Grizu Patlamaları Yüreğimizde...

“Üretim fazla, ücret az olsun” bencil anlayışı, uzun yıllardır ülkemizde çalışma hayatına egemen bir düşünce tarzı...

Ancak bunun uygulamada ülkeye zarardan ve acıdan öte fazla bir getirisi olmadığı, yaşanan kötü tecrübelerle ispatlanmıştır.

Örneğin: Bursa’da, Balıkesir’de ve Zonguldak’ta kömür üretimi esnasında, yetersiz güvenlik önlemleri nedeniyle her yıl onlarca kaza oluyor/olmakta...

Kazalar neticesinde yüzlerce can kaybı ve milyarlarca TL’lik maddi kayıplar yaşanmakta. Meydana gelen ölümlerin acıları da işin cabası!

Ülkemizde toplam 44 bin maden işletmesi mevcut. Bunları denetlemek üzere, devletin denetçi sayısı ise 250 kişiyle sınırlı!

Asıl tuhaflık, denetçilerin maaşlarını bu işletmelerin vermeleri... Yani denetçiler, maaşlarını aldıkları kurumları denetlemekle görevli!

Düşünün, bu durum gerçeklikle ve ciddiyetle ne kadar bağdaşır! Hal böyle olunca, alınan tedbirlerin güvenirliği sorgulanmaz mı?

Daha geçen pazartesi günü Zonguldak’ta, bir maden ocağında meydana gelen grizu patlamasında göçükler oluştu ve yerin 540 metre altında 30 işçimiz mahsur kaldı.

Herkesin yüreği ağzına geldi. İnsanlar çaresiz, günlerce yerin altından gelecek iyi haberleri beklediler.

Bu bekleyiş ve çaresizlik, göçük altında kalanların yakınlarına da zorlu anlar yaşattı. Ancak yine de korkulan oldu.

Geçen Perşembe, mahsur kalan işçilerden 19’u bir yerde, 9’u bir yerde olmak üzere, toplam 28 kişinin cesedine ulaşıldı.

Şimdi hep birlikte ölenler için yas tutmaktayız. Çünkü kömürün karasından daha kara bir hüzün çöktü, memleketin üstüne.

Ve yakıcı grizu alevleri hepimizin yüreklerinde...

Öte yandan biliyoruz ki, artık ne kadar ağıtlar yakıp, üzülsek de ölenleri geri getirmek imkânsız.

İyisi, zaman kaybetmeden kömür üretilen ocaklarda güvenlik tedbirlerini artırmak ve olacak yeni kazalar için hazırlıklı olmaktır.

Bunu başardığımız an grizular yine olacak, fakat patlamalar yüreğimizde değil, maden ocaklarında yankılanacak...