Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Eylül '11

 
Kategori
Haber
 

Gül Oğuz’a ödül getiren Sıla dizisinin öyküsü çalıntı çıktı

Gül Oğuz’a ödül getiren Sıla dizisinin öyküsü çalıntı çıktı
 

Gül Oğuz’a ödül getiren Sıla dizisinin öyküsü çalıntı çıktı


Bu kez yazar kazandı

 

Gül Oğuz’a ödül getiren Sıla dizisinin öyküsü çalıntı çıktı

 

 

Sıla dizisi bitmek üzere iken mahkemeye taşınmıştı: Yazar Dürsaliye Şahan “Sıla dizisinin hikayesi ve projesi Gül Oğuz’a değil bana ait” iddiasında bulunmuştu.

 

Ben de bunu sizlerle paylaşmıştım. Açıkçası çalıntı olabileceğine dair bir kanaat de edinmiştim ki arzu edenler iki yıl önceki yazıma bakabilir.( "Sıla mı? Güvercin mi?")

 İşte o mahkeme sonuçlandı.

 

Karar?

 

İntihal iddiası doğrudur.

 

Yani?

 

 “Sıla” dizisinin öyküsü jenerikte kaydedildiği gibi Yönetmen Gül Oğuz’a değil, davacı Dürsaliye Şahan’a aittir.

 

Peki sonuç? Sonuç Most Yapım ve Gül Oğuz Dürsaliye Şahan’a maddi manevi tazminat ödemeye mahkum edilmiştir.

 

Nokta konmuş mudur? Hayır.

 

Eylem Canpolat ve Sema Ergenekon’un senaryosunu yazdığı, Cansu Dere’nin ve Mehmet Akif  Alakurt’un başrollerini paylaştığı Sıla dizisi oynadığı yıllarda reyting rekorları kırmış; töre konusunu gündeme taşıyan Yönetmeni Gül Oğuz’a da kadın hakları savunucusu olarak büyük bir ün getirmişti. Evet! Gül Oğuz kadın hakları savunucusu olarak nam salarken başka bir kadınının da haklarını gasp etmiş oluyor.

 

Mahkeme iade-i itibar yapmış, Fikri Mülkiyet Hakları Yasası bu kez yazarın hakkını teslim etmiş ama yazarlar artık bıkmış. “Yeter!” demekteler.

 

 

Kadın Yazarlar Derneği bir kampanya başlatmış,

 

Yapımcı firmalara kanalların ve resmi mercilerin “özgün eser taahhüdü” koşulunu uygulamasını talep ediyorlar.

 

Konu ile ilgili basın toplantısı 17 Eylül Cumartesi günü. 13.-15 arası Cağaloğlu’ndaki (Türkocağı Cad. 1/A) Gazeteciler Cemiyeti binası lokalinde.

 

Yazın ve fikir işçileri, basın mensupları, yani bizler ve bütün sanat severler davetliyiz.

 

Kaderin bir cilvesi olsa gerek. Fikri Mülkiyet Hakları biz basın çalışanlarını ilgilendiren ilk ve neredeyse tek yasa. Ama nedendir bilinmez kalem kağıt elimizde olsa da o konuda fazla yazıp çizmeyiz.

 

Gazeteci milleti haber yapar ama haber olmaktan hoşlanmaz derler ya.

 

Doğru (mu?)

 

Konumuza dönecek olursak; bir çocuk gelin hikayesi, bir dizi projesine dönüşmüş. Oradan da mahkemeye taşınmış. O yetmemiş peşinden bir imza kampanyası sürüklemiş.

KYD (Kadın Yazarlar Derneği)’nin çağrısı aşağıda:

Biz aşağıda ismi bulunan sivil toplum örgütleri, meslek birlikleri, yazarlar, sanatçılar ve sanat severler olarak ülkemizdeki yazın ve fikir emekçileri ile birlikte tüm sanatçıların haklarının korunması yönünde, RTÜK, resmi kurumlar ve Kültür Bakanlığı başta olmak üzere, özellikle yazılı ve görsel medyanın gerekli hassasiyeti göstererek fikir sömürüsüne müsamaha göstermemelerini talep ediyoruz.

TRT’nin ve özel kanalların yapım şirketleri ile gerçekleştirdikleri dizi projelerinde veya benzer iş anlaşmalarında; “özgün eser taahhüdü” koşulunu uygulayarak bu konudaki ihtilafların önlenmesine katkı sağlamalarını ve eser hırsızlığına karşı alınan önlemlerin desteklenmesini bekliyoruz.

Her çağdaş toplumda olduğu gibi ülkemizde de bilginin, sanatın ve yaratıcılığın hak ettiği değeri bulacağı inancı ile Kültür Bakanlığımızın duyurumuzu dikkate alacağını umuyoruz.

 

“Basın bildirisinin altına adınızı yazmanız, ilk adımın atılmasını sağlayacak, yasanın bir maddesinin lehimize değişmesine yol açacaktır.”

Saygılarımızla…

İmza atmak isteyenler www.yaziatolyesi.orgsitesini ziyaret edebileceği gibi, yazi.atolyesi@hotmail.comadresine destekliyorum mesajı gönderebilirler.

 

 
Toplam blog
: 295
: 3718
Kayıt tarihi
: 01.10.06
 
 

Milliyet Bloğa nasıl geldim ve nasıl yerimi aldım bilmiyorum. Sanırım uzun yıllar okuduğum bölüml..