Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ekim '07

 
Kategori
Felsefe
 

Gül- Haç ezoterik örgütü

Gül- Haç ezoterik örgütü
 

“"Işık, Yaşam ve Aşk" hiç bir zaman kaybolmazlar.” Gül-Haç.

Tüm inisiyatik-ezoterik örgütlerin temel amacı “Seçilmiş olan cevheri, iyi adamı, daha iyi yapmaktır.”

Mevleviler, Aleviler, Bektaşiler, Tasavvufçular, Dioniysos kültü, Zerdüştlük, Mithraism, Pitagorasçılık, Neo-Platonizm, Kabalizm, Sufizm, Batıniler, Tapınak ve Malta Şövalyeleri ve Gül Haç örgütü ve daha binlercesi Mısır, Mezopotamya ve Ortadoğu’da kendi inanç, sembolizm ve ritüel sistemleri ile yoğrulmuşlar ve yıllarca birbirlerinden etkilenerek Rönesans dönemine kadar ulaşmışlardır. Ezoterik akımlar simya, okült felsefe, Kabala, Gnostisizm, İslam ezoterimi, Gül-Haç ve Hermetizm gibi akımları içine almaktadır.

Gül Haç örgütünü kısa bir çalışma ile anlatmak çok güçtür; en azından araştırmak isteyecekler için bir başlangıç olacaktır. Bazı makalelerini bu çalışmada kaynak olarak kullandığım, hermetics.org internet sitesinden konu ile ilgili Kemal Menemencioğlu ve Erhan Altunay’ın kıymetli çalışmaları incelenebilinir.

Britannica ansiklopedisinde şöyle geçer: " Gül-Haç örgütünü incelemek için öncelikle "Fama Fraternitatis" ile işe başlamak gereklidir. Örgütün sözde kuruluş öyküsünü anlatan "Fama" Gül-Haç adını açık ve kesin bir biçimde dile getiren ilk belgedir. Yazarı belli olmayan ilk Almanca el yazısı nüsha 1610 yılında dolaşıma çıkmış ve sonradan bir kaç dile çevrilerek basılmıştır. "Fama"nın ilk basımı 1614 yılında Almanya'da Kassel kentinde yapılmıştır. Fama, Gül-Haç örgütünün kurucusu olan ünlü Christian Rosenkreuz'ün gezilerini anlatır. Rosenkreuz'ün 1378 yılında doğduğu ve tam 106 yaşına kadar yaşadığı ileri sürülmektedir."

Gül-Haç örgütü gizemci bir topluluktu. 16. yüz yılda Almanya'da ortaya çıkmıştır. Bu gizemli topluluktan doğan önemli yapıtların bazıları şunlardır: "Fama Fraternitatis", "Confessio Fraternitatis", ve "Christian Rosenkreuz'ün Kimyasal Evliliği”. Bu eserlerde Hermetik felsefe ve uygulamaları da mevcuttur.

“Fama Fraternitatis” broşürüne göre, cemiyetin kurucusu Christian Rosenkreutz adında bir Almandır. Gül-Haç, eski çağlardan beri aktarıla gelen ezoterik bilgeliğe sahip olduğunu ileri süren bir kardeşlik örgütüdür.

Bu cemiyet, kilisenin ve dogmanın sınırladığı dönemin baskılarından kurtulabilmek için pek çok çalışma yapmıştır. Her türlü taassuba karşı mücadele etmişlerdir.

Gül-Haç için gül, evrensel uyumun canlı ve gelişen bir simgesidir. Bu simge güzellik, yaşam, sevgi ve zevkleri kendinde birleştirir. Gül-Haç öğretisi, farklı dinsel inanç ve uygulamaları yansıtan okült unsurlardan oluşur.

“Fama Faternitatis” yaşamını özetlediği Christian Rosenkreutz tarafından yazılışından iki asır önce kurulan gizli bir kardeşlikten söz etmektedir. “Fama Fraternitas” manifestosu ve broşüründe dünyanın durumundan endişe duyduklarını ve genel bir reformun gerekli olduğu belirtilmişti.

Christian Rosenkreutz erken yaşta yetim kalmıştır. Bir manastırda yetişip 16 yaşında Arabistan, Mısır ve Fas’a seyahat etmişti. Müslüman ülkelerinde bu seyahatleri sırasında çevirdiği “M Kitabı”ndan kaynaklanan evrensel armoni bilimini ona öğreten doğu bilgeleri ile temas kurmuştur. Daha sonra bu kitabı Latinceye çevirmiştir. Bu öğretilere dayanarak aynı anda evrensel dini, felsefi, siyasi ve sanatsal reform planlarını tasarlamıştır.

O, oryantalist bir gezgindir. O zaman diliminde, Kahire, Bağdat ve Şam üniversiteleri halen çok itibarlıydı; Fas ise felsefi ve okült etütlerin merkeziydi. Kendisi, tüm bu merkezlerden faydalanmıştır.

C. Rosenkreuatz'in Basra'da gelişen, “Saflık Kardeşleri”nden (İhvan-üs-Safa) sırlarını aldığı da düşünülmektedir. Bu cemiyet, bağnaz olmadan dogmaları yorumlamaya ve ciddi bir şekilde bilimsel araştırmaya adanmıştı. "İhvan-üs-Safa" yeniden doğuşu bedenden ayrılan saf olmayan ruhun ıslahı ve tasfiyesi için gerekli gören sistem içeriyordu.

İbn Arabî şöyle der: “Kur’an ancak te’vil makamına sahip insanların açıklayabileceği bir kitaptır.”

Mühiddin Arabî ruhların bedenden önce var olduklarını, farklı tekâmül seviyelerine sahip olduklarını ve farklı şekilde bedeni aştıklarını söylemiştir; “Öğrenme onlar için anımsamadır, geldikleri noktaya dönüştür.” der.

Gül-Haç sistemine göre Tanrı ilk sevk edeci, saf zekâdır; O, her şeye muktedirdir. “Işık küreden küreye(sefirot) inerek madde seviyesine ininceye dek, saf zekâlara doğru hareket eder. “ denir.

Gül-Haç cemiyetinin “Haç ortasında gül sembolü” de tasavvuftan alınmadır. Batıni topluluklar, zahire bakıp özü görmeye çalışırlar. Gül-Haç topluluğu da 22 yapraklı tasavvufun gülünü alıp haçın kalbine; Kabaladaki Tifaret küresine yerleştirmiştir. 22 yaprak ile İbrani alfabesindeki harf sayısının da aynı olması bir tesadüf değildir. Üç büyük dinin batın yönünü inceleyen Kabalacılar, Gnostikler ve Tasavvuf Erbapları özde birbirine çok yakındırlar.

Unutulmaması gereken şudur; denildiği gibi ezoterizmden, yani içten kopmuş dış kesiktir; dışı olmayan iç de hiçbir şey yapamaz. Burada hayatın her alanında olduğu gibi dinamik denge çok önemlidir.

Rene Guenon şöyle bitirir: “Zahirle batının kesiştiği noktada “Gül” biter!”

Berk Yüksel

 
Toplam blog
: 242
: 32770
Kayıt tarihi
: 09.03.07
 
 

21 Aralık 1973, Ankara doğumludur. Lisans ve yüksek lisansını “İşletme” alanında yapmıştır. Araşt..