Gülmek bize yakışıyor.

Türküleri sever misiniz? Ben severim. Bazen türkü formatında şiirler de yazıyorum. Bu tür şiirler, anlık duygularla yazılıyor. Ya da ben öyle yazıyorum. Sözleri çok güzel olan türkülerimiz var. Sözleri çok komik olan türkülerimiz de var. " Tarlaya ektim soğan. Bitmedi, yedi doğan." Adam tarlaya soğan ekiyor. Kuş hepsini yiyip bitiriyor. Bu kuş lahmacunu da sever. Kuş soğanları yiyince, adam bu kez biber ekiyor. "Tarlaya ektim biber. Kayıklar gelir gider." Tarlayı su basmış. Adam kayıklarla biber topluyor. Biri un eleyecek, bunun için dama çıkıyor. Demek o zamanlar un elemek için dama çıkılıyormuş. Bunu gören ozan durur mu, hemen türküyü yakmış. " Dama çıkmış un eler. Tombul tombul memeler. Vay be. Erotizm bu işte. Devamı daha kışkırtıcı. " Memeler baş kaldırmış. Kavuşmuyor düğmeler." Filmlerde, dizilerde öpüşme sahneleri makaslanırken, RTÜK bu türküye tempo tutuyor. RTÜK başkanı belki bu türkü ile oynamıştır bile. Hani evlenme yaşını 13' e indirmek isteyen vekillerimiz var ya. Nazife gelin, onların en sevdiği türkü olabilir. "O tepeden bu tepeye oyun olurmu? Onbeş yaşında da Nazife de geline doyum olur mu?" Nazifeleri nasıl kurtaracağız bilmiyorum. Eskiden, özellikle yazları çok sıcak olan bölgelerimizde, damlar sosyal yaşantının bir parçasıydı. Şimdi damların yerini balkonlar aldı. Zamanımızda da yazın damlarda yatanlar var. Bu da birilerine ilham vermiş. " Dama çıkmış yatıyor. Yorgan göbek atıyor. Öte git kuru gelin. Kemiklerin batıyor. Erotizm ve mizah yan yana. Erotizm ile mizahı kullanıp talk show yapanlar hala rağbetteler. Bu tekniğe 'belden aşağı' vurma deniliyor. Belden yukarısını bilmiyorlar. Akılları hep aşağılarda.

Politikadan ve siyasetten uzak birşeyler yazmak istedim. Kafa dağıtmak için. Normal hayatımızda komik olan bir şey kalmadı. Kimsenin ağzı kulaklarına varmıyor. Siyaset ve siyasilerde olmasa gülmeyi hepten unutacağız. Yaşasın kral.