Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Nisan '07

 
Kategori
Psikoloji
 

Gözyaşlarım üşüyor

İyi gelişmelerle kötüler birlik olup, bir anda doluşuveriyor hayatıma. Önce iyiler.. Onlar mucize gibiler. Nasıl olduğuna inanamıyorum ardı ardına geldiklerinde, gözlerim fal taşı gibi açılıyor. Hayretlerimi tüm sevdiklerimle paylaşıveriyorum. Sebeplendiriyorum iyileri.. “Pozitif düşünmenin etkisi diyorum”, “Sabırla beklemenin müjdesi” diyorum.. Bak gördün mü; sen neye hazırsan, o da sana hazır!

Hayatın seyri değişiyor. Her şey pembenin açık tonlarında gözüküyor. Hayatla hesaplaşmam bitmemiş olsa da, “Bak işte, iyiliklerim bana geri dönüyor.” Gücümü bir kez daha fark edip, eğer istersem hayatımdaki her parçayı olumluya çevirebileceğimi görüyorum.

Umduklarımı bulduğumda yüreğimde olan herkese yansıyor mutlu kıpırtılar. Benim motivasyonum tamken, sevdiklerimi yarım bırakmıyorum. Onlara umut aşılıyorum, onlara sevgimi anlatıyorum. Sadece kötü günlerinde omuz arayan biri olmayı sevmediğimden, iyi günlerimde de kapılar aşındırıyorum.

Güzel gelişmeler bir süre sonra sıradanlaşıyor. Hiç biri varış noktası değil çünkü. Hep yeni istekler, yeni hedefler, yeni amaçlar beliriyor.. Şükretmenin yanında daha çok istemek de duruyor. Daha çok şey başarmak, daha iyi şartlara kavuşmak, hayatı daha dolu yaşamak.. Bu arzu hiç bitmiyor.

Zaten bazen, iyi gözüken gelişmelerin sandığım kadar iyi olmadığını da anlıyorum. Gözümde büyüttüğüm güzelliklerin, gizli kalan çirkinliklerini görüyorum. Ulaşmasam hala güzel gelecek olan bazı şeyler, ulaştığımda, içine karışıp gerçekliklerini gördüğümde büyüsünü yitiriyor.

Hepsi bir arada gelen iyi gelişmelerden bazılarını kaybediyorum. Kayıp bile olsa, o ana kadar beslenen umutlarla geçen günler birer kazançtır diyerek yoluma devam ediyorum..

Ve bazen de kötüler üst üste denk geliyor.. Onlar bir araya geldi mi, güçlü olup gafil avlanmamam gerektiğini düşünüyorum. Her birini teker teker aşacağımı, bu umulmaz kötülüklerin de altından kalkacağımı öğütlüyorum kendime. Pes etmek yok diyorum.

Bazen üzülmeye bile hak yaratmadan, gözyaşlarımı lüks mekânlarına kilitliyorum. Zamanı geldiğinde ağlanır, ucunda ölüm yok ya..

Böyle zamanlarda, iyi günlerimde olduğundan daha çok gülümsediğimi sanıyorum. Ve sorulan klasik “Nasılsın” sorusuna, hiç hissetmediğim halde “Harika!” diye cevap verdiğimi.. Bir yalanla başlayan mutluluğa doğru koşuyorum susamışça..

Mutluluk kıpırtılarını idareli kullandıklarını umudederek, dostlarıma gidiyorum. Başımdaki dertleri, neler hissettiğimi ve bundan sonra neler yapacağımı.. Onların güçlerinden de yükleniyorum sırtıma ve devam ediyorum oyuna..

Bu aralar, başıma üşüşenler kötüler oldu.. Bir takım tatsız haberler, bir takım umutların yok oluşu ve hayal kırıklıkları..

Neyse ki, bir tek şeye umut bağlamadım derken, her birine ne kadar sıkı sıkıya bağlı olduğumu hatırlamak acıtıyor içimi. Geçmişte kalan kötü günlerimin görünmez yüzleri de ağırlık yapıyor bir yandan..

Bu kez dinleniyorum. Yeni heveslere tutulmadan az önce soluklanıyorum. Hazmetmeye çalışıyorum, o bünyemde külçe gibi ağır duran kötü gelişmeleri..

Ve bir de, izin veriyorum gözlerimin hafiflemesine.. Onlar hafifliyor.. Ama gözyaşlarım.. Onlar üşüyor..

 
Toplam blog
: 68
: 931
Kayıt tarihi
: 30.12.06
 
 

Yazmadan duramaz. Öğrenmeden duramaz. Sevmediği yerde durmaz.   ..