Gri ruhlar

Ruhlarımıza renk verilseydi, kendi ruhumuza en yakışanı hangisi olurdu hiç düşündünüz mü?

Genelde iyi huylu, doğrucu, yardımsever, insancıl gibi pozitif duygular açık, sıcak ve parlak renkle, aksi durumlarda ise soğuk ve koyu renklerle betimlenirdi.

Peki sadece iki renkten birini seçmeniz istenseydi, mesela siyah ya da beyazı seçmeniz gerekseydi, ruhunuza en uygun renk olarak hangisini seçerdiniz?

İyiler her zaman beyaz, kötüler her zaman siyah olarak düşünülürse...

Bembeyaz ruhlar vardır, simsiyah ruhlar da vardır. Arada olanlar da vardır onlara da gri ruhlar diyebiliriz.

Bana göre gri ruhlar her zaman çoğunlukta olanlardır.

Gri Ruhlar, Philppe Claudelin 25 dile çevrilmiş, Daily Mail tarafından baş yapıt olarak nitelendirilen romanının ismi.

1917 yılında, Kuzey Fransa'da, savaş seslerinin çok yakından duyulduğu küçük bir kasabada, bir sabah küçük bir kızın cesedi bulunur. Bu küçük kız, kasaba hancısının "gündüz güzeli" adıyla anılan güzeller güzeli 10 yaşındaki kızıdır. O sırada, kasabada bulunan kaçak iki asker cinayetten sorumlu tutulurlar. Alelacele sorgulanırlar ve idam edilirler. Bu olaydan 20 yıl sonra, kasabanın polis memuru ki; bu olaylara yakından tanık olmuştur; kafasındaki bir takım soru işaretlerine cevaplar bulmak için olayı soruşturmaya ve kayıp parçaları bir araya getirmeye karar verir. Araştırdıkça bu cinayetin işlenen ilk cinayet olmadığını görür.

Kasaba halkının sürdürmeye çalıştığı gündelik hayatları, yanı başlarında devam eden kanlı savaşlardan bir farkı yoktur. Savaş meydanlarında olmasalar bile her hayat bir nevi kanlı bir savaşı yaşıyordur.

En önemsiz sayılacak ayrıntılar, bu insanların dışa yansıtmadıkları, en derinlerinde yaşadıkları savaşların göstergesiydi. Belki, yanı başlarındaki korkunç sesini işittikleri savaştan daha kanlı bir savaş yaşıyorlardı kendi içlerinde. Ruhları giderek beyazdan siyaha doğru kayıyor, siyah olmadan ilk önce grileşiyordu. Bütün bunların farkına varabilmek ya da ayrıntılara anlam yükleyebilmek için yaşanmış anların verdiği duyguların hazmedilip özümsenmesi ve sonunda sevabıyla günahıyla ama en önemlisi en tarafsız şekliyle kabul edilebilmesi gerekiyordu.

Philipe Claudel, ilk bakışta polisiye olarak görünen fakat polisiye romandan oldukça farklı olarak, olayın şeklinden çok yapısı hakkında ayrıntılara giren bir roman yazmış. İngiliz gazetesi Daily Mail bir baş yapıt olarak nitelemiş Gri Ruhlar isimli romanı. Bence de öyle; kitabı okuyup bitirdiğimden beri yüreğimde bıraktığı burukluk hissinden kurtulamadım. Sanırım romanı her anımsadığımda da bu duyguyu hissedeceğim. Bireysel suçlar ve toplumsal suçlar ve kitlesel ruh durumları üzerine yazılmış son derece etkileyici bir roman.

Barış Behramoğlu´nun çevirisiyle büyük bir keyif alarak okuduğum bu romanı herkese tavsiye ediyorum.