Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ekim '16

 
Kategori
Psikoloji
 

Gülmekten korkmak

Gülmekten korkmak
 

Belki de ağlamaktır mutlu olmak... Gülmekten korkarak...


İnsan gülmekten korkar mı hiç? Ya da bir anda ağlamak ister mi gülmenin zirvesindeyken?
 
Zamansız gülüşlerin zamansız ağlamalarında kaybolmaktan korkmaktır bu. Gülüşlerin bana en yakıştığı anda gözlerime bir damla yaş takılmasından korkuyorum. En güzelini yaşarken duyguların, en derinleriydeyken hayallerin, korkuyorum gözyaşlarımın buna engel olmasına.
Çocuksun hayallerin olur; oyuncaklar istersin. Büyüksün hayallerin olur farklı olgularda buluşmak istersin. Olmayınca üzülürsün. Hayallerini yaşadıkların, umut ettiklerin bir anda erir kaybolur gözlerinin önünden. İşte ondan sonra korkarsın gülmekten, hayal etmekten. İşte ondan sonra ağlmak istersin durup dururken.
 
Her insan zaman zaman yaşar bu hisleri. İnsan olan, duyguları olan yaşar bunu. Gerek sosyal hayatta, gerek aile içinde,kültürel çatışmalarda, iş hayatında ya da hayatın herhangi bir kesitinde...
 
İkili ilişkilerde de durum böyle. Karşılıklı duygular vardır, karşılıklı beklentiler ve istekler... Ancak genelde bir taraf daha çok fedakardır, bir taraf daha çok sahiplenir her ilişkilde olduğu gibi. Olması gereken bu derler ama yorar insanı bu. Bir taraf umut besler hayal eder ve sahiplenir. Bazen de bilir ki sonu yok bu sahiplenmelerin. Cevaplar alır hep kararsızlıklar içeren. Bunu düşünürken gülmekten korkmaya başlar yine.Güle güle ağlayası gelen gözlerin ağlaya ağlaya gülesi gelir.
 
İş hayatında da durum farklı değil. çalışma arkadaşlarıyla samimiyetin, güzel anların gün gelir soğuk bir tebessüme bırakır yerini. İşten çıkanlar, yeni gelenler, müdür ne der düşünceleri ya da yönetim baskısı... Mobbing dediğimiz bu kavram da gülüşlerimizi engellemeye birebir. Antigülüş hapı adeta. Ağlamak istediğin ancak kısa tebessümlerinin ardına sakladığın bir hüzün kaplar bazen yüzünü. Elden gelen bir şey yok. Sadece gülmekten korkma vaktidir.
Sosyaliteden bakarsak insanlar bazen ne kadar mutlu değil mi? Onlara bakıyorum da yüzleri gülüyor hep. Ardındaki ağlamaksı duyguları bilmeden, kopan gözyaşları fırtınalarını düşünmeden bakıyorum ve özeniyorum onlara. Gülmeye çalışıyorum. Sahte bir tebessümle "mutluyum ulan." dediğim oluyor bazen.
 
"Ben niye mutlu değilim?" dediğiniz oldu mu hiç? İşte ben insanların gözlerine bakarken tekrarlıyorum bu cümleyi. Kendime yormamaya çalışarak tekrarlıyorum. Mutlu olma onların suçuymuş gibi sadece şunu diyorum: "Sen niye mutlusun?" Suç değil ki mutlu olmak. Biz başaramıyoruz sadece.
 
İnsanlar aslında gerçekten mutlu.Yiyorlar içiyorlar, bağırıp çağırıyorlar ama seviyorlar. Evet seviyorlar. Mutluluğu sevmekle yakalamış insanlardan olmaya çalışıyoruz biz de onlar gibi. Tuzunda şekerinde mi hatamız var bilinmez ama biz mutlu olamıyoruz. Biz gülemiyoruz. Demek ki biz sevemiyoruz.
 
Sevmek yahut sevilmek için nedenler aradıkça daha da yoruyoruz kendimizi. Akışına bırakırken zamanı adeta setler örüyoruz hayallerimizin önüne. Bilerek ya da bilmeyerek üzüyoruz kendimizi. Gülerken ağlıyoruz.
 
Belki de ağlamaktır mutlu olmak... Gülmekten korkarak... 
Talip KOCAKOÇ
 
Toplam blog
: 17
: 957
Kayıt tarihi
: 11.04.16
 
 

... ..