Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Kasım '19

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Görüntünün Arkası!

İnsanlar; genellikle gündelik yaşamlarında karşı karşıya kaldıkları bir hadise ve konu hakkında; önyargılı bir şekilde, ‘çorbada bizim de tuzumuz olsun’ amacıyla fakat şartlanmalarıyla karar verirler ve yorumda bulunurlar. Sonuç beklenilenden çok farklı ve olumsuzdur. Dolayısıyla, yaşadığımız herhangi bir sorunu veya olayı acele etmeden, ihtimalleri de dikkate alarak çok farkındalıklı bir şekilde değerlendirmek zorundayız. Burada öngörülü ve yaratıcı bir duyguya açık bir şekilde ihtiyaç var.

Örneğin; kimileri hiç programında yokken bir yerlere gitmeyi sıkıcı bulabilir veya o ortamda görmek istemediği insanlar olabilir. Bu seyahati bir dayatma ve haksızlık olarak düşünürken, arka planda o yerde hiç beklemediği açılımlara ulaşabileceğini ve onların hayatına yön vereceğini aklına dahi getiremez. Ve bu durumdan habersiz şekilde ulu orta şikayet eder.

Ancak söz konusu seyahatin zahmet değil rahmet olduğunu farkettiğinde baştan üzüldüğü şeylerin ne kadar anlamsız ve yersiz olduğunu görür. Bu husus başlı başına bir önem arz eder.

İlk etapta ısrarcı olan hatta gitmemekte inat eden kimse, geçmişte yaşanan bir şeye takılıp kalmıştır. Ancak varacağı yerde onun için hazırlanan sürprizlerden, yaşamına yön verebilecek açılımlardan haberi dahi yoktur. Bu tarz takıntılara ve dertlere sahip önyargılı kimselerin, hayatı kendilerine ve etrafına zehir etmemesi gerekiyor.

Dolayısıyla acele hareket etmeden, sakin değerlendirmelerde bulunmalı, maddi ve manevi değerlerin uyumuyla hareket etmeliyiz, derim. İleriyi görmeden atılabilecek cesaretli adımlar her zaman pozitif olmayabilir. Çünkü yaşayacağımız hiçbir şeyin değerlerine vakıf değiliz. Karşımıza nasıl bir tablo çıkacağı hiç belli olmaz.  Geçmişe takılıp, mevcut sürekliliği kesintiye uğratarak beyni pasifize etmenin hiç gereği de yok hani.

Bu aşamada; bilgi birikimlerine ve tecrübelerine güvenilen, değişimleri hayata geçirebilen, genç ve taze dimağlara hayat verebilen, dostu düşmanı tanıyabilen insanların anlam dolu düşüncelerini dikkate almak gerekiyor. Onlar; olup bitenleri, gördüklerini, değerlendirmelerini, yaşam tecrübelerini, kendi ekseninde aktarırken kapıların aralanır gibi olmasına neden olurlar.

Bu bilenler, sadece bahsini ettiğimiz açıklamalardaki sorunları çözmekle kalmıyor ayrıca her dönemdeki öngörüleri ve sahip olunması gereken evrensel perspektifi ortaya koymaları ve tavsiye etmeleri açısından da yararlı oluyorlar.

Şunun farkında olalım: Aceleci davranışlar hiçbir şekilde makul olan ve gerçekleri yansıtan düşünceler ve hareketler değildir. Aslını bilen bunun farkındadır.  Taklidî davranışlar, hislere dayanmayan, gerçekçi olmayan duruşlar; uzun vadeli tespitleri hiçbir şekilde yaptırmaz.

Burada dikkat edilmesi gereken bir ayrıntı daha var. 

Dünyevi değerlere düşkün, iyi huylu, kabiliyetli birinin sis perdesi arkasından yaşanabilecek olayları görmesi de mümkün değildir. Keza aynı şeyleri inanç sahipleri için de dillendirmek gerekiyor.  Bu iki tür insanın da gelecekle ilgili şeylere vakıf olabileceğini düşünemeyiz.

Ancak AN’ı yaşayabilenler, enerjilerini aktifleştirmekten çekinmeyenler, sıradışı olanlar, öze ermişler istisna olarak geleceği görüp tavır almak durumunda olurlar.

“İstanbul feth edilecektir. Onu fetheden kumandan ne güzel bir kumandan ve askerleri ne güzel askerlerdir” diyen Allah Rasulü Hz. Muhammed(sav) ve farklı renklerle, desenlerle kendini yenileyenler anlatılmak istenen durumun somut örnekleridir.

 

Ahmed F. Yüksel

Bodrum-Milas  14.11.2019

 facebook.com/ahmedfevzi.yuksel
instagram.com/sufafy
twitter.com/sufafy

 

 
Toplam blog
: 636
: 9957
Kayıt tarihi
: 14.12.11
 
 

Araştırmacı Yazar.. ..