- Kategori
- Siyaset
Gözden Kaçmasın...
31 Mart seçiminin muhasebesi daha uzun süre yapılacak.
Yalnız bu seçimi çok kesif yaklaşımlarla değerlendirmemek lâzım.
31 Mart seçimi şunu bir kez daha kanıtladı:
Kadim Anadolu topraklarında, toplumumuz/halkımız, hâlâ demokrasiye inanıyor ve sandığa güveniyor.
Bu arada şunu da belirtmek gerekiyor:
Benim oyumla ne değişecek, bir oyla ne çıkar demenin anlamsızlığı, bu seçimle bir bakıma kırılmıştır. Bir eşik atlanmıştır.
Sandığa küsmek...
Demokrasiye inancını yitirmek...
Genel Başkanına kızmak ve çocukça davranışlarda bulunmak...
Sanırım bunlar, demokrasimizin marazları olsa gerek...
Şöyle bir bakıldığında, bu seçime büyük bir başarı elde edilmiş gibi bakılmamalı.
Tabii ki “Millet İttifakının” uzun bir aradan sonra üç büyük kentimizde “seçim başarısı” elde etmesi göz ardı edilemez.
İstanbul, Ankara, İzmir; pekâlâ ülkemizin önemli ve yerleri inkâr edilemeyecek şehirleri.
Sırf bu kentlerin “belediyeliklerinin” kazanılmış olunması, Cumhuriyet Halk Partisini bir “siyasal sarhoşluğa” itmemelidir.
Öte yandan... Bu seçim, kaba dilin, hakaretin, karalamanın halk nezdinde değer görmeyeceğinin ispatlandığı bir seçim oldu.
CHP Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanı Adayı Sayın Mansur Yavaş’ın aylarca bir iftira ve karalamaya tâbi tutulması, medya gücünün Sayın Yavaş’ın kaybetmesi için “seferber” edilmesi de sonuçsuz kaldı.
Yine bir başka husus...
Bu seçim, CHP’nde “liderlik” tartışmalarını yine gündeme getirecek gibi.
Cumhuriyet Halk Partisinin İstanbul Belediye Başkanı Adayı EKREM İMAMOĞLU’NUN beklenenden daha yüksek “seçim süreci performansı” sergilemesi, topluma yakınlaşmada, CHP ile toplum arasında bundan sonra bir “köprü” vazifesi görebilecek olması...
Sayın Ekrem İmamoğlu’nu, ilerleyen dönemlerde “potansiyel” genel başkanlık koltuğuna taşıyabilecek ivmeye sahip.