Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Temmuz '17

 
Kategori
Etkinlikler / Festivaller
 

Güllük Açıkhava Belgesel Günleri’nin üçüncüsü büyük ilgi ve beğeni topladı

Güllük Açıkhava Belgesel Günleri’nin üçüncüsü büyük ilgi ve beğeni topladı
 

Dört yıldır (2016’da ara verilerek) düzenlenen Güllük Açıkhava Belgesel Film Günleri’nin üçüncüsü 3-6 Temmuz 2016 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Gazeteci – Yazar Gülçin Erşen’in bu yıl Güllük Turizmini Geliştirme ve Çevre Koruma Derneği adına, Milas Belediyesi’nin desteğiyle gerçekleştirdiği etkinliğin konuğu Belgesel Sinemacılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ünlü’ydü. Güllük Pazar yeri yanındaki eski voleybol sahasında gerçekleştirilen etkinliğe katılım, ilgi büyük oldu. Milas SGK Müdürü Ömer Gülter, ilk ve son gün;  Türkiye Su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği (Sür-Koop) Genel Başkanı  Ramazan Özkaya ilk gün;  Milas Kent Konseyi Başkanı Mehmet Günlük, üçüncü ve dördüncü gün; Güllük Turizmini Geliştirme ve Çevre Koruma Derneği Başkanı Selçuk Orkun etkinlik boyunca seyirciler arasındaydı.

Etkinlik; Mustafa Ünlü’nün yönettiği ve metin yazarlığını, Murat Erün’ün görüntü yönetmenliğini yaptığı “Akdenizli” filmiyle başladı. Film Gösterimi öncesi bir açış konuşması yapan Gülçin Erşen, üçüncüsünü gerçekleştirdikleri etkinliği genelde bir sivil toplum örgütüyle ortaklaşa yapmaya özen gösterdiklerini belirterek, “Belgesel Film Günleri’nin en büyük özelliği; filmlerini gösterdiğimiz yönetmenlerin de etkinliğe katılarak, film gösterimi sonrası seyircilerin sorularını yanıtlaması, seyirciyle yönetmeni buluşturabilmemiz. Şanslıyız; bu yılki konuğumuz Belgesel Sinemacılar Derneği Başkanı Mustafa Ünlü ve bu filmin görüntü yönetmeni Murat Erün, üniversiteden arkadaşlarım… Onlar ve onların filmleri sayesinde, Milas Belediyesi’nin destekleriyle böyle bir etkinliği gerçekleştirebiliyoruz” dedi.  

Ünlü, bir hayvanın başrol üstlendiği tek filmi olan “Akdenizli”nin kendisi için anlamı ve önemi üzerinde durdu. 2001 yıl yapımı olmasına karşın ülkemizi, doğayı, denizleri, balıkçıları ve çevrecileri yakından ilgilendiren Akdeniz Fokları hakkında ülkemizde yapılmış en geniş kapsamlı belgesel diyebileceğimiz filmin gösterimi sonrasında, seyircilerin sorularının çoğunu da SAD – AFAG (Sualtı Araştırmaları Derneği ve Akdeniz Fokları Araştırma Grubu) üyesi Metalurji Müh. Cem Orkun Kıraç yanıtladı. Cem Orkun Kıraç, Akdeniz fokları ve ülkemizde hala varlığını sürdüren ve nesli tükenmeye yüz tutan canlılar hakkında ayrıntılı bilgiler verdi, Sualtı Araştırmaları Derneği bünyesinde deniz ve kıyı alanları koruma projelerinde çalışmayı sürdürmekte olduklarını belirtti.  Ünlü, insanların da fokların da besin zincirinin tepesinde bulunmasının, ikisini karşı karşıya getirdiğini, aşırı avlanma nedeniyle denizlerimizdeki balıkların azalmasının ve geçmişte fokların bilinçsizce katledilmesinin nesillerinin tükenmesine neden olduğunu anlattı. Seyirciler arasında bulunan Ramazan Özkaya da trol ve gırgır ağlarıyla avlanan balıkçılara gelen yasağın aşırı avlanmaya karşı önlem olduğunu, tüketicilerin de yenebilecek balık türleri ve boyutları konusunda bilinçlenmesi, bununla ilgili afişlerin balıkçılara asılması gerektiğini söyledi. 

“Macera” gibi bir yaşam

Etkinliğin ikinci günü gösterilen 2005 yapımı Eski Şehirden Son Havadis’te; 70 yaşındaki dağıtıcısı tarafından tek tek kapılara bırakılan 80 yıllık Apoyevmatini Gazetesi’nden yola çıkılarak, gazetenin sayfaları arasına karışan İstanbul’un Rum cemaati; anıları, yaşamları, doğum ve ölümleri ile anlatılıyor. Durum böyle olunca, özellikle İstanbullu ve Rum tanıdıkları olan seyircilere, geçmişe özlemle karışık duygulu anlar yaşattı.

Üçüncü gün gösterilen, “Bir Portre, İki Ülke, Üç Yaşam” sözüyle tanıtılan “Kurşun – Kalem” en beğenilen filmlerinden biriydi. Yazar,Osman Necmi Gürmen’in ailesinin köklerinden başlayarak, İstanbul, Paris, Siverek, Bodrum ve tekrar Fransa’da geçen yaşam çizgisinin, kendisinin ve yaşam arkadaşlarının ağzından anlatıldığı filmin çekimleri de bu kentlerde gerçekleştirilmiş. Paşa torunu, Bucak Aşireti reisi, Bodrum’un ilk otelini kurmuş, Halikarnas Balıkçısı’na ev sahipliği yapmış, Fransızca yazdığı ilk kitabı Fransa’nın en önemli yayınevi tarafından basılan, çocukluk düşünü gerçekleştirmiş ve kendini kitaplarına vermiş bir yazar olarak 2015’de yaşamı sonlanan Gürmen’in yaşam öyküsünü anlatan film soluksuz izlendi.

Gösterim sonrası Yönetmen Mustafa Ünlü’nün yanı sıra filmin kameramanlığını yapmış olan Murat Erün, seyircilerin sorularını yanıtlarken ilginç anılarından da söz ettiler. Meslek yaşamında daha çok habercilik yaptığını belirten Gülçin Erşen, belgeselciler ile haberciler arasındaki şu ayrıma dikkat çekti: “Haberciler, ‘yabancılaşmak’ zorundadır; onlar için haber konusu bir nesnedir. Dolayısıyla duygusal etkileşime girmek ve duygularını işin içine katmak bir dezavantajdır. Belgeselci ise, konusunu işlerken daha özgürdür; duygulara, duygusal etkilenmelere açıktır, belgeselinde bunlara yer verir… Stajımı TRT Belgesel programlar müdürlüğünde yapmış bir iletişimci olarak, belgeselcileri hep kıskanmışımdır.”

Öte yandan; Erşen, belgesel çekilirken, Ünlü ve Erün’de hayranlık uyandıran Gürmen’in, yaşamını 2 yıl önce yitirmiş olmasının belgeselin değerini daha da arttırdığını; çünkü bir daha o kişiyle görüşme, film çekme şansı bulunmadığını söyledi.

Son gün belgeseli: “AH

Güllük 3. Açık Hava Film Günleri’nin dördüncü ve son gününde  2017 Uluslararası Ankara Film Festivali En İyi Belgesel ödülünü alan “Ah” gösterildi. 2015’in 10 Ekim’inde Ankara Tren Garı’nda 101 insanın yaşamını yitirdiği, 500’den fazla kişinin yaralandığı terör saldırısı ile ilgili olan belgeselin gösterimi öncesinde; çok şiddetli, ağır, acılı ve kanlı bir terör saldırısını işleyen filmin 13 yaşından küçük çocuklara uygun olmadığı duyuruldu.

Mustafa Ünlü’nün yönetmenliğini, kameramanlığını, kurgusunu ve metin düzenlemesini  yaptığı; yapımcılığını  Selda Meral’in üstlendiği; müzikleri Emrah Özdemir ve Michael Sapp tarafından bestelenen belgesel, o can pazarında ölmeyenlerin; bu akla sığmayan anları ve sonrasını, en yakında yaşayan 24 insanın anlatımlarıyla aktarıyor. 

Olaylarla ilgili görüntülerden çok kişi anlatımlarına yer verilen belgesel, seyircileri derinden etkiledi. Gösterim sonrası söz alan Erşen, şöyle konuştu: “Film ve bu akşamki gösterimle ilgili kısa bir duyuru metni yazarken; ülkemizde ve dünyada hiçbir yerde, bir daha böyle bir olayın yaşanmamasını diliyoruz, demiştim. Belgeseli seyrettiğimde anladım ki; aslında korku filminde görülebilecek, gerçekten yaşandığını aklın kabul edemeyeceği, ama gerçekte yaşanmış bir olay. Biri ya da birileri, böylesine ağır, acımasız, kanlı ve dehşetli bir saldıyı başkalarına nasıl yapar? Asıl inanılmaz olan bu. Bu gibi kişiler her halde insan değil; şeytanla özdeşleştirilebilecek, şeytana hizmet eden birtakım yaratıklar ve dünyayı cehenneme çevirmek istiyorlar. Bizler günümüz Türkiyesinde, haberleri sansürsüz yapamaz ve izleyemez olduk. Dolayısıyla, bu belgesel habercilerin de eksiklerini gideriyor.”

Soruları yanıtlayan Mustafa Ünlü ise; “Olay sonrasında, sosyal medyada o kadar olumsuz yorumlar ve yazışmalar yer aldı ki; böyle bir belgesel yaparak, nelerin yaşandığını anlatmak; orada olmayanlar, yaşananları, orada olanların neler hissettiklerini anlasın, empati kursun istedik… Elimizde çok sayıda görüntü vardı; hem amatör çekimler hem de oraya gitmiş basın çalışanlarının çektiği görüntüler… Ama, bunların çoğu izlenmesi zor, gösterilemeyecek görüntülerdi. Olabildiğince az kullanmaya çalıştık. Zaten anlatıcıların, söyledikleri olayın boyutlarını anlatmaya yetti.”

Erşen, kapanışı yaparken; koşullarının, konulu film yerine belgesel film gösterim etkinliği düzenlemeye elverdiğini, bu sayede seyircilerin film yönetmenleriyle bir araya gelip söyleşmenin ötesinde, hiçbir televizyon kanalında izleyemeyecekleri belgeselleri de izleme olanağı bulduğunu belirterek; bu açıdan kendisiyle ve etkinliğe katılan belgeselci arkadaşlarıyla gururlandığını dile getirdi, yardım ve desteğini esirgemeyen Milas Belediyesi’ne de teşekkür etti.

Herkesin, etkinliğin önümüzdeki yıllarda da sürmesi dileklerini ve teşekkürlerini ifade etmesiyle etkinlik son buldu.

Gülçin ERŞEN – 7 Temmuz 2017 / Güllük

 
Toplam blog
: 134
: 869
Kayıt tarihi
: 06.07.11
 
 

Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu (İletişim Fakültesi) Radyo ve Televizyon Bölümü mezun..