- Kategori
- Doğal Hayat / Çevre
Göz göre göre
Su için ağlamak bile, suya ihtiyacımız var. Sular bitince paralarımızı içeceğiz.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizde doğan Dicle ve Fırat nehirleri ile Suriye’de doğan Asi nehrinin uluslarası bir mesele olarak önümüze çıkardığı “SINIR AŞAN SULAR MESELESİ”; ülkemiz diplomasisinin önemli konularından biri. Trakya halkının pek gündemine gelmeyen bu konu son zamanlarda sıkça yaşanan taşkınlar ile toplumun gündeminde yerini almaya başladı.
Su baskınları ve bunun sonrasında topraklarını, mallarını, ev ve iş yerlerini kaybeden binlerce mağdur. Her yıl kendilerini su altında bulma korkusu ile tedirgin durumda kalan bölge halkı. Kaybedilenlerin en önemlisi, insanımızın emeğinin ve alın terinin karşılığı.
Bulgaristan devletinin, Meriç nehri üzerinde yapması gereken ıslah çalışmalarının, ülkemizde görülen olumsuz etkileri televizyon kanallarının ve gazetelerin dönemsel haberleri gibi oldu. Her duyduğumuzda öneminin daha da azalmasının altında kanıksama yada boş vermişlik yatıyor. Olaylar kendi kapımıza kadar gelmeden duyarlılık göstermeyi de bir gün öğreneceğimizi ümit ediyorum. Su taşkınları ve telef olan tarım arazileri ile ilgili haberleri yağmur mevsimlerinde duyuyoruz. Her yıl zarar gören arazilerini ısrarla tarıma geri kazandıran çiftçi, çoraklaşan topraklarından artık ürün alamaz hale geldi. Kamuoyunun bu konularda sessiz kalmaya devam etmesi halinde yakın bir gelecekte büyük bir çevre felaketi kapımızda...
Her yıl bahar aylarında yaşanan taşkınlar konusunda ne yazık ki elimiz kolumuz bağlı. Devlet Su İşler Genel Müdürlüğünün bölge için yapabileceği pek bir şey yok. Sorunun kaynağı sınırlarımızın ötesinde. Bulgaristan Hükümetinin icraatlarından başka bir çözüm yoluna sahip değiliz. Bir çeşit teslimiyet de diyebilirsiniz. Yapılabilecekler Türk Dış İşlerinin gayretine kalmış.
Türkiye’nin de üyesi olmak istediği Avrupa Birliği çok ciddi su politikalarına sahip. Avrupa’nın sınır aşan nehirleri açısından mansap ülkesi Hollanda bu işin gönüllü liderliğini yapıyor. (mansap: bir ırmağın denize veya başka bir ırmağa döküldüğü veya kavuştuğu yer.)
Hollanda’nın sınıraşan nehirlerde aşağı kıyıdaş olması ve yukarı kıyıdaş ülkelerin neden olduğu kirliliği, Hollanda’daki su kalitesini olumsuz yönde etkilemiştir. Bu neden ile büyük ölçüde Hollanda Hükümetinin çabaları ile ortaya çıkan Su Çerçeve Direktifi (SÇD) 1988 de başlayan gelişimini 2000 yılında tamamlayarak yürürlüğe girdi.
İç sular, yer altı suları, kıyı suları ve geçiş sularını kontrol eden SÇD’nin amacı suya dayalı eko-sistemlerin korunması ve geliştirilmesi, sürdürülebilir su kullanımın teşvik edilmesi, sel ve kuraklık etkilerinin önlenmesi olarak tanımlanabilir.
Peki bu SÇD ülkemizin de dahil olmak istediği ülkeleri nasıl etkileyecek? Bunu anlayabilmek için öncelikle SÇD ile öngörülen takvimi incelemek gerekiyor.
2003:
- Direktiften sorumlu birimin belirlenmesi
2004:
- Korunan alanların belirlenmesi
- Nehir Havzaları Bölgelerinin karakteristiklerinin belirlenmesi
- İnsan kaynaklı aktivitelerin incelenmesi
- Su kullanımının ekonomik analizi
- Havza Yönetimi Planlarına halk katılımı
- Kalite sınıflandırmasının ülkeler arası bir ölçüm standardına uygun yapılması.
2006:
- İzleme programının işler hale getirilmesi
2007:
- Bazı AB direktiflerinin yürürlükten kaldırılması (Madde 22)
2009:
- Havza Yönetim Planlarının Yayınlanması
2010:
- Su fiyatlandırma sisteminin yürürlüğe konulması
2012:
- Önlemler programının işler hale getirilmesi
- BAT ve BEP’lerin hazırlanması/uygulanması
2013:
- Bazı AB direktiflerinin yürürlükten kaldırılması (Madde 22)
2015:
- Havza Yönetim Planlarının Gözden Geçirilmesi
2021:
- Öncelikli zararlı maddelerin ortadan kaldırılması
Şimdi planlar yapılmış kararlar yazılmış. Elden gelen kadarını yapmaktan başka çare yok. Yapılacaklar çok zor işler. Çok zor dediğime bakmayın kötü bir şey istemiyorlar bizden. Sadece idarecilerin neyi nasıl idare ettiğinin halka apaçık anlatılacağı bir sistem istiyorlar.
(Devam edecek)
Murat SEVGİ
16 | EYLÜL | 2006
Konu ile ilgili diğer bloklar: (makale özetleri)
Murat SEVGİ, "2009 DA NE OLACAK?", (İLK: EYLÜL | 2006)
Murat SEVGİ, "Ağaların Sanayi ile tanışması", MB, 21 | TEMMUZ | 2008, (İLK: EYLÜL | 2006)
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=121048
Murat SEVGİ, "Başarının Sırrı-1", MB, 22 | TEMMUZ | 2008, (İLK: EYLÜL | 2006)
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=121239
Murat SEVGİ, "Başarının Sırrı-2", MB, 07 | KASIM | 2008, (İLK: EYLÜL | 2006)
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=121248
Kaynakça:
BROWN, Lester R., (Çev: GÜL, Sinem), "Saving the Planet - How to Shape an Environmentally Sustanable Global Economy", GEZEGENİMİZİ KURTARMAK - Küresel Ekonominin Çevresel Olarak Sürdürülebilirliği, TEMA - TÜBİTAK
BROWN, Lester R., (Çev: KOCABIYIKOĞLU, Berrak Gültekin), "Soil Erosion - Quiet Srisis In the World of Economy", TOPRAK EROZYONU - Dünya Ekonomisinde Sessiz Kriz, TEMA - TÜBİTAK
BROWN, Lester R., (Çev: KARUŞAĞI, Nilgün), "Full House / Reassesing the Earth's Population Carrying Capacity", YARINI DÜŞÜNMEK Dünyanın Nüfus Taşıma Kapasitesinin Yeniden Değerlendirilmesi, TEMA - TÜBİTAK
CARFAX, WATER RESOURCES DEVELOPMENT, CARFAX
ERTÜRK, Hasan, ÇEVRE BİLİMLERİNE GİRİŞ, Uludağ Üniversitesi
GORE, Al, (Çev: ŞEN, Gülden), "Earth In The Balance", KÜRESEL DENGE Ekoloji ve İnsan Ruhu, SABAH Kitapları
GÜNDÜZ, Turgut, ÇEVRE SORUNLARI, Bilge Yayınları
GÜRPINAR, Ergun, BİR ÇEVRESEL ANALİZ ÖRNEĞİ TRAKYA, DER Yayınları
GÜRPINAR, Ergun, ÇEVRE SORUNLARI, DER Yayınları
HARRISON, Paul, (Çev: CERİT, Cevdet), ÜÇÜNCÜ DÜNYA VE EKOLOJİ, Pınar Yayınları
İTO, ÇEVRE KİRLİLİĞİNİ ÖNLEMEDE BASINA DÜŞEN GÖREVLER NELERDİR?, İstanbul Ticaret Odası, 1993
KARPUZCU, Mehmet, ÇEVRE KİRLENMESİ VE KONTROLU, Kubbealtı Neşriyat
LOWDERMILK, W.C., (Çev: ATAY, Aslı), TOPRAĞIN 7000 YILLIK ÖYKÜSÜ, TEMA VAKFI
THE EARTHWORKS GROUP, (Çev: DİLBER, Fatoş), DOĞAYI KURTARMAK İÇİN 50 BASİT ÖNLEM, Borusan Oto, 1994
TÜRKİYE ÇEVRE SORUNLARI VAKFI, ORTAKLAŞA GELECEĞİMİZ Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu, Türkiye Çevre Sorunları Vakfı
ULUATAM, Özhan, DAMLAYA DAMLAYA... (Ortadoğu'nun Su Sorunu), Türkiye İş Bankası, İstanbul
WORLDWATCH ENSTİTÜSÜ, (Çev: BAŞÇI, Ayşe), DÜNYANIN DURUMU 2005 - Küresel Güvenliği Yeniden Tanımlamak, TEMA VAKFI, 2005