Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ağustos '14

 
Kategori
Kitap
 

Gülmek: Dev maske

Gülmek: Dev maske
 

Janis Joplin'in fotoğraflarına bakıyorum; hemen hepsinde dev kahkahası ve rengarenk halleriyle karşımda. Yaşamı böyle bir kahkahayla karşılayan kadının hayatını kurcalamaya çalışmıyorum, o kahkahayla çok şeffaf görünüyor. Çoluk Çocuk'u okurken anlıyorum ki ben o kahkahaların arkasını deşmeyerek kim bilir kaç hayatı ıskalıyorum.

Kadın gülsün müydü gülmesin miydi, gülecekse nerede gülsündü, toplum içinde gülesi geldiyse kendisini tutsundu da sonradan kapalı kapılar ardında öyle toplu bir kahkaha mı patlatsındı denirken birden hepimiz gülmekten bahseder olduk. Ve farkettim ki bu gülme hali aslolanı kaçırmaya vesile oluyor. Gülme'ye yüklediğimiz anlamla aslında hayatları çılgınca ıskalayıp geçiyoruz.

Düşünün mesela, 'fakir ama mutlu' dendiğinde aklınıza gelen şey nedir? Bir dizi insan faaliyeti sonucu bir çıkarım mı yoksa tek bir karede bunu anlatabilir misiniz? Yoksul/yoksun bir insanın yüzüne kocca bir gülümseme koyarak aslında pek çoğumuz için bu mesajı verecek bir imaj yaratmak mümkün. Gülmek, ne insan hayatına ne de karaktere dair yorum yapmak, yargıya varmak için yeterli aslında. Gülmek nasıl da bir perde, bir maske ve ardında ne çok şey gizliyor..

Patti Smith Çoluk Çocuk'ta aslında bizi tarihte bir gezintiye çıkarıyor. Yalnızca Patti'nin hayatına dair bir şeyler tırtıklamak için kitabı eline alanlar, kapıları kendilerine açılan evrenle karşılaşınca coşkuya kapılabilir. O evrende bir yerlerde Janis de var: 

Ağustos ayında Janis Joplin, yağmurla randevusu için Central Park'a geri döndüğünde hayli mutlu görünüyordu. Müziğini kaydetmek için sabırsızlanan Janis şehre geldiğinde göz kamaştırıyordu; üzerinde mora çalan kırmızılar ve pembeler, boynunda da bol tüylü bir atkı vardı. Bu kıyafetleri her yere giydi. Çok başarılı geçen konserinin ardından aşağı Broadway'deki sanatçı barı Remington'a gittik. Masalar arkadaşlarıyla doluydu. [..] Janis gecenin büyük bir bölümünü çekici bulduğu hoş bir adamla birlikte geçirdi; fakat adam, partinin bitmesine az bir süre kala görece güzel kızlardan biriyle çıkıp gitti. Janis yıkılmıştı. 'Hep böyle oluyor, adamım. Yalnız geçecek bir gece daha' diyerek Bobby'nin omzunda ağladı

Meşhur Chelsea oteldeki odasında Janis kaderinden dem vururken Patti onun için bir şarkı yazdığından bahseder. Şarkının sözleri şöyledir:

Gerçekten çok çalışıyordum
Dünyaya neler yapabileceğimi göstermek için
Ah, sanırım hiçbir zaman
Böyle olacağını hayal edemedim
Dünya resimleri döndürüyor
Kalabalık güldüğünde gülmek nasıl hoşuma gidiyor
Aramızda sevgi akıyor
Ağzına kadar dolu bir tiyatro
Ancak bebeğim
Kalabalık evine gittiğinde
Dönüyorum ve yalnız olduğumun farkına varıyorum
Seni kurban etmek zorunda olduğuma
İnanamıyorum.


Ve evet, Janis 'Bu benim şarkım' der. O koca gülümsemenin ardındaki Janis. 

Jimi Hendrix'in yasını tutarken bambaşka bir yas gelip oturacaktır Patti'nin yüreğine; Janis Joplin 27 yaşında Los Angeles'ta bir otelde aşırı dozdan ölür.

Kitap, bugüne kadar özellikle camiaya dair bildiklerinizi, geliştirdiğiniz hissiyatı sarsan pek çok anla, anıyla dolu. İlgiliyseniz kaçırmayın. 

Benim neredeyse cımbızlayarak yaptığım bu anlatı da size dokunmuş olsun dilerim. Kötücül bir şeyler aramak değil dert elbette ama gülüşünün de hüznünün de 'ardında' ne olduğuna bakmaya değer dediğiniz hayatları ıskalamayın!

Patti'nin Janis için yazdığı şarkıyı da şuradan dinleyebilirsiniz.


Patti Smith
Çoluk Çocuk
Domingo Yayınları
302 s.

 
Toplam blog
: 18
: 1422
Kayıt tarihi
: 17.01.13
 
 

İstanbul Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler bölümünde okudu, öğrenci olmaya yüksek lisans pr..