Gücün, Arkan Yoksa; Zekan, Ayakbağı Olur Sana

Dene de gör. Gücün ve arkan yoksa; zekan ayak bağı olur sana. Peki neden mi? İşte cevabı:

Gücün yoksa, doğruyu her an, her yerde, herkese uygulatamazsın. Bizim gibi, kudretli liderlere tapan toplumlarda, her şeydir kuvvet. İktidara giden neredeyse tüm yollar mübah sayılır. İnsanlar sadece sonuçlarla ilgilenir böyle ülkelerde. Onlar için ne sürecin, ne emeğin öyle aman aman bi değeri olur.

Gücün yoksa, zekan tersine işler, elini, ayağını bağlar. Bilsen de olması gerekeni; sana soran çıkmaz ideal çözümü...

Arkan yoksa, hep tedbirli yaşamak zorundasın. Birçok şeye istediğinden çok daha yumuşak  tepki verip, altan alırsın mecburen... Ayağın frende yürürsün istemeden... Varlığını anlamlı kılmak, tarzını başkalarına kabul ettirmek çok vakit çalar senden... Gereksiz işlerle uğraşmak zorunda kalabilirsin sırf bu nedenle. E, tek başına dünyayı değiştirecek değilsin ya! Eninde sonunda en asgariye rıza göstereceksin; hiç zoruna gitmesin kardeşim.

Yeterince kudretli değilsen... Neredeyse tüm dileklerin, bütün önceliklerin yüzgeri edilir. Geri çevrilir taleplerinin çoğu... Ve bunu yapanlar, zerre rahatsız olmazlar seni çiğneyip geçmekten...

Gücün ve arkan yoksa, boşa çalışır kafan, zebil olur gider nice altın fikirlerin... Zekana bir sen, bir de çok yakınların inanır. Parasız adamın, zeki olmaya da hakkı yoktur çünkü. Ya da zekanın fazlası, ayak bağı olur sahibine; hele de o sahip, garibanın tekiyse...

İstediğin zeka testini yaptır. Dilediğin kuruma başvur; yüksek zekanı kanıtlamak için... Seni işaret eden parmak itibarlı ve değerli değilse, toplumu ve insanları yeterince etkileyemiyorsa; çöpe gider cümle akıl hünerlerin...

Bireyselliğe hak ettiği önemi vermeyen, sürüden ayrılanı sevmeyen toplumun; zinhar görmez, fark etmek istemez düşünsel fazlalıklarını... Her an, her gün, biat edenlerin prestij kazandığı, sahibinin sesi insanların prim yaptığı topraklarda... Düşünen insan, gereksiz ayrıntı muamelesi görür. Böyleleri, çok makbul sayılmadığı gibi, dışlanıverirler çevrelerinden, inceden inceye...

Gücün ve arkan yoksa, zekan ayak bağı olur sana. Daha doğruyu aramayanların, daha iyiyi istemeyenlerin çoğunlukta olduğu milletler; yerinde saymaya meftundur ebedi. Geleceğe bakmaktansa geçmişe övgü düzmeyi marifet sananlar, sayanlar; ortalama zeka müptelasısıdırlar; taparlar vasata.

Böyle bir yeryüzü parçasında ikamet ediyorsan... Boşuna üzülme hemşerim. Coğrafyan da kaderindir çünkü. Vasatlar yönetirken memleketi; zekiler mutsuz olur haksız yere.

Akılsız adam adaleti ne bilsin, hakkaniyeti neylesin? O memnun, efendisi bahtiyar! Öyleyse vur patlasın, çal oynasın! Cümbüş gök kubbeyi indirsin!

Güçlü olan gitgide zorbalaşırken; mazlum daha da inlesin kederinden... Dünyanın düzeni böyle efendi! Sen boş yere kendini viran eyleme!