Görünüş, Kişilik ve Davranış Sorunları Tolere Edilir; Asıl, Düşüncelerimiz Bizi Olumsuz Yapar

Görünüş düzeltilir, kişilik baskılanır, davranış kontrol altına alınır da düşüncelere ne yapacağız; düşünce beladır.

Düşünce, dünya benim istediğim gibi olsun demektir ama 7 milyar düşünce var, bu mümkün mü?

İnsanlar hiç düşünmeseydi keşke ya da en azından sorumluluk aldığı zaman (ya da bir işe başladığı zaman o işle ilgili olarak) düşünmeye başlasaydı.

Düşünce aslında dünyayı kurtaran şey ama herkes düşününce ve üstelik ben haklıyım deyince işte böyle yaşanamaz bir dünya ortaya çıkıyor.

Kendimizle ilgili olmayan konularda düşünebilen herkes değil düşünmesi gerekenler düşünecek.

Düşünceleri ilgi çekmeyen kimselerin hala düşünmekte ve düşüncelerini kabul ettirmeye çalışmakta ısrar etmeleri terbiye kuralları içinde değerlendirilmeli, ”Sen düşünmesi gereken düşünceleri önemli biri değilsin, kendin için düşün”

Bir insanın düşüncelerine (inanç, duygu, töre de dahil) bakınız. Kişiyi düşünceleri üzerinden kontrol altına alınız. Gerisi teferruat.

Şu şekilde görünüyor, şöyle davranmış, böyle huyu var, bunlar önemli değil, eğitimle düzeltilir; ama düşünce…

Zaten görünüş, davranış, huy düşüncelerin sonucu… Ama işte biz yok görünüşü, huyu, davranışı gibi şeylere odaklanıyoruz. Düşüncelerini düzeltemediğiniz kimsenin hiçbir şeyini düzeltemezsiniz.

Bazıları iyi düşünür ama gerçekleştiremez, yardımcı olmak lazım.

Ama öncelikle kişileri düşünce yapıları üzerinden değiştirmeye (düzeltmeye, olması gerekene yaklaştırmaya) çalışmalıyız.

Elini yıkamayan birinin düşüncesinde sorun vardır ama biz düşünce yapısına bakmadan niye elini yıkamıyorsun diyoruz.