Gücü özgürlüğünde mi ?

Tüm fikirlere saygılı, sansürsüz, bağımsız ve özgür bir medya yıllardır ülkemizdeki en büyük eksikliklerden biri. Ancak son dönemde hayatımızı doldurmaya başlayan internet sayesinde yükselen internet gazeteciliği bu konudaki boşluğu bir nebze doldurabilmektedir. Bunun ülkemizdeki ilk ve en önemli örneği Habertürk' tür. Gazeteci Ufuk Güldemir in çabalarıyla kurulan ve zirveye ulaşan Habertürk sitesi ve televizyonu gazeteci patronları nedeniyle uzun süre özgür ve bağımsız yayın yapabilmiştir. Ancak Ufuk Güldemir in vefatı sonrası bu grup bir holding tarafından satın alınmıştır.

Bundan sonra Habertürk grubu ses getiren transferler yapmaya başlar ve etkin bir tanıtım ve yönetimle tirajını ve reytingini sürekli arttırır. Yani sesi daha gür çıkmaya başlar artık. Bu döneme kadar ülkede hakim olan medya grubunun devletle olan ilişkilerinde yaşadığı sorunlar nedeni ile sözkonusu grubun sesinin kısılmasının da bunda etkisi vardır muhtemelen. Dolayısıyla Habertürk grubunun etkinliği zirveye ulaşmış olup bu mecrada yer alan haberler, köşe yazıları, yorumlar gündem yaratır olmuştur. Tüm bunlar olurken Habertürk' ün bağımsızlığı ve özgürlüğü tartışılır hale geldi. Bunun en büyük nedeni de bir yazarının yazdığı yazı nedeniyle görevine son verilmesidir. Bu konuda bugüne kadar net bir açıklama yapılmamış olması tartışmaların gerçekliğini ortaya koymaktadır.

"Gücü özgürlüğünde" şeklinde tanıtımlar yapan grubun, bunu inandırıcı kılabilmesi adına konuya açıklık kazandırması Türk medyası açısından da önemli hale gelmiştir.