Görüşlerin zor denkleminde harcananlar

Terör tırmanışa geçip İsrail’in pervasızlığı sürerken, eleştirilere aldırmayıp kendini tekrarda ısrarcı olan ‘Türk Malı’nın reyting kaybını veya çoğu kez söyleyenin bile anlamadığı ‘Ramiz Dayı’ diyaloglarıyla bunaltan ‘Ezel’in donukluğunu yazmaya elim varmadı! Bu nedenle konuyla ilgili haberlere yer vermek istedim.

‘Savaşta bile beyaz bayrak çekene saldırılmaz’ diyen Başbakan’ın konuşmasını 25 yabancı, 18 yerli TV kanalı canlı olarak yayınladı! Grup toplantısının İngilizce ve Arapça anında çevirisi dikkat çekici; Başbakan’ın İsrail’den yaka silkerek bahsetmesiyse hayli ilginçti. Türkiye, İsrail’e kafa tutarken Arap Dünyası hariç, dış medyada da tepkiler çığ gibiydi. İrlanda, ‘İnsanlar uluslar arası sulardan resmen kaçırıldı’ derken Rusya, tarafsız soruşturma çağrısında bulundu. İsrail’e ‘korsan devlet’ diyen Yunan medyasına karşın CNN, ‘ABD için büyük diplomatik baş ağrısı’ olarak gördü! İsrail ise, askerlerine linç girişiminde bulunulduğunda ısrarcıydı. İsrail’e topyekûn eleştiriler sürerken, yurdumuzun pek çok yerinde de terörist faaliyetler hız kazandı. Kanaltürk’te operasyonlar ve vatandaşa yönelik saldırılar verilirken, İmralı’daki şahsın 31 Mayıs’la ilgili sözleri hatırlatılıp, saldırıların aynı güne denk gelmesine dikkat çekildi! Haber Türk ‘Psiko Analiz’de Prof Dr. Kemal Sayar, yardıma gidenleri ‘Merhamet gemilerine binip giden merhamet insanları’ olarak görüp, saldırı için de ‘İnsan iyiliğine karşı yapılmış bir hareket’ dedi. Fatih Altaylı ise daha önce İsrail’in hassasiyetine saygı göstermek gerektiğini belirtip ‘Avrupa’dan bir grup serseri PKK’ya yardım getirmek için İskenderun Limanı’na demirlemek istese Türkiye ne yapar’ diyerek İsrail’e hak vermişti! Gazze mağdurlarını, PKK’yla bir tutan zihniyete destek çıkanları ve 320 esir Türk’ü düşününce karşımıza zor bir denklem çıkıyor! Akla takılanlarsa: Mısır, Refah Sınırı’nı önceden açsaydı veya İsrail, kan dökmeden gemileri AŞDOD’a götürseydi acaba bazı görüşlerin denklemi mi bozulurdu? Ya da bu denklem, belli bir amaca yönelik mi kuruldu? Bunlar gizliliğini koruyan sorular. Ancak açıkça ortada olan bir şey varsa, o da Gazze sorununda Türkiye’nin bir anda ‘baş muhatap’ konumuna düşmesi ve doğrudan İsrail’in hedefi haline gelmesi! Ancak burada da zir bir denklem karşımıza çıkıyor! Ülkemizde Başbakan’ın dışında, İsrail’e aynı üslupla karşılık veren olmadığı ortada. Hatta tüm bunların ‘one minute’ çıkışından sonra hükümetin eseri olduğunu iddia edenler de var. Bazıları da İsrail’in açık denizde yaptığı saldırıyı görmezden gelip ticari ve askeri ilişkilerin telaşına düşebiliyor. İran’a karşı PKK’ya yardım edenleri hala dost ve müttefik olarak görmek ne kadar doğrudur bilemeyiz ama topun ağzına sürülmek istenenin AKP Hükümeti olduğu, garip denklemlerle yürütülen düzende, çok net ortada!

Anibal Güleroğlu