Güle güle OBAMA

Türkiye’den bir Amerikan Başkanı geçti.

Yine kent ve kent trafiği felç edildi. Yine insanlar kilometrelerce yol yürümek, işlerine geç kalmak, evlerine çok geç saatlerde gitmek zorunda kaldılar. Şu yazıyı yazdığım saatlerde bile, halk burnundan soluyor. Neden ? Ankara halkı neyse de, İstanbul halkının iki günlük hayatının felce uğratılmasından dolayı..

Obama’nın Türkiye gelişi ile ilgili olarak hazırlıklar, hatırlayacaksınız yaklaşık onbeş gün öncesinden başladı. Bu bizim bildiğimiz. Ama eminim ki, CIA ajanları çok daha öncesinden Türkiye’ye geldiler ve Ankara ile İstanbul’da incelemelerde, soruşturmalarda bir takım tetkiklerde bulundular. Hangi caddelerden geçecek, nerelere girip çıkılacak, kimlerle görüşecek kaç kişiyle görüşecek. Hangi otellerde kalacak. Bu otelin odaları nereler bakar, nerelerden tehlike gelebilir? Falan filan. Hatta o kadar abarttılar ki, Anıtkabir’e yapacağı ziyaret bile irdelenmiş, bir kapısının tehlikeye açık olduğu gerekçesi ile giriş ve çıkışının başka kapıdan yaptırdılar.

Obama Türkiye’ye gelişinde beraberinde yüzlerce CIA ajanı ve koruma ekibi ile birlikte, birçok danışman ve yetkili ile birlikte tam iki uçakla 600 kişi civarında bir ekiple geldi. Bunların haricinde, öncesinden Türkiye’ye yine farklı uçaklarla getirilen özel zırhlı arabalar, cipler ve jammerlı araçlar hariç. Öyle ki, başkanın yiyeceği, içeceği ayrı olarak getirilmişti. Ama o kadar çok abartıldı ki, Başkanın tuvaleti bile özel bir uçakla getirildi. Bir internet sitesinde okuduğum <ı>“başkanın çişi bile Türkiye kanalizasyonuna akıtılmayacak” haberindeki gibi garipliklerde yapılmıştı.

Ankara ve İstanbul’da iki otel tamamen kapatıldı. Başkanı tamamen silahlı kendi ekibi korudu. Ama Türkiye uzun menzilli silahlı korumayı da isteyen CIA’in bu isteğini kabul etmeyip, bu korumayı kendisi yaptı. Bununla birlikte, Ankara’da 4000, İstanbul’da 5000’e yakın bir güvenlik ekibi, birkaç yüz olan CIA korumasının haricinde bir koruma ve güvenlik sağladı.

Kolay değil, koskoca Amerikan Başkanı korunuyor. Her ne kadar Amerika’nın sırıtan, agresif ve abartılı bir koruma ve güvenlik sistemine bir kez daha şahit olsak da, bu Amerika’nın klasik bir gövde gösterisi bence. Amerika gözdağı vermeyi sever. Boy göstermeyi sever. Gereğinden fazla bazı hususlarda hassas ve belki‘de 11 Eylül’ün verdiği tecrübe ile artık daha fazla güvenlik önlemleri alınıyor. Bu önlemlere gerek yok diyenlere de o zaman “başkanımız gelmez” diyerek tehdit ediyorlar. Bunun örneği, geçmişte yaşanmış. Tam olarak emin değilim ama ya Fransa, ya İngiltere’de benzer bir olayda, Amerika resmi olarak rest çekmiş. İlgili bu devletler de boyun eğmek zorunda kalmış. Bu durumda Türkiye ne diyebilirdi. Belki, “bu kadar korumaya gerek yok, bizim askerimiz, polisimiz Başkanınızı gereğinden daha iyi koruyabilir” diyebilirdi ama Amerika ve CIA bunu kabul eder miydi ? Sanmıyorum…

Belki, ciddi bir koruma ordusu ve onlarca zırhlı ve silahlı araçla Amerika Başkanı Türkiye trafiğini altüst ettiler ama bu ziyaretin, çok önemli olduğunu, çok dersler çıkartılması gerektiği ve komşumuzu kıskandıracak, hasetler yaratacak, dünya genelinde ciddi irdelemeler yaptıran bir ziyaret olduğu gerçeği unutulmalı, göz ardı edilmemelidir.

Açıkçası, Bush gibi ciddi ve tek başına bir problem olan başkandan sonra Obama’nın Amerika’ya yakışır bir başkan olduğunu ifade etmeliyim. Tüm dünya’da bir nefret uyandıran Obama, gerek karizması, gerek sempatisi ve enerjisi ile özellikle Türkiye’de oluşan anti-Amerikan eğilimini pozitife çevirecektir. Bir de Başkanlık koltuğuna oturmadan ve oturduktan sonra üzerine basarak halletmek istediği bazı işleri başarabilirse, sanırım tüm dünya onu alkışlayacaktır.

Bunun sinyalleri de geldi gibi. Zira ilk önce Guatamola hapishanelerinin kapatılacağını açıkladı ve bu yönde ciddi bir adım atıldı. Daha sonra Irak’taki askerlerin çekileceğini açıkladı. Bu da önümüzdeki aylarda olacak gibi. Türkiye’nin Ortadoğu projesinde önemli bir ülke olması gerçeğine karşı, Türkiye’yi harcamaya çalışan Bush yönetimine karşı oluşan anti emperyalizm ve anti-Amerikan eğilimlerinin ortadan kaldırılması için aylardır yapılan geliş gidişler ve ziyaretler de, göreve geldikten sonra ilk deniz aşırı ziyaretini Türkiye’ye yapmasının da altında yatan budur.

Türkiye’den bir Amerikan Başkanı gelip geçti. Bu geliş geçiş, iyi değerlendirilmeli ve verilen mesajlar iyi okunmalıdır. Uzun vadede bu mesajlar ve kazanımlar işimize çok yarayacaktır..

../..