Gözlerimin derin kederi

ATATÜRK diyor ki: Benim rehberim akıl ve bilimdir.

Ben bir öğretmenim ( öğretmenlik yapamasam da . Çünkü 12 eylül mağduruyum ) . Çocukları çok severim, önce ülkemin çocuklarını ve dünyanın bütün çocuklarını. Türk milli eğitim bakanlığı son yıllarda aldıkları kararlarla çocuklarımıza çok büyük zararlar vermekte. Bugün eğitim sistemi paramparça durumda. Pozitif bilimler ( Matematik, Fen Bilimleri, Mantık, Felsefe, Tarih, Coğrafya) neredeyse okutulmaz oldu. İşte sonuçları: PISA ( Uluslararası öğrenci değerlendirme programı ) testinde 65 ülke arasında Türk çocukları; Matematikte 44. Sırada. Okuduğunu anlamada ve yazmada 65 ülke arasında 42. Sırada. Fen Bilimlerinde ise 43. Sırada. Pozitif bilim dersleri yerine din dersleri okutulmakta. Bilimde, ekonomide, sanatta, sporda ve müzikte başarılı olmuş ülkeler pozitif bilimlere verdikleri önem sayesinde başarılı olmuşlardır. Sadece pozitif bilimlere değil güzel sanatlara, spora ve edebiyata ve ar-ge çalışmalarına verdikleri önemle de bilinirler. Başarılı olmuş, kalkınmış, demokrasisi tam yerleşmiş bütün ülkeler dinlerini ( Hristiyanlık, Musevilik, Müslümanlık, Budizm gibi ) yarıştırarak başarmadılar. Bu başarıları yukarıda yazdığım gibi tamamen pozitif bilimlere verdikleri önemle ilgilidir.

Eğer bu eğitim anlayışı bu şekilde devam ederse; evrensel eğitim düzeyi ile karşılaştırdığımızda , mühendislerimiz ancak eğitimli amele olurlar. Doktorlarımız iyi bir hastabakıcısı olurlar. Öğretmenlerimiz İyi bir hademe olurlar.  Yargıçlarımız iyi bir mahkeme katibi olurlar . Avukatlarımız iyi bir mübaşir olurlar.

Bu zihniyet böyle devam edecek olursa; hastaneleri baş imamlar yönetecek. Mahkemeleri kadılar yönetecek. Çocuklara eğitimi müderrisler verecekler. Mühendisler projelerini imamlara onaylatacaklar.

Çocuklarımızı kendi ellerimizle karanlığın ortasına atıyoruz. Onları nefessiz bırakıyoruz.

Güneşi kağnılara yükleyip

Karanlığın ortasına çekmek istiyorum.

Şimdi gözlerimde ki derin kederi anlıyor musunuz..?