Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Haziran '09

 
Kategori
Çevre Bilinci
 

Greenpeace'den mesaj var! "Kömürden kurtul, iklimi kurtar"

Greenpeace'den mesaj  var! "Kömürden kurtul, iklimi kurtar"
 

Çevrenize termik santral yapılsın mı?


Küresel ısınma dünyanın karşı karşıya olduğu en büyük tehdit. İklim felaketlerine bağlı olarak şimdiden her yıl binlerce insan hayatını kaybediyor, su sıkıntısı pek çok ülkenin öncelikli meselesi haline geldi ve besin fiyatları öncelikle yoksulları etkileyecek biçimde artış gösteriyor. Birleşmiş Milletler raporlarına göre böyle devam ederse milyarlarca insan iklim felaketlerinden ciddi biçimde etkilenebilir

Dünyadaki karbondioksit kirliliğinin yaklaşık üçte birinden kömürlü termik santraller sorumlu. Ancak ne yazık ki kömürün tek suçu iklimi değiştiren en tehlikeli fosil yakıt olması değil. Kömürün yaratacağı trajedi bundan çok daha fazlası.

Kömüre bağımlı ülkeler yüzünden gezegenimizin iklimi hızla değişiyor. Türkiye’de de, bir çoğu ithal kömürle çalışacak 47 kömürlü termik santral nedeniyle bu bağımlı ülkelerden biri olmaya aday. Ancak kömüre bağımlı olan ülkeleri bekleyen bazı acı gerçekler var. Toprağın ve suyun zehirlenmesi, olası asit yağmurları ve erozyon bunlardan sadece bir kaçı...

İşte Kömürle ilgili 10 acı gerçek:

Kömür iklim değişikliğine neden olan en tehlikeli yakıttır.
İçerdiği yüksek miktardaki karbon nedeniyle termik santrallerde kömür kullanmak en çok karbondioksit kirliliğine yol açan enerji üretim şeklidir. Tüm dünyada kömür santrallerinden sadece bir yılda 7 milyar ton karbondioksit salımı gerçekleşmektedir.

Acı Gerçek 1: Bu miktar dünyadaki yıllık karbondioksit salınımlarının %41’ini oluşturur. Ayrıca kömür madenciliği de, karbondioksitten 20 kat güçlü olan metan gazının açığa çıkmasına neden olur.

Kömür santralleri civa kirliliğine sebep olur.
Civa insan vücuduna ciddi zararlar veren ve nesilden nesile geçebilen bir nörotoksindir.
Civa bölgedeki su kaynaklarının kalitesinin düşmesine neden olur. Toprağı zehirler ve besin zincirine karışarak sayısız ölümcül hastalığa sebep olur.

Acı Gerçek 2: Kömür santralleri yılda 1450 metrik ton yani %50’ lik bir payla civa kirliliğinin en büyük sebebidir.

Kömür, asit yağmurlarına sebep olur.
Asit yağmurlarında ortaya çıkan duman tüm ekosistemi yok edebilir. Orta Avrupa’da kömür santrallerinin etrafında çok geniş alanları kapsayan orman kayıpları kaydedilmiştir. Birçok kömür santrali bulunan Çin’de 487 şehrin %54.5’ ünde asit yağmuru gözlendi. Asit yağmurları ayrıca insanlarda astım ve akciğer kanseri başta olmak üzere sayısız hastalığa sebep olur.

Acı gerçek 3: Kömür santralleri asit yağmuruna sebep olan kükürtdioksit ve azotoksit’in açığa çıkmasına neden olur.

Kömür, küçük partiküller ve radyasyon yoluyla gerçekleşen hastalıkların kaynağıdır.
Kömür yakmak zararlı partiküllerin ve radyasyonun açığa çıkmasına neden olur. Bu parçacıklar akciğer fonksiyonlarında azalma, astım, kardiyovasküler rahatsızlıklar ve bebek ölümlerine sebep olur.

Acı Gerçek 4: Yatağan’ın 50 köyünün 34’ünde radyasyon miktarının insan sağlığının kabul edebileceği sınırın çok üzerinde, küllerin atıldığı bölgelerde ise 19 kat daha fazla olduğu belirtilmiştir (Keskin ve Mert, 2002). Solunum sistemi hastalıkları Yatağan’da Muğla merkezine oranla iki kattan daha sık görülmektedir (TTB, 2000).

Kömürün yanması sonucu açığa çıkan atık zehirlidir.
Kömür yakıldığında ortaya çıkan artıklar ağır metaller ve zehirli maddeler içerir. Örneğin, insan sağlığına veya çevreye zarar verebilecek miktarlarda arsenik, kadmiyum, krom ve kurşun bulunabilir. Bu kirleticiler içme su kaynaklarına, yüzey su gövdelerine, bitkilere veya hayvanlara ulaştığında riskler meydana gelir.

Acı Gerçek 5: Kısırlık, kanser, prostat ve solunum sorunları, kardiyovasküler ve nörolojik hasarlar, hipertansiyon, işitme bozukluğu bu maddelerin sebep olduğu hastaliklardan sadece bir kaçı.

Kömür tatlı su kaynaklarını azaltır.

Kömür santrallerinden yayılan zehirli maddeler bölgedeki tatlı suyu kirletir. Kömür madenciliği ise asit maden kanalizasyonu (AMD) yoluyla su kirliliğini tetikleyen nedenlerinden biridir. AMD; minerallerin oksijen ve suya maruz kalması sonucunda oluşan ve ağır metal içeren atık sudur. Bu zehirli su sızdığında sadece yeraltı sularını değil toprağı da zehirler.

Acı Gerçek 6: Kömür santrallerinin kuraklığa sebep olmasının yanı sıra kömür madenciliği de her gün tahmini 70 milyonla, 260 milyon galon su gerektirmektedir.

Kömür madenleri yaralanmalara ve ölümlere yol açar.
Kömür madenciliği yerel halk ve madenciler üzerinde de olumsuz etkilere sahiptir. Kömür madenciliğinin yol açtığı ölümler tahmin edeceğinizden kat kat fazladır. Örneğin Çin’de 2006 yılında 3.000’e yakın kömür madeni kazası gerçekleşti.

Acı Gerçek 7: Bu kazalar 4.700 insanın ölümüne yol açtı. Ülkemizde ise sadece Zonguldak’ta 1955-2006 yılları arasında 2.670 işçi öldü, 319.792 işçi ise yaralandı.

Kömür madenciliği erozyona neden olur.
Madencilik alanının yüzeyindeki bitki örtüsü yok edilir. Bu durum toprak erozyonunu tetikler. Açık kömür madenciliğinde yeraltındaki kömürün zayıf bağlantı yerlerine ulaşabilmek için dağların tepeleri patlatılır. Yeraltı madenciliği de çökebilecek yeraltı boşluklarına sebep olur.

Acı Gerçek 8: Bu nedenle bölgede tarım potansiyelinde azalmaya sebep olur, akıntı rezervlerinde depolama kapasitesinde kayıplara yol açar, azalan nehir kanal kapasiteleri yüzünden sel baskınlarını artar bu da beraberinde erozyonu tetikler.

Kömür elektrik üretiminde verimsizsizdir ve çok fazla toplumsal maliyeti vardır.
Diğer fosil yakıtlarla karşılaştırıldığında kömürün daha ucuz olduğu düşünülür. Oysa kömürün gizli maliyeti üçüncü kişilere yüklenen toplumsal maliyetlerden kaynaklanır. Aslında, kömürün gerçek maliyeti yerel topluluklar üzerine yüklediği sağlık problemleri, tarıma verdiği zararlar, su kaynaklarının azalması gibi sorunları içermektedir

Acı Gerçek 9: Türkiye’deki kömür rezervleri çoğunlukla linyit olarak sınıflandırılmaktadır; linyit en düşük karbon içeriğine ve en yüksek nem oranına sahip kömür türüdür. Kirletme oranı çok yüksektir ve enerji değeri çok düşüktür. Bu kömür santrallerini daha az verimli hale getirir, elektriği daha pahalı konuma getirir ve toplumsal maliyetleri arttırır.

Kömür fiyatları petrol fiyatlarına bağlı olarak sürekli artmaktadır.
Yani, kömür ithal etmek çok anlamsızdır. Kömür ticaretinde önemli bir faktör, %70 oranla taşımacılıktır. Petrol fiyatlarının artışı, taşımacılıkta kullanılan yakıt olması dolayısıyla kömür fiyatlarını da arttırmaktadır.

Dünya ülkeleri, önceleri pek önemsemedikleri "küresel ısınma" tehlikesinin ne kadar ciddi boyutlara geldiğini idrak ettiğinden beri, enerji yatırımlarını "yenilenebilir enerjiye, yani sürekli devam eden doğal süreçlerdeki varolan enerji akışından elde edilen enerjiye kaydırmıştır.

Duyarlılık sahibi ve özellikle de gelişmiş ülkeler, "güneş panelleri" ya da "rüzgar santralları" üzerinden enerji elde etmeye dönük projeleri uygulamaya koymaya başlamışlardır.
Bugünkü Milliyet Gazetesi'nin haberine göre; Almanlar Kuzey Afrika'ya "dev güneş santralleri" kurarak, buradan sağlanacak enerji ile Avrupa'nın enerji ihtiyacının (% 15) ini karşılamatı düşünüyormuş. Üretilen enerjiden, hattın geçtiği Kuzey Afrika ve bazı Orta Doğu ülkeleri ile -ülkemizden de geçeceği için- Türkiye'nin de faydalanması düşünülüyormuş...

Görüldüğü gibi, gelişmiş ülkelerin yöneticileri çevre bilinci içinde yatırımlar planlayarak, çevreyi ve insanı korumaya yönelik projeler geliştirmekte iken; ülkemizde ne yazık ki bunun aksi projeler hazırlandığını görüyoruz!
Öyle ki, özellikle de "siyasi" düşüncenin dayatmasıyla yapılan yüzlerce yatırım var ki; bazen turistik bir bölgenin, bazen ormanlık bir alanın ve bazen de tarımsal alanların "canına okumuş" ve resmen katletmiştir!..

Peki hiç bunları yapanlara ciddi anlamda hesap sorulduğunu gördünüz mü? Ne yazık ki, ülkemizde yapılanlar, yapanların yanına "kâr" kaldıkça, bu kısır döngü böyle devam edecektir!..
Hal böyle iken; tüm dünya ülkeleri "yenilenebilir enerjiye" yönelik enerji yatırımları yaparken, ülkemiz yöneticilerinin sadece kömüre dayalı ve 47' sini de bu yönde planlaması, sizce de doğru ve verimli bir projelendirme olarak kabul edilebilir mi?!

http://www.greenpeace.org/turkey/campaigns/enerji/komur
linkine tık'ladığınızda, önünüze bir harita çıkmakta ve burada hangi ilde ya da şehirde kömüre dayalı termik santral yapılması için proje hazırlandığı bildirilmektedir.
Ben tık'ladığımda, ne yazık ki bulunduğum ilde de "termik santral" kurulması için proje hazırlandığını gördüm ve bununla ilgili olarak çevremdeki duyarlı kimseleri bilgilendirmeyi düşünüyorum...

Her ne kadar, çevre bilinciyle hareket etmek ve gerektiğinde tepki gösterip, göstermemek kişilerin iradesine kalıyorsa da; şu sözü de unutmamak gerekiyor; "Dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan ödünç aldık"

Ayrıca, Kızılderililerin şu meşhur atasözünü de, bundan sonra çok daha fazla hatırlamamız gerektiğini düşünüyorum;
"Son ağaç kesildiğinde, son nehir kurutulduğunda, son balık yakalandığında, anlayacaksın paranın yetmediğini"

kaynak;

http://www.greenpeace.org/turkey/


 
Toplam blog
: 52
: 1892
Kayıt tarihi
: 05.03.09
 
 

Okumayı seviyorum ve okumanın, insanın içindeki havuza taze suların katılmasını sağladığına inanı..