Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Haziran '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Güllerin dili

Güllerin dili
 

Uzun zamandır almadım.


Çicekler sayesinde bizlerin her daim duygularını, sevinçlerini bazende hüzünlerini anlatmanın en kolay yoludur.

Bazen bir demet kımızı gül buketi bir çok kırgınlıklarının çözümüne öncülük eder.

Biz kadınlar! için anlamı özellikle farklıdır. Bizlerin özel günlerin vazgeçilmez beklentisi haline geliyor.
Nedense de Kırmızı gül. Benim bu konuda fazla bilgim yoktu ve bugün Pazarın rehaveti ile nedir bu Kırmızı gül sevdası diye internette birşeyler okudum. Meğerse güllerin kendi içinde ki bulunduğu renkleri ve veriliş nedenleri ile birlkte adetlerinin ayrıca anlamları varmış. Şaşırdım !!

ve sizlerle bunu paylaşmak istedim.

Güllerin Renklere göre anlamı :

Kırmızı, pembe , beyaz derken bir de baktım ki tek bir gülün yok 10 gülün yok 100 gülün ayrı ayrı anlamları varmış...iyice arap saçına girmeden okuduklarımla kaldım...

Çünkü çok gereksiz fazla detay ve bence çok kalıplaşmış geldi.

Sevdiğim adam bana bir buket papatya getirdi diye beni sevmiyor mu diyeceğim...
Yok öyle birşey..
O papatyayı 200 güle bile değişmem...
Çünkü o sevmiş öyle düşünmüş ve öyle almış.

İşte bunu anlatmak istiyorum.

Bizler birbirimize lütfen, ne olursa olsun , çicekcilerin yönlendirmesini ya da yüklenen anlamlarına bakmadan
içten aşktan ne geliyorsa öyle yapmaya özen göstermek lazım.

Birde anlamadığım neden erkekler bu konuda zorlanır..

Neden kadınlar eşlerine veya sevgilerine almazlar

İncileri dökülmez de mi...
Ve :) test ettim onayladım dökülmüyor...

Ben çicek vermeyi de almayı da çok severim ...

Düşünsenize Hatçenin Ankara!dan Pirmete Beye sevdiği adama bir buket kırmızı gül gönderdiğini Cam Fanusta..
(seni özledim diyen notla)
Ya da

Naciye'nin Ahmet Balcı Beye bir kaktüs gönderdiğini (kaktüs güzel çicektir anlamına bakmakta fayda var)

Ya da

Sevgili Emine Hocam, hayatındaki uzak sevgilisine e postadan yasemin demeti gönderdiğini...karşıdan gelen epostayı düşünemiyorum...

Ya da

Murat Yüksel ' e kınalı sevdalısından barışmanın ardından gelen kocaman bir kırçiceği buketiyle havalar uçmaz mı..

Ya da

Mesut Selek üstada torunlarından ve ailesinden doğum günü haricinden ofisine bir saksi çiceği gittiğini...yüzündeki tebessüm ömür boyu sonsuzlaşır.

Ya da

Ali Gülcü'ye eşinden bir buket karanfille kızının resmini ekleyerek kızın seni özledi cabuk gel babası diyerek gönderdiği çiceklerden mutlu olmaz mı..

Tekbaşına üstad sizi unuttum sanmayın, ya da Üç Nokta ya da Yeşilsoğan ...ve diğer tüm dostların mutlaka hayatlarında farklı zamanlarda gelen çiceklerden mutlu olacaklarına eminim...(aaa silver35 unuttum diyecektim ki)

Herşeyin içten ve beklentisiz olması karşısında yapıldığına ulaşılacak doyum hiçbir şeyden sağlanmaz.

İnsan yapacağı her türlü eylemden buna sözler de dahil önce kendine dönüp evet bu benim hoşuma giderdi yapmalı yada söylemeli , o zaman mutlu olur.

Bu arada ilgisiz gibi dursam da güvenilirik üye mevzusundan bir kaç söz söylemem gerekecek...
Öcelikle iki gündur diyecek kadar burdayım ...bundan sonrası olur ya da olmaz bilemiyorum ...bildiğim tek şey var burda insanlar kendi duygu ve düşüncelerini ve bilgi birikimlerini paylaşıp aktarıyorlar...Üyelik kategorisine girmeden, sanki askerdeki gibi ast üst mezusuna girmeden tamamen amatör ruhla yazıyorlar...böyle görmek çok zor olmasa gerek...ben kendi adıma okuduğumda hoşuma giden kişilere yorum yazıyorum...beğenmediğime ya da aynı fikirde değilim diye atıp tutmuyorum...haddim değil..o yazmışsa kendince doğru olduğu içindir...başkalarına zarar vermek adına değil....yapılan yorumlar da böyle olmalı insanca ve mantık çercevesinde olmalı...hayat çok kısa iken takılacak daha güzel konular olmalı.

Yazının özü .

Hayat kısa yaşamaya bak.


Gelinciğin Düşleri

 
Toplam blog
: 110
: 2117
Kayıt tarihi
: 18.10.08
 
 

Kendimle ilgili ne yazabilirim diye düşündüm uzunca... Aslen Malatyalıyım.. İstanbulda yaşıyorum ..