Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Erdoğan Özgenç DOST MECLİSİ

http://blog.milliyet.com.tr/erdoganozgenc

14 Ağustos '13

 
Kategori
Siyaset
 

Görünüşü genç kafası yaşlı...

Bir spor bakanımız var, Suat KILIÇ aslında yakışıyor da kendisine. Ben meclisteki vekillerin “gençleştirilmesinden” yanayım…

Yüzüne tipine baktığınızda gencecik ama düşüncelerine konuşma biçimine baktığınızda ise “yaşlı” biri. Elindeki nimetin farkında bile değil…

Televizyona her çıkışında açılışlarına öyle konuşmalar yapıyor ki adeta eline ezberi verilmiş öğrenci yapısında…

Ses tonu yapmacık ve aynı, kelimelerde his yok duygu yok anlamlı ifade yok, yüzü de aynen kelimeler kadar soğuk, hem de son derece hızlı konuşuyor bana göre “itici…”

***

Bu ülkenin en büyük tutkularından biridir futbol. Son derece zevkle oynandığı gibi büyük bir keyifle de gerek televizyonlar da gerekse stadyumlar da izlenir…

Haklısınız edilen küfürler yüzünden çok kişi ailesiyle çoluk çocuklarıyla gidemiyor yani televizyonlarda yutkunarak izlediği çağdaş ülkelerde olduğu gibi ailece ve rahatlıkla gidemiyor maçlara…

Ama bu bir eğitim meselesidir ki bu eğitim “ailede” başlıyor. Çocuklar aileden ne görüyorlarsa onu yapıyorlar.

Giderek yok olmaya başlayan aile mevhumunu, aile ilişkilerini sorgulamakta yarar var bence…

***

Spor Bakanımız o malum kütük gibi ezber tonunda sesiyle bir açıklama yapıyordu televizyonda üzerine geldim.

Konu, sporda şiddetle mücadele kanunu çerçevesinde stadyumlarda alınacak önlemleri ve yasaklamalardı.

Küçük bir kısmını anımsatacağım.

-Statlara kimlik bilgilerinizi vererek bilet alacak ve gireceksiniz.

-Hangi takımı tutuyorsunuz hangi partiye oy atıyorsunuz hangi gazeteyi okuyorsunuz sorulacak, yanıtlayacaksınız.

-Sarhoşsanız maç izlemeye giremezsiniz, kapıda alkol metreye üfüreceksiniz çıkacak orana göre de değil alkol almışsanız giremeyeceksiniz…

-Hükümet aleyhine pankart taşıyamazsınız, CHP ye sövebilir çatabilirsiniz ama özellikle Başbakan aleyhine tezahürat yapamazsınız slogan atamazsınız…

-Davul yok zurna yok, dolayısıyla da halay çekemezsiniz şarkılar söylemezsiniz, eminim onuncu yıl marşını da söyleyemezsiniz…

-Ne zaman kiminle niye maça gelmiş sabıkası var mı yok mu aranıyor mu aranmıyor mu belli olacak, daha doğrusu geçmişiniz sap gibi ortaya dökülecek…

-Kimin nerede kiminle oturduğu da belli olunca yandı keten helva misali kavga mı çıktı kimin çıkardığı hemen tespit olunacak slogan mı attılar pankart mı taşıdılar hemen tespit olunacak. Evde iş yerinde sokaklarda caddelerde izlendiğiniz yetmeyecek bir de stadyumlarda izleneceksiniz…

***

Daha yazmadığım çok kısıtlama var, Bakan kütük gibi ezberden konuştuğu için çok sıkılıyorum dinlerken, öneriyi baştan başa yayınlayan gazeteler var, arşiv kayıtlarına giriş artık serbest, şayet girip bakarsanız teferruatıyla görürsünüz, benimkisi sadece minik bir hatırlatma…

Bunun adına bana göre “fişleme” denir başka hiçbir adı da olamaz. Belki dünyanın birçok ülkesinde benzeri uygulamalar vardır ama gidin bakın o ülkelerin hiçbiri bizim ülkemiz gibi yönetenlerce “ikiye bölünmüş” ayrıştırılmış bir halde değiller ki. Herkes birbirine son derece saygılı, birey olmayı başarmışlar, haklarını biliyor yasalarının verdiği güvencelerden, devletin şefkatinden eminler.

Her şeyden önce tuttukları takıma, ekiplerine ve oyuncularına inanıyor güveniyorlar.
Futbolun ve sporun birçok dalının temaşa sanatı olduğunu biliyorlar. Sonuç ne olursa olsun maç sona erdiği anda her şey bitiyor evli evine köylü köyüne misali…
Biz de öyle mi ya; bir büyük takımın taraftarı diğer bir büyük takımın taraftarına tahammül edemiyor. Bıraksanız bir kaşık suda boğacaklar birbirlerini…

Kaçınız bu ülkenin yargısına, adalet sistemine güveniyorsunuz, kaçınız polisin sizi koruduğundan, karakollarda işkence yapmayacağından eminsiniz?

Kaçımız kaybetmeye alışığız, kaçımız yenilgiyi içimize sindirebiliyoruz, kaçımız emeğe saygılıyız ki? On lira verdik diye hem takımın hem futbolcuların sahibi sanıyoruz kendimizi…

***

Hem tonla para ödeyerek maça gideceğim hem kukumav kuşu gibi hiçbir şey yapmadan özellikle “iktidara” yan gözle bakmadan kuzu kuzu oturacağım. Bu nasıl iş Allah'ınızı severseniz…

Bazen dostları kıramıyorum gidiyorum maçlara, orada olmaması gereken o kadar çok siyaset adamı var ki, futbolla uzaktan yakından alakaları yok, laf olsun torba dolsun diye oradalar, topu versen ellerine “mertek” sanırlar.

Bana kalırsa resmen gövde gösterisindeler. Başbakanın yedi sülalesi ve ekibi ile açılışlara katılması yurt dışı gezilerine Cuma Bayram namazlarına gitmesi gibi…
Güzelim iftar sofralarımızı da şov alanlarına çevirmekten geri kalmadılar, yalan mı?

***

Bazıları diyor ki futbolda siyasetin ne işi var? Gidin işinize kardeşim “dinin içinde siyasetin ne iş” var dediğimizde sesiniz çıkmıyordu, ne oldu? Kursaktan konuşmayın, sporun içinde bal gibi siyaset de var şike de rüşvette…

Bir kere Futbol Federasyon Başkanını iktidar istemesin allameyi cihan olsa seçilemez. Kulüp başkanları iş adamı, bugün hangi iş adamı siyasetin ve iktidarın kucağında değil ki?

Birçok ülkenin siyasi kariyeri de stadyumlarda belirlenmiştir lütfen dünya ve ülkeler tarihine iyi bakın görürsünüz.

Demokrasi ve özgürlükler yer ve zamana bağlanamaz, her yerde dile getirilmeli savunulmalı ve istenmelidir.

Ne garip değil mi; günümüzde asıl olmaması gereken yer de “camide” siyaset var, ama stadyumlarda siyaset, özellikle de iktidar aleyhine tezahüratlar olmayacakmış. Salak mıyız biz?

***

Her şeyi kısıtlayacaksanız herkesi fişleyerek kontrol altına alacaksanız niye maça gideyim ki kardeşim, aynı parayı “hayvanat bahçelerinde” hayvanları seyretmek için veririm daha iyi. Hem oralarda istediğim gibi resim çekiyorum poz veriyorum videoya alıyorum kimse ne karışıyor ne ahkâm kesiyor. Palayla gezenler de var silahla da…(?)

Sporu özellikle de futbolu birçok çağdaş, mantıklı ve adil düzenlemelerle daha fazla sevdirebilirseniz, oyun alanlarını sahaları stadyumları seyircinin insanca yaşam hakkına uyarlayabilirseniz buralarda ne küfür kalır ne kavga çıkar…

Stadyumları daha özgür daha yaşanabilir hale getirebilirsiniz, ama siz getireceğinize dört duvarla dikenli tellerle hatta mayınlarla çevrilmiş hapishanelere çeviriyorsunuz haberiniz olsun…

Umarım bu yazdıklarım görünüşü genç düşünceleri yaşlı olan Bakan beyin dikkatini çeker…

Çeker de sırf Taksim ev Gezi Parkı eylemcilerine engel olmak amacıyla çıkaracakları futbol dünyasının kalbine gömülecek bazı (?) düzenlemeleri akıl mantık süzgecinde gözden geçirirler…

***

Yeni sezon bu hafta başlıyor ülkemize futbol camiamıza hayırlı olsun…

İyi oynayan ve hak eden kazansın kardeşim, herkese her takıma ve camiaya yürek dolusu başarılar diliyorum.

Hoşça ama daima sevgiyle kalınız…

Erdoğan ÖZGENÇ

 
Toplam blog
: 846
: 425
Kayıt tarihi
: 26.06.12
 
 

Emekli banka müdürüyüm ama kart vizitimde "insan" yazıyor. Adana'da ikamet ediyorum. Herk..