Gözaltılar son gaz! Devam!...

Vallaha farkında mısınız yazar-çizer takımı gözaltına alınmaya başladı, ardından asker takımı; “Takımı” dediğime bakmayın, üst düzey amiraller, komutanlar falan…

Öyle bir hale geldi ki: “Asker takımı” demek ayıp olmaktan çıktı!

Basit; hatta basit olmakla kalmayıp “Terörist” lakabı takıldı!

Bazı belediye başkanları da nasibini aldı: Misal: Aziz Kocaoğlu.

Bedelsiz öğrenim istiyoruz diye pankart açanların adlarını ve sayılarını takip etmekte zorlanıyor insan; nohut-leblebi gibi gözaltına alınıyorlar!

Hal böyle olunca, tecavüzden sabıkalı kişiler gözaltına alınamıyor; eee, bir denge kurmak gerek!

Herkes gözaltına alınırsa dışarıda kim kalacak vergi verecek?

Fabrika patronları, hele ki son düzenlemeler karşısında, kararı çıkaranlara destek vermezlerse başlarına ne gibi belalarının bulaşacağını tahmin etmekte zorlanmayıp, iktidara yakın olayım, bilmem kaç milyar hibede bulunayım, yeter ki karşıma almayayım diye düşünmüyorlarsa namerdim!

Neyse…

Gözaltına alınanlara pek de fazla ses çıkartmayan bir toplum varken, ses çıkaranlar da birer birer gözaltına alınırken, PKK’nın eli armut mu topluyor?

Aha, baktılar bu toplumun düzeni böyle, onlar da gözaltına almaya başladılar!

Gözaltına al, gitsin!

******

“Gözaltına aldık” ifadesine, eğer kaçırmadıysam, hiçbir yetkilinin tepki vermemesi fazlasıyla abes, fazlasıyla traji-komik değil midir?

Devlet içinde devlet oluşturmak gibi bir suç ile neredeyse Atatürk sorgulanır hale getirilirken, devletin satılmasına dair en minik soru “gözaltına” alınma sebebi olurken PKK en net şekilde “Gözaltına aldık” diyor!

Huuu!

Vatandaş!

Devlet dediğin en ufak bir sorunda seni gözaltına alıyor, PKK öldürmekle kalmayıp, gözaltına alıp, sorguluyor!

Devlet içinde devlet var diye çemkirenler: Hani çığlıklarınız nerede?

Gözaltına alına alına sesini çıkaracak kimseler kalmadı ya; PKK da payına düşeni alıp, horoz şekerini üfleyip duruyor!

Eeee, horoz şekeri’ni ellerine veren utansın!

******

Yok Suriye, efendime söyleyeyim Mısır falan derken baktılar bizde içe dönük bir çaba yok; kendi göbeğimizin bağını pat diye keser, pıt diye deklare ederiz diyerek ortalığın boşluğundan yararlandılar!

Son gelişmeler gösteriyor ki: Biz de yetkili bir merciiyiz ve gözaltına alma hakkımız da var!

Bu deklarasyon karşısında hangi yetkili ne gibi bir açıklama yapacak bilmiyorum.

Ancak bildiğim bir şey ver: Yenilir, yutulur gibi değil!

******

Hoş, yine, korkudan, sessiz-sakin kalmayı tercih edenlerin yaşadığı bir ülkedeysek: Daha ne gözaltılar olur; ne askerler hapislere tıkılır, ne doktorlar telef olur! Mühendisler yolunu bulur, niyeyse böyle bir görüşüm var. Bazı mühendisleri üzdüysem, peşinen özür dilerim.

Öğrencilerin seslerine kulak vermeyip, altı-üstü bir pankart açtılar diye; yani hepi-topu “Ücretsiz eğitim” istediler diye gözaltına alınıp da, cezaya çarptırılmaları sonrasında iktidar partisinin anlı-şanlı deklarasyonu: Eğitimi ücretsiz yapacağız!” diye reklam kampanyasını hakikaten samimi bulanlar var mıdır, acaba?

******

Gözaltıların en çok yaşandığı yerlerde “Gözaltına alınanlara” yönelik eylemler yapılmaya çalışılıp da o eylemlere katılanların da gözaltına alındığı ülkelerde düşman güçler varlıklarını sürdürüyor, sürdürmekle kalmıyor bir de coğrafi yer belirliyorken… Üstüne üstlük cana kastediyor ve kastedenler baklava ya da ekmek çalan çocuklar kadar cezalandırılmıyorsa…

Kendi ülkesini de kurar, sınırlarını da belirler…

Kendi kanunlarını da yapar!

Senin vatandaşını “Gözaltına” da alır!

Bizim gibi alkışlayarak karşılayacaklarını mı sandınız?

******

Davul-zurna ile karşılayanlar utansın istiyor, insan; utanmıyorlar anam-babam!

Utanmayanlardan dolayı da bir ayrı utanıyor insan!

Kimsenin ruhu duymuyor; lakin…

Sanıyorum ki alan memnun- satan memnun; birileri bizi de gözaltına alacak ya; kime nasip olacağız belli değil!  

http://twitter.com/Gulgunkaraoglu

gulgun_2006@hotmail.com