinden fena halde sıkıldıklarını, rahatsız olduklarını gösterirlermiş.

Bacaklarını diz kapağından kırarak geriye çeken ve sandalyenin altında tutan kişiler genellikle içine kapanık insanlarmış

Ellerin ensede kenetlenip arkaya yaslanılarak oturulması ‘burda benim borum öter' mesajını göndermekmiş.

Yalan söyleyen insanların elini yüzünde, genellikle de kulağında ve ensesinde gezdirme hareketleri gereksiz bir şekilde artar, gözbebeklerinin büyümesi de yine aynı anlamı doğrularmış.

Kızların saçlarıyla, kısa saçlı olanlarınsa takılarıyla oynamaları flört etmek istedikleri mesajını verebilir, aman dikkat. Miş…

Dinlediği konuya ilgi duyan kişiler çoğunlukla ellerini yumruk şeklinde ve fakat işaret parmakları açık olarak yanaklarına dayarlarmış.

***

Çekiniyorsunuz dimi sizde benim gibi .

Saklamayın…

Eğer karşınızdaki beden dilinden anlıyorsa eyvahhh mı desek iyidir mi desek acep ne desek?

***

Şimdi, cık…

Beden dilimiz mi yoksa söz mü önemli sorusunu da akla getirdi bende bu .

Onu da başka sefer mercek altına …

Ziyaretin kısası makbul ya…

Ondan sonraya dedim.

 
Toplam blog
: 334
: 456
Kayıt tarihi
: 26.07.07
 
 

Yaşama değer veren bakış açısıyla biraz antika sayılabilecek düşüncelere sahip bir insanım. Geçmişte..