Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mayıs '11

 
Kategori
Deneme
 

Gül kokulu cümleler

Gül kokulu cümleler
 

Bu gece şiir yazmak gelmedi içimden. Çünkü yüreğimdeki istasyonda tren boşalmaktaydı ve duygusal yolculuklarımın hesabını aklım sormaktaydı. İlk önce ellerini yitirmiş bir çocuk gibi güle oynaya hiçbir el sallayamamışlığım geldi aklıma ve sonra bir kez olsun kulaklarını tıkayanlara haykırışlarımı duyuramamışlığım. Bir de doya doya yaşayamamışlığım geldi aklıma. Bir tarafım hep aç kalmıştı ve açlık en çok yüreğimi vurmuştu. Bu yüzden sevgiyle büyüdü bende buğday başakları. Sabırla büyüdü bende armut ağaçları. Tabi sen bilmezsin armut ağaçlarının ve buğday tarlalarının ne kadar güzel olduğunu. Bu yüzden beni anlayamazsın. Acılarını benle beraber büyütmedin ki sen. Hangi yağmur altında ıslandı çıplak ayakların. Hangi rüzgar darmadağın etti ki dünyanı. Sen dağ çiçeklerinin kokusunu ta içinde duyardın ve rüzgar gelir saçlarını okşardı. Sonra o rüzgar gelir benim bütün dalımı budağımı kırardı. Koklayacak bir gül bırakmazdı.
Şimdi söyler misin bana bu aşk nereye kadar. Sen bir kere hiç trene binmedin ki. Nereden bileceksin kaçak yolcuların kaçışlarını? Ve hiç kasaba görmedin ki nereden bileceksin rayların üzerine düşen intiharları?
Sen eline hiç silah almadın ki. Yaşamanın yasak olduğu bir yerde pusuya düşenleri öldürmenin yasak olmadığını nerden bileceksin. İnsanları arkadan vurmanın savaş meydanında bir ganimet olabileceğini nereden bileceksin ki? Kazanılan zaferin ardından atılan çığlıkların mağlup olanların yüreğine bir ok gibi saplandığını nerden bileceksin ki?
Bu gece şiir yazmak gelmedi içimden. Çünkü yüreğimdeki istasyonda tren boşalmaktaydı ve içinden kolsuz bacaksız çocuklar çıkmaktaydı. Onlara verecek şiir tadında bir ekmek bulamadım. Onlara uzatacak gül dalı niyetine bir mısra bulamadım. Ne mehtap, güzel yüzlü bir sevgiliye benziyordu ne de yıldızlar umut ışığına. Düğümlendi bende sözcükler. Bir bilmece oldu cümleler.
Her şey sözcüklerle başlamamış mıydı zaten. Titrek dudaklarından ıpıslak cümleler yüreğimin obasına sağanak sağanak boşalırdı. Gül tadında sevgiler büyütürdüm sana. Yine o sözcüklerle sabır taşlarına bir yosun misali dolanırdı kollarım. Ve yine o sabır taşlarıyla ördüğüm her duvara gül kokulu sevgileri tırnaklarımla dikerdim. Sana şiir yazacak parmaklarım yok artık. Ve güller avuçlarımdan çoktan döküldü. Bütün bedenimi hazan bahçelerinin hüznü kapladı. Kırıldı kollarım ve bacaklarım. Sarardı benzim. Tükendi nefesim. Bu sefer sustu dudaklarım. Bir kelime, bir cümle, bir paragraf olamıyorsun bana artık. Şiir tadı kalmadı sende. Mısra mısra çözüldü bana bıraktığın buz kırıntıların. Ve son kez kelimeler de sustu. Kelepçelendi dilim.
Şimdi tanıdık bir masalın sisli bulvarlarında dolaşırken kalemim yüreğime saplandı. Şiirim kana bulandı. Beni şiire mahkum eden sendin. Çünkü haykırışlarını duyuramayanların varacağı son yer şiirdi. Son nokta ise gül kokulu cümlelerdi.
 

 
Toplam blog
: 44
: 575
Kayıt tarihi
: 19.03.11
 
 

Yüreğimin ve beynimin tavanında buluyorum, tozlu mısraları. Aklım bir çatı katı. Gözlerim yıldızlarl..