Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Haziran '14

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Göze batanlar

Göze batanlar
 

Bir tarafta, cadde, sokak kiralık ev arayanlar,

Diğer tarafta, şehir merkezinin birçok işyerinin vitrinine asılan kiralık ev yazısı.

Vallahi, ben bu işten bir şey anlayamadım.

Bir yerde bir yanlışlık var, ama nerede?

Acaba vatandaşlar, cüzdanlarına uygun, istedikleri evi mi bulamıyorlar,

Yoksa istediği evler, henüz yapılmamış mıdır?

***

İl Halk Kütüphanesi girişinin sol yanında, mevcut kitap ve oyuncak kumbarası var.

Proje harika.

Hani amacına uygun da ilerliyor.

Ancak herkes, her şeyi içine atmakta...

Kitap ve oyuncaktan başka her şey mevcut bu kumbarada…

Maşallah, kitaptan başka ne istersen bulabilirsiniz, sanki çöp kutusu…

Hal böyle olunca, gerçek yardımseverlerin kitapları da ortalıkta geziyor.

Bir görevli de çıkıp belli aralıklara ayrıştırmaya tabi tutmuyor ya da geç kalıyor.

Adam sağ olsun, kısa yoldan dönüşüme tabi kitap, defter, dergi, gazete, her türlü bilumum kâğıtlardan bir an da kurtuluveriyor.

Oh, ne ala!

Ee biraz insaf be kardeşim!

Arkadaşlar, lütfen her şeyi atmayalım.

Sayın görevli, her kimse siz de lütfen, arada bir gidip baksanız, iyi olmaz mı acaba?

***

Bir ara müzik eşliğinde kan alınıyordu.

Şimdi Demokrasi Parkında, kan verme standı kuruluyor.

Vatandaşlar soruyor: “İyi, güzel de bu memleketin kanı hiç bitmiyor mu?

Ya Allah muhafaza, bir deprem oluverse…

Bu insanlar kanı nerede bulacaklar?”

Malum, 4 ile 6 ay arasında kan verilmesi gerekiyormuş.

Hani, son zamanlarda deprem olma ihtimali de varmış!

Bir de insanlar arasında dedikodu var, güya alınan kanlar, Kızılay’da parayla satılıyormuş!

Öyle söyleniyor!

O yüzden, O bakımdan!

***

Şehrin bir tarafı pirelerle cebelleşirken,

Diğer tarafı da, ne olduğu anlaşılmayan, ama bir kedi büyüklüğünde olduğu söylenilen bir yaratıkla (Sansar diyorlar, çünkü geceleri Sansar avlanır) uğraşılıyormuş.

“Çocuktan al haberi” denilir ya!

O mahalledeki çocukların dedikodusu,

Bu yaratık da (Sansar), gece yarısından sonra çıkıp, kemirgenler, sürüngenler, tavuklar, kuşları öldürüp kanıyla besleniyormuş. Yumurta ve meyvelere verdiği zararlar da işin cabası.

Mahalle halkı, özellikle çocuklar huzursuz oluyormuş.

Söylenti tabi!

Pireler haber oldu, ama söz konusu yaratık söylentisi ne kadar doğrudur, bilemiyorum!

***

Yamanhaber.com haber sitesinden: “Adıyaman'da bulunan bazı camilerde toplanan paraları, müezzinler kendi aralarında fetva çıkartılarak, yüzde 7'sini ceplerine indirdikleri iddia ediliyor.”

Eğer iddia doğruysa, “din istismarcılığı yapanları Allah ıslah etsin, vay halimize!” diyorum.

Hem de Ramazan Orucunun başlayacağı bu günlerde, moral bozucu bir söylenti.

Ne günlere kalmışız.

 

Kerim BAYDAK

kbaydak61-artan@hotmail.com  

 
Toplam blog
: 1022
: 214
Kayıt tarihi
: 06.11.12
 
 

Kerim BAYDAK 01.01.1961  ADIYAMAN  doğumlu.. 2003 yılında Anadolu Üniversitesi  İşletme Fakultesi..