Gösterişsiz,mütevazı bilim adamı Aziz Sancar

Dilerseniz bu gösterişsiz, alçak gönüllü, mütevazı, başarılı bilim insanın hayat hikâyesini kendi sözleriyle kısaca okuyalım.

Nobel Kimya ödülü sahibi, Türk bilim adamı Profesör Dr. Aziz Sancar Ülkemizin tümünü sevindirdi.

Günlerdir basınımızda, TV haberlerinde onun başarısı ile ilgili haberleri okuyoruz.

Mardin, Savur ilçesinde 1946 doğumluyum. Arapça konuşan ana babanın ikisi üvey sekiz erkek, iki kız evlatlardan biriyim. 

Ortaokula kadar ayakkabı görmedim, yazın yalın ayak gezerdim. Fakir sayılmazdık, ana baba ile birlikte çiftçilikle uğraşırdık.

Bahçemiz vardı, kavak ağaçlarımız vardı. Anne ve baba ile Arapça, kardeşlerle de kendi aramızda Türkçe konuşuyorduk. 

Bazıları bana sen Kürt mü sün, Arap mı sın, yezidi misin diye sorarlar, buna çok üzülüyorum. Ben Mardinliyim Türküm diyorum.

Annem hep bize çocuklar babanız gibi çiftçilik yapmayınız, okuyun başka meslekler edinin diyordu.

Ağabeyim Kenan Sancar emekli general, kardeşim Tahir Sancar emekli Binbaşı, Hasan Orhan Sancar Makine mühendisi.

Tıbba arkadaşlarımın ikna edici tavsiyeleri ile kaydoldum.

Hiç unutmadığım bir anı Mardin de Lisede okurken bir kız arkadaşım vardı onu seviyordum. Bu yüzden de onun kitaplarını taşırdım.

Sonra seni istemiyorum dedi ( O şimdi önemli bir siyasi isim ve hukuk danışmanı ) 2005 yılında benim Amerika’da olduğumu duymuş haberleştik ve görüştük.

Evlatlarını büyütmüş onları konuştuk. Gülerek kendisine dedim ki “ Biz seninle Mardin’de lisedeyken niye beni bıraktın” güldü ” Sen başka kıza bakmışsın”  ondan dedi.

Türkü, şarkı söyleyemem. İçimdeki Ukdelerden biri de İstanbul’u tanımak istiyorum. İstanbul’u henüz tanıyamadım.

Mardin’de doktorluk yaptığım yıllarda tercüman vasıtasıyla Kürt kadın kardeşlerime yazdığım reçetelerdeki ilaçları şöyle kulanın derdim.

Onlarda reçetemi Muska yapıp başlarına koyarlarmış. Kürtçeyi öğrenemediğim için çok hayıflanıyorum.

Eşimle Teksas’ta tanıştık o doktorayı benden altı ay önce bitirdi. Evlenme teklifi ondan geldi.

Hep söylüyorum Türkiye’yi tahrip etmeyin. Eninde, sonunda hep Türk’üz, görüşlerimiz farklı olabilir ama Türkiye’yi tahrip etmeyelim. Her kes kendi görüşünü şey etsin.

Bu ödül Atatürk’ün ve Cumhuriyetin madalyasıdır. Cumhuriyet bir mucizedir.

Türkiye'de benim idealist öğretmenlerim vardı. Amerikalılardan daha iyi eğitim verdiler.

Vatanım Türkiye’yi özlüyorum. Türkiye’nin suyunu, insanlarını özledim. Türkiye’ye borcumu ödeyeceğim.

Aldığım bu nöbel ödülünü 19 Mayısta Atatürk’e hediye etmek üzere Ülkemizin evlatları, gözbebekleri Türk Silahlı kuvvetlerine ( Genel Kurmay Başkanına ) teslim ediyorum. Ödül 19 Mayıs 2016 ya kadar orada sağlam kasada kalacak.

Profesör Dr. Aziz Sancar’ın aldığı Nobel ödül tutarı 8 milyon İsveç Kronu ( Yaklaşık 3 milyon TL ) çocukları olmayan çift vasiyetnameleri gereği mal varlıklarını Türk evine bağışlamayı düşündüklerini söylemişler.

Bilim İnsanı Profesör Dr. Aziz Sancak sadece ülkemizin gururu değil tüm dünyanın ve insanlığın gururudur.

Bilindiği gibi Aziz anlamı ermiş, eren, sevgide üstün tutulan, sayın, saygıdeğer, sevgili muhterem insan anlamını taşır. İnsanlık için gecesini gündüze katan bu insanlık abidesi alçak gönüllü, gösterişsiz, kibirsiz ve benlikten uzak insan için söyleyecek sözler bulamıyorum.

Ancak;  içimden şu sözler geçiyor. Helal olsun seni İnsanlık ve bu ülkenin aydınlık günleri için doğuran, büyüten ve okutan anaya, babaya.

Nobel Kimya ödülü sahibi Profesör Dr. Aziz Sancar insanlığı tercih etti, insanlıkta ona çok yakıştı.

Elbette her kes Nobel ödülünü alamaz lakin benim gönlüm böyle konuşan, aslını inkâr etmeyen, vatanını özleyen, ailesine hep bağlı olan Azi Sancarları arzuluyor.

Yüce Allah Profesör Dr. Bilim insanı Sayın, Aziz Sancar’a sağlık ve mutluluk versin ki hastalar şifa bulsun, çare arayan hüzünlüler sevinsin.  

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum.

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN