Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ekim '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Gözyaşlarım

Gözyaşlarım
 

"Bizlerin ve özellikle de çok katlı plaza insanının en az kahve ve sigarası kadar vazgeçilmezleri arasında artık elektronik postalar malumunuz. Teşbihte hata olmasın elbetteki sadece yüksek katlı plaza insanları kullanmıyor bu "şeyi". Ama her gün yurdum hattında dönen bu cicili bicili, pek bir al benili, "Aslan terbiyecili" yahut "Tarih yazar Kartal bozarlı", yedi kişiye gönderirsen şu olur ondört kişiye göndermezsen bu olurlu, Mozart'la Beethoven'la süslenmiş, çaylı simitli, Nazım Hikmet ve Can Yücel şiirli, Selçuk Erdem karikatürlü ve ismini sayamadığım daha nice mail objesinin pek çoğu bu plazalardan yayılıyor tahminimce. Bir zamanların çok katlı plaza çalışanı olarak sadece gelen maillerin altındaki ya da üstündeki com.tr'lerden çıkardığım sonuç bu sadece.
Yanılıyor olabilirim elbet.

Paylaşım adı altında yayılan içlerinde gerçekten hoş, bilgi ve duygu birikimleriyle taşanlar olsa da bu "hazır mailler" nedense gerçek bir paylaşım hissi uyandırmıyor ben de! İstisnalar hariç elbette.
Ne bileyim işte, kendi yazdığım iki satırı, duyguyu onlara tercih ederim, ediyorum da zaten.
Belki biraz tembellikten ama esas da bu yüzden, mektupseverliğimden yahut bahsedilen istisnalar hariç bana gelen maillerin neredeyse tamamını iletmiyorum diğer arkadaşlarıma. Buradan bir kez daha özür diliyorum kendilerinden. Lüten kusuruma bakmayın. Bu anlamda "forward" özürlü bir kullanıcıyım işte. Hayır aptalca ve kendimce bir protesto şekli falan değil bu inanın. İçimden gelmiyor sadece. Hepsi bu."

Dedim yakın zamanda, hoş hala da diyorum. Arkasındayım sözümün.
Lakin kaderin cilvesi mi yoksa başka bir şey mi bilemiyorum.

İşte bu maillerden biri bugün canevimden vurdu beni.* İlk defa bir mail bu denli etkiledi beni, gözyaşlarıma engel olamadım. Aslında aylar önce ve sadece müziksiz okumuştum bu maili.
O zaman da etkilemişti ama bugünkü kadar değil.
Zira M.Ağırbaş adlı arkadaş müziği ve fotoğrafı zaten başlı başına gönül telimi titreten Bedirhan Gökçe şiiri
ile öyle bir bütünleştirmiş ki vücudumun tüm tüyleri ayaklandı, yüreğim sızladı, içim acıdı, göz pınarlarım daha fazla dayanamadı. Yaşlar süzüldü şakağımdan. Bir süre hiçbir şey yapmadan öylece kalakaldım masamda. Onlarca düşünce geçti kafamdan. "Sol yanım acıyor annem" di şiirin ismi.

Sol yanı acıyan kimbilir kaç tane çocuk vardı ülkemde.
En korkuncu da neydi biliyor musun?
Ya bir gün kendi çocuğumun da sol yanı acırsa diye düşünmek oldu.

*Sol yanım acıyor annem - Bedirhan Gökçe

 
Toplam blog
: 39
: 765
Kayıt tarihi
: 21.10.06
 
 

Özel biri değilim. Sıradan bir yaşam süren sıradan bir adamım. Çok geçmeden adım unutulur. Tuzluk...