Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mart '08

 
Kategori
Blog
 

Gözden ve gönülden ırak blogcular buluşması

Gözden ve gönülden ırak blogcular buluşması
 

Coşkuyu ve onu hayranlıkla izleyen gözleri görüyorsunuz değil mi?


Antalya’da yaşıyor olmanın belki en önemli ayrıcalığıydı; güneşli bir günde (her zaman) biraraya gelebilmek.

Mezopotamya Prensesi’nin organize ettiği ilk Antalya Milliyet Blog Yazarları Toplantısı, Konyaaltı Beach Park’ta Myra adlı mekanda yapıldı.

Bugünü ben de günceme not düşmeliyim:

Biz baba kız katıldık bu buluşmaya...

Şiir kategorisinde yazan, kızım Petek Sinem ve ben...

Günlerdir işyerimde yapmakta olduğum, tadilat, boya-badana işleri de bu buluşma zamanına denk geldi. Ama söz vermiştim Prenses’e, yerine getirdim.

Mayıs 2007 de katıldığım Milliyet Blog ortamını merak ediyordum. Onu giderdim.

Blogcuların toplanmaları/buluşmaları da imrendirmeye başlamıştı beni ama, Antalya dışına çıkamadığımdan katılamıyordum.

Hele afilli Milliyet Blog çiçekleriyle blog yazarlarının fotoğraflarını görüp iç geçirmemek olası mıydı?..

Buradan da bir kahraman bekliyordum, bir gün mutlak çıkacak diye...

Çıktı da...

Yaklaşık 10 yıl kadar olmuştur sanırım, bir STK örgütünde tanıdığım, ancak bir blog yazısının sebeb olacağı zamana kadar da göremediğim Mezopotamya Prensesi Dr. Yonca Ayas çıktı bu ‘cengaver’.

Buluşma mekanına varınca önceden hazırlanmış ‘Milliyet Blog Yazarları’ levhalarıyla yerimizi çok kolay bulduk kızımla...

Bir yandan da Milliyet Blog’dan gelmiş olduğunu düşündüğüm çiçeği aramakta gözlerim gizlice...

Bulunduğum süre içinde bu aramam sonuçsuz kaldı; ne bir ses ne bir çiçek hepsi boştu Milliyet Blog’dan beklediklerimin. Hiç meraklısı değilimdir aslında böyle törensel ayrıntılara ama takıldım işte.

Demek ki, illerin nüfusuna ( ya da nüfuza göre değil ) göre şekillenmekte böyle şeyler diyip, silip attım kafamdan sevgili güncem!

Güzel insanlarla tanıştım; ... Hayır, öyle değil aslında... Tanıyorum da birkaç yüzünü görmediğim dost vardı, gördüm. Özü bu.

Rumi-Şerife Mutlu çiftini gördüm önce. Tülin (Aksoy) hanımla birlikte geldiler, önceden dostmuşlar zaten. Nihat bey geldi sonra, Yıdız Nihat yani. Homeros geldi söylene söylene lâ havle çekerekten(sebebini kendi yazmış). Sonra genç ve güzel bir hanımefendi dikildi masanın köşesine; “Agon, ben” dedi...”Semra Beyazıt yani”... Epeeeeyce bir zaman sonra Ayrıntıda Gezinmek göründü, kardeşi hanımefendiyle.

Alanya ekibini iki meslektaş oluşturmuş; elele tutuşup gelen Engin(Baytema) ve Müslüm (Yaralı Yolcu) öğretmenler.

Sohbet, bizim bulunduğumuz süre 20.30’a kadar devam etti. Ayrılmak zorunda idik, ayrıldık. Sohbete devam ediyorlardı kalan dostlar.

Geceye Şerife öğretmen ve Yonca damgalarını vurdular desem... yok yok kesinlikle haksızlık etmemiş olurum.

Şiirle pek aram olmasa da Şerife öğretmenimi her meraklısının dinlemesini çok arzu ederdim, bir sonraki buluşmaya ona göre talip olun lütfen.

 
Toplam blog
: 355
: 1099
Kayıt tarihi
: 16.05.07
 
 

1960 Ankara doğumlu bir Çankırılıyım. İşimin burada olması nedeniyle, Antalya'da yaşamaktayım. Ti..