Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Kasım '09

 
Kategori
Çalışma Yaşamı
 

Grev ve toplu sözleşme hakkı için yapılan uyarı grevi üzerine

Grev ve toplu sözleşme hakkı için yapılan uyarı grevi üzerine
 

Sendika; çalışanların hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek üzere oluşturup örgütlendikleri toplumsal ve sınıfsal örgütlerdir.

Sendikalar, salt ücretlerin, parasal ve toplumsal hakların belirlenmesi için toplu sözleşmeler bağıtlayan örgütler değildir. Sendikalar, toplumsal ve siyasal yaşamda, sınıfsal çıkarları doğrultusunda katıldıkları etkinliklerle demokrasinin sınırlarını da geliştirirler. Çalışanların haklarını güvencede tutan sendikalar, dil, din, inanç, etnik ya da ulusal farklılık ve düşünce ayrımı gözetmeksizin tüm çalışanların ortak örgütleridir.

Ülkemizde, sendikal hareketlere hep kuşkuyla bakılmış, sendikalara yasadışı örgütlermiş gibi gösterilmeye çalışılmıştır siyasal iktidarlarca. Grev hakkının yasallaşması Ecevit’in Çalışma Bakanlığı döneminde gerçekleştirilmiştir. 1990’lı yıllarda İLO sözleşmelerine dayanılarak Eğitim-İş’le birlikte memur sendikaları kurulmaya başlanmış, bunların karşılarına da, iktidarlarca, yukarıdan aşağıya talimatla örgütlenilen sarı sendikalar çıkarılmıştır, hareketi baltalamak amaçlı.

Memur sendikalarına grev ve toplu sözleşme hakkı tanınmamıştır. Yasak savma kabilinden hiç bir yaptırım gücü olmayan toplu görüşme hakkına sahiptir sendikalarımız. İki yılda bir oturulan toplu görüşmelerde memurların durumlarında en küçük bir ilerleme sağlanamamıştır. Hükümetler de toplu görüşmelerde bağıtlanan haklar konusunda attıkları imzaların gereğini yerine getirmemişlerdir.

25 Kasım 2009 günü beş konfederasyonun katılımıyla yapılan bir günlük uyarı grevi tarihsel bir dönüm noktası olacaktır. KESK ile KAMU- SEN’in birlikte eylem planlayıp uygulayabilmeleri ve başka sendika ve örgütlerin katılım ve desteklerini açıklamış olmaları büyük önem taşımaktadır. Bugünden itibaren grevli ve toplu sözleşmeli sendika hakkı için yapılacak eylemler de tüm toplum kesimlerince çeşitli biçimlerde desteklenmelidir. Elde edilecek haklar sadece memurların durumlarının iyileştirilmesine değil ülkemiz sorunlarının çözümüne de, demokrasimizin geliştirilmesine ve emeğiyle geçinen herkesin örgütlenmesi ve durumunun iyileşmesine katkı sağlayacaktır.

Bu ülkede açılımlar, dış güçlerin istek ve baskılarına göre, onların dayattıkları projelerin gerçekleştirilmesi yönünde değil, tüm toplum kesimlerinin insanca bir yaşam sürmesini sağlayabilecek olan çağdaş norm ve değerlerin kazandırılması ve geliştirilmesi doğrultusunda yapılmalıdır.

Demokrasi; şeyhlerin, dervişlerin, tarikatların, müritlerin memleketi olmayan ülkelerde, çağdaş anlamda örgütlü insanların rejimidir. Ülkemizde de istisnasız her bireyinin insanca yaşamasını sağlayabilecek iş ve aş sağlanabilir. Yeter ki aklın ve bilimin ışığında hareket edecek dürüst yönetimleri iş başına getirebilelim.

 
Toplam blog
: 190
: 3134
Kayıt tarihi
: 28.09.07
 
 

Emekli öğretmenim. Yurdunu, ulusunu seven, her konuda sorumluluk sahibi gençler yetişsin istiyorum. ..