Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ağustos '11

 
Kategori
Sinema
 

Guguk kuşu

Guguk kuşu
 

1975 ABD'de yapımı olan filmin asıl adı One Flew Over The Cuckoo's Nest. 

Filmi Tezer Özlü'nün Çoculuğun Soğuk Geceleri'ni okurken öğrenmiştim. Tezer Özlü bu filmde Jack Nikholson'un canlandırdığı kararkter ile kendini özdeşleştirdiğini ve de psikiyatri kliniğinde geçiyor olmasından dolayı filmi çok etkilenerek izlediğini yazmıştır. Ben de Tezer Özlü'den etkileniyorum o dönem. Yani garip bir yazar-okuyucu- sinema etkilenmesi kıvılcımlanmış durumda. İzledim. Kelimeler yetersiz kalınca müthiş, harika gibi kısır döngü ile anlatmaya çalışırız meramımızı. Ben pek öyle demeden biraz daha açmak istiyorum konuyu, nasıl olsa sonunda teslim olucam bu kelimelere ama önce nedenleri... 

Düzen insaoğlunun en çok bızıkladığı sorulardan biridir, hani şu varoluş, yaratılış gibi.Filmde karşımıza düzene uymayan bir adam çıkıyor. Oğuz Atay'ın Selim'i ne biliyim Turgut'u gibi. Şair Nilgün Marmara gibi.Bu insanlara sorulmas şansı olsaydı yani; 

'Gelmek ister misin dünyaya, yaşamak ister misin?'  

Tam efelik taslamak istemiyorum ama 

'Hayır' diyebilirlerdi. 

Çünkü yaşamın ağırlığını duyan insanlar için yaşam öyle hoppa zıppa olmaktan çıkarak algıların üstüne çıkar ve insana dayanılmaz acılar yaşatır. Sonuçta sürekli tutunmak isteyen ama tutunamayanlar ortaya çıkar. Nitekim bir de üstüne 'düzen' gibi insanoğlunun yarattığı garip, karmaşık soyut kavramlar sistemi, deli saçması karşımıza çıkınca durum içinden çıkılmaz hal alır. 

Filmdede böyle bir karakteri canlandırıyor Jack Nikholson (Randle Patrick McMurphy). Adam düzen adamı değil, ayrıca da bir mahkum. Akıl hastası numarası yaparak güvenlik önlemleri az bir akıl hastanesine aldırıyor kendini. Düzen işte burada acımasızca çıkıyor ortaya. Hitler sevmezdi delileri, engellileri misali... Randle de amaç kaçmak ama bu arada olaylar farklı bir yön alıyor. Hastalar arasında özel bir diyalog başlıyor mahkumun, ayrıca daha önce de belirttiğimiz gibi düzen Randle uymuyor o da düzene. Mahkum olmasından belli değil mi? Sonuçta Jack Nicholson'un müthiş oyunculuğu( teslim ettim kendimi bu kelimeye sonunda) , senaryo ve yönetmenin başarısı ile birleşerek izlenilmesi gereken, izlenillince hayran olunan ve bununla da kalmayıp adamı rahatsız eden sorular sorduran, sonra bana bu yazıyı yazdıran bir hal alıyor. 

Deliler ve akıllılar savaşını kazanan sizce kim oluyor? 

Her deli damgası yiyen deli midir? 

Size her akıllıyım ben diyene inanır mısınız? 

Akıllı deliyse ve bizi kandırıyorsa, deli de akıllıysa aslında biz görmmüyorsa ne olacak? 

Düzen adımı delitir mi , yoksa akıllı mı eder? 

Benim sorular uzar gider en iyisi siz bu filmi izlemeye çalışın deyerek nacizane bir tavsiye de bulunabilirm. 

Film Hakkında kısaca 'mış mış'lar

1)Baş rolünde Jack Nİkolson oynadığı film ABD Kongre Kütüphanesi tarafından önemli filmler arasında şeçilerek arşivde muhafaza edilmekteymiş 

2) Film aynı isimle Türkiye'de dans tiyatrosuna uyarlanmış. 

3)1976 yılında 9 dalda Oskar'a aday gösterilen film, En iyi erkek oyuncu Jack Nicholson; en iyi kadın oyuncu Louise Fletcher; en iyi yönetmen Milos Forman; en iyi film ve en iyi uyarlama dallarında oscara layık görülmüş en iyi müzik; en iyi yardımcı erkek oyuncu Brad Dourif; en iyi görüntü; en iyi kurgu dallarında ise sadece aday olmuştur. 

4) Filmin yapımcısı olan Micheal Douglas babası Kirk Douglas'ın sinemaya hep uyarlamak istediği bu filmde babasına rol vermediği için babası ile araları açılmış. 

5) Film Metallica'nın ünlü şarkılarından Welcome Home için esin kaynağı olmuş. 

6) Film İsveç'te 12 sene sinemalarda gösterilerek dünya rekorunu elinde bulunduruyormuş. 

İyi Seyirler. 

Kaynak: 

http://tr.wikipedia.org/wiki/Guguk_Ku%C5%9Fu_(film

 
Toplam blog
: 45
: 1108
Kayıt tarihi
: 07.01.08
 
 

1986 doğumlu.  ..