Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Haziran '13

 
Kategori
Siyaset
 

Güç sarhoşluğu ve algılama sorunu...

Güç sarhoşluğu ve algılama sorunu...
 

Mehmet Tevlim


 

Bazen siyasette bir güç elde edebilirsiniz…

Bu gücü iyi kullanamazsanız… Bu güç sizi sarhoş edebilir… Süreç içinde her şeyi yapacağınızı zannedersiniz ve diktatör olmaya doğru hızlı bir yol alabilirsiniz..

Bu durum sesinize, ses tonunuza, ses renginize, yüzünüze, gözünüze, bakışlarınıza vurabilir…”Çizgi film kahramanları gibi “Güç bende” diye her konunun gücü, mimarı, ustası, en iyi biliri olduğunuzu zannedebilirsiniz…

Olayları, gelişmeleri, tehlikeleri algılama yönünde de sıkıntıya düşebilirsiniz… Çünkü bir güç sarhoşluğu içindesiniz ve ne yaptığınızı da bilmiyorsunuzdur…

Gelmiş geçmiş diktatörlere şöyle bir bakınız, hepsinde bu özellik vardır… Bu süreç onları faşizme götürmüştür ve netice de önce kendi toplumuna olmak üzere tüm dünyaya zarar vermişlerdir…

Algılama konusunda önemli sıkıntılar var… Önemli olan, Olayların kendisi, oluşumu, varoluşu değil, bizim onu nasıl algıladığımızdır…

Başbakan’ın “Gezi Direnişini” algılama noktasında sıkıntılarının olduğunu düşünüyorum… Önce bu direnişçilere “çapulcu” diyeceksiniz, sonra da çapulcularla görüşmek için yollar arayacaksınız…

“Sesi olmayandan şarkıcı, yüzü olmayandan oyuncu, düşüncesi olmayandan düşünür(arabulucu, sorun çözücü,) yaratan bir ulusuz”

Bunu niçin söylüyorum “Gezi Parkı Direnişi için” seçilen-seçtirilen- sanatçıların(!) Başbakanla görüşmelerinden sonra yaptığı açıklamalara baktığımızda, sanatçıların konuyu anlama, kavrama noktalarından ne kadar uzak olduklarını hep beraber gördük…

Ne olacakmış…”Gezi Parkı” için referandum yapılabilecekmiş…

Danıştay Başkanı Karakullukçu: “Bu referandum değil, daha çok kamunun isteğini ortaya çıkarmak için yapılan bir oylama olur… Bu yargı kararının önüne geçemez.”Dedi.

Ağaçların kesilmesi gibi doğaya kıymanın ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının  referandumu olamaz…

Taksim Gezi Parkı büyütülerek, tüm meydanı kaplasa,  Central Park, Hyde Park, Millenium Park örneğindeki gibi, şehrin göbeğinde bir anıt oluşturulsa, festivaller, Açıkhava konserleri, sergiler, müzeler açılsa ve... 'Gezi' hareketi bu parkla simgeleşse ne olur... Kazanan İstanbul ve ülkemiz olur… Hükümet hemen bu konuda kolları sıvasa “Gezi Parkı Direnişçileri de desteklese”…Bu sayede İstanbul turist akımına uğrasa kötü mü olur?

Başbakan, şiddet ve kışkırtmaya yönelik davranışlarından vazgeçer, yukarda belirttiğim şekilde bir Taksim ve “Gezi Parkı” düzenlemesini yaparsa, öncelikle “Gezi Parkı Direnişçileri” ve bu ulus Başbakan’a her türlü katkıyı sağlarlar…

Gücü iyi kullanamadığınız zaman o güç sizi esir alır ve neticede de tüm insanlığa zararınız olur…

“Gezi Park” konusunda uzlaşmak bu kadar mı zordur… Bu park nedeniyle toplumu karşı karşıya getirme gayretleri daha mı kolay geliyor…

Sorun, güç sarhoşluğuyla hareket etmekte ve algılama sorunundadır diyorum…

 

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..