Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Haziran '07

 
Kategori
Anılar
 

Gözyaşlarıyla başlayan göl öğretmen lisesi

Gözyaşlarıyla başlayan göl öğretmen lisesi
 

Yıl 1979 henüz 12 Eylül askeri darbesi olmamış, siyasi nitelikteki olaylar tırmanmakta, sokak kavgalarında sürekli artışlar görülmekte. Ben ilkokul 5. sınıfta öğretmen lisesine gidebilmek için iki aşamadan oluşan sınavlara girdim. Ekim ayının ortalarına doğru sonuçlar açıklandı ve ben Kastamonu Göl Öğretmen Lisesi’ni kazandığımı babamdan öğrendim.

Tokat nere Kastamonu nere… 11 yaşına gelinceye kadar ilçe dışına çıkmamış bir çocuk için çok fazla uzaklığı ifade etmekte idi. Okulda yatılı okuyacaktık ve ihtiyaç duyacağımız elbise ve araç gereçler okul müdürü tarafından liste halinde bize gönderilmişti. İlkokulu birlikte okuduğumuz iki arkadaşım daha aynı okula girmeye hak kazanmıştı. Arkadaşımın birisi kesinlikle gitmeyecekti, kararlıydı. Diğer arkadaşımla benim ailem işlemlerimizi hallettiler ve Ankara’ya gitmek üzere otobüs biletlerimizi aldık. Kastamonu’ya Ankara üzerinden gidecektik. Yolculuğa çıkacağımız son gün arkadaşım da gitmekten vazgeçmişti.

Babamla birlikte o zaman için en lüks arabalar olan Mercedes 302 otobüslerle Niksar’dan Ankara’ya doğru yol çıktık ve Ankara üzerinden uzun bir yolculuk yaparak Kastamonu’ya ulaştık. Okul şehrin dışında 10 km mesafede Göl Köyü’nde bulunmakta idi. Babamla birlikte şehirde biraz dolaşıp alış veriş yaparak benim ihtiyaçlarımı tamamladık. Okula dolmuş taksilerle gidildiğini öğrendik ve taksilerin dolmasını bekledik ve yeterli yolcunun oluşması ile birlikte okula gitmek üzere hareket ettik. Okul idaresine giderek kayıt işlemlerimizi tamamladık ve kalacak yerlerimizi baktık. Bütün işlemleri babamla birlikte yapıyorduk ve ben babamın yanından ayrılmıyordum.

Nihayet bütün işlemleri tamamlamıştık ve babamın dönme vakti gelmişti. Beni de yanına alarak tekrar Kastamonu’ya döndük. Oraya kadar beni neden götürdüğünü tam olarak bilemiyorum. Herhalde o da beni bırakıp dönmekte zorlanıyordu. Ama ben daha olacakları tam olarak algılamıyordum. Kastamonu’da birlikte biraz daha gezdik ve akşam saatlerine doğru babam beni okula giden dolmuş taksilerin kalktığı durağa getirdi. Benden başka okula gitmek üzere bekleyen yaşları benden büyük olan öğrenciler de vardı. Taksi için yeterli yolcunun oluşması ile birlikte babamın elini öptüm ve beni kucaklayıp öptükten sonra taksiye bindirdi. Evet, benim için okulun babamdan ayrılık demek olduğunu anlamıştım. Ağlamamak için direniyordum fakat gözlerim dolmuştu.-Şimdi bile bu satırları yazarken anıların gözümde canlanmasıyla birlikte gözlerim doluyor.- Son bir kez daha babama baktım ve el sallamamla birlikte taksi hareket etmişti ve ben de artık kendimi tutamaz olmuş ve ağlamaya başlamıştım. Babam benim ağladığımı gördü mü tam olarak bilmiyorum. Takside bulunan babamın beni emanet ettiği ağabeylerimiz tarafından teselli edilmeye çalışılıyordum. 10 kilometrelik yolu gözyaşlarımı dindirmeye çalışarak tamamlamış ve okula kadar gelmiştim.

İşte altı yıl sürecek ortaokul ve lise öğrenimi sürdüreceğim ve önemli arkadaşlık ve dostlukların oluşacağı okul hayatım gözyaşları içinde başlamıştı.

 
Toplam blog
: 53
: 2753
Kayıt tarihi
: 14.01.07
 
 

Eğitimciyim. Evli ve Hüseyin Kürşat ve Mehmet Çağrı adında iki oğlum var. Bilgisayar ve psikoloji..