Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Mart '09

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Güldünya ve diğerleri

Güldünya ve diğerleri
 

(alıntıdır)


Şiddete maruz kalan, kadın hakları için yaptığı mücadeleden dolayı öldürülen, şiddete maruz kaldığı için intihar eden, töre gerekçesiyle öldürülen, tecavüze uğrayan kadınlar…

Unutmuyoruz.

Ama zaten her gün duyduğumuz haberlerle çığ gibi büyüyor GÜLDÜNYA lar…

İstesek de unutturmuyor yaşananlar.

İşin bir başka boyutu da şiddetle unutmak ve unutturmak isteyenlerin varlığı.

Başkent.

Ankara.

Her vatandaşını korumak kollamakla yükümlü devletimizin başkenti.

Ve Ankara'da yaşanılası bir semt Çayyolu.

Ümitköy- Konutkent- Koru semtlerini birbirine bağlayan üçgenin ortasında yer alan bir yerleşke.

Parkları, Sinemaları, AVM leri, Tiyatrosu, konserleri, barları, sanat evleri, yüzme havuzları, spor alanları, aydın insanları, sabaha kadar hayatın devam ettiği, çocukların gece yarılarına kadar güvenle sokaklarda oynadığı, AKP ye Melih Gökçeğe çıkmayan oyları (ve bu nedenle bitirilemeyen metrosu-azaltılan toplu taşım araçları ile cezalandırıldığımızı düşündüğümüz), ile bilinen bir yerleşim merkezi.

Ve bu parklardan biride GÜLDÜNYA DEMOKRASİ PARKI

Çayyolu 8.Cadde’de kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığa maruz kalmış dünya kadınlarını anmaya adanmış bir park.

Parkın önünde de parkın sembolik anlamını açıklayan bir tabela.

Tabelada, Filipinlerden Kolombiya’ya, İspanya’dan Türkiye’ye kadar farklı ülkelerde şiddete maruz kalan, kadın hakları için yaptığı mücadeleden dolayı öldürülen, şiddete maruz kaldığı için intihar eden, tecavüze uğrayan kadınları hatırlatan cümleler yer alır.

Her okuyuşunuzda insanlık adına utanırsınız…

Acılarına ortak olamasanız bile onları anlamaya çektiklerini hissetmeye çalışırsınız.

Hele baharda okuduğunuzda “onların da bu baharı yaşamaya, bu kokuları içlerine çekmeye, şu karşıda öpüşen gençlerin yerinde olmaya hakları vardı” diyen içsesiniz ve gözyaşlarınız kuşların sesine karışır…

Ama semtimizde anlayamadığımız bir şeyler oluyor.

GÜLDÜNYA’yı ve diğerlerini unutturmak isteyen karanlık eller, parkın sembolik anlamını açıklayan tabeladaki Türkiye ile ilgili bilgilerin üstünü karalıyor, okunmasın istiyorlar…

Park görevlileri kendilerinin temizlediğini ama aynı şeylerin hep yinelendiğini söylüyorlar ki ben her geçtiğimde tabelanın üstünün karalı olduğunu görür oldum son zamanlarda.

O şiddeti savunan eller sanıyorlar ki, GÜLDÜNYA’nın, Aynur’un, Şilan’ın, Elif’in isimlerinin ve hikâyelerinin üstünü karalayıp okunmaz hale getirince bizler onları unutacağız!

Gözlerini, yüreklerini şiddet kapladığı için göremiyorlar

Ki

Onların hikâyeleri kadınlık tarihine yazıldı…

Türkiye’nin utanç tarihine yazıldı…

Bizler onları ve hikâyelerini yüreklerimize yazdık…

Ve hiçbir kalemin-boyanın gücü bunları silmeye yetmez!

(Bu yazıyı, değerli MB yazarı arkadaşım Yapukay’ın “ Bir kadın, bir sevda, bir çocuk ve ölüm” isimli yazısını okuduktan sonra yazma gereği hissettim.

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=167592 )

Sevtap Özkahraman

(14/03/2009-Ankara)
 
Toplam blog
: 121
: 745
Kayıt tarihi
: 07.11.08
 
 

1958 Balıkesir doğumluyum. Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Kütüphanecilik Bölümü mezunu..