Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Aralık '17

 
Kategori
Kitap
 

Gülşen Şenderin ve Zeytin Yeşilin Kanarsa

Gülşen Şenderin ve Zeytin Yeşilin Kanarsa
 

“Şiir, öyle bir dildir ki başka hiçbir dile çevrilemez, hatta yazılmış göründüğü dile bile.”  Jean Cocteau

“Düzyazı yürümeye, şiir ise dansa benzetilebilir. Yürümenin kendisi dışında bir amacı vardır. Dansın amacı ise, kendisidir.”   Valery

 

ZEYTİN YEŞİLİN KANARSA
GÜLŞEN ŞENDERİN

Kıbrıs kökenli Şair Gülşen Şenderin, 4. Şiir kitabının baskıya hazır durumda olduğunu belirterek, benden değerlendirme amaçlı yazı isteğinde bulundu.  Okuduklarımın ve gözlemlerimin ışığında kimi sözcükleri bir araya getirmeye çalıştım.

Uzun süre sonra bir etkinlikte şu özgün sözcükleriyle adıma imzaladığı kitabını takdim etti: “Sayın Üstadım Muhsin Durucan’a,  Sanata, şiire ve edebiyatımıza katıkılarındandan dolayı sonsuz teşekkürler"

***

Şenderin ile şiir ve sanat ortamında tanışmamız, çok eski yıllara dayanır. Şiire karşı duyarlı ve etkin yaklaşımı ile onunla değişik şiir dinletilerinde ve sanat ortamlarında bir arada olduk. Her keresinde birbirimizi  “günaydın!” ya da “merhaba!” sözcükleriyle selamladık.

Seçici Kurul (Jüri) Başkanı olduğum ‘Yöneticimiz Dergisi’nin düzenlemiş olduğu “Baba” temalı şiir yarışmasında Şenderin, birincilik ödülüne değer görüldü ve ödüllendirildi!

Kıbrıs kökenli olması nedeniyle duygularına Kıbrıs can suyu olmaktadır. Benim de görme-gezme fırsatını bulduğum Güzel Kıbrıs’a neler yazılmaz ki…

Güzel Kıbrıs’ım’ başlıklı şiirimden iki beyit:

Akdeniz’in ortasında bir inci / Sevincim artınca artar sevinci / Lefkoşe, Magusa, Erenköy, Girne / Ayrılık tuz, biber körpe geline.

Özellikle hece ölçüsü yanında serbest ölçüyle kaleme aldığı şiirlerinde; Kıbrıs, Atatürk, barış, kardeşlik, bayrak, vatan, insan, doğa ve güncel olayları türlü kavramlarla kendi deyimiyle ve “Hadi şiirini dök” yaklaşımıyla şiirimize kan ve can vermektedir:

Akar ya ışıltı, duygu seline karışır / Bir zaman kuşu; aşka, dile tanıklık eder / Hadi şiirini dök, sözcük suskuda üşür / Paylaş mürekkebini, dostluk kilimleri ser /  Dikenler arasından barışa açsın güller.” 

Yaşar Kemal gibi usta şairlerimizin ardından vefa örneği göstererek kendine özgü ağıtlamada bulunmuştur. İçtenlikle kaleme aldığı duygularını Özgecan’dan ve Berkin Elvan’dan da esirgememiştir.

Sağduyu kırık ayna, ‘kadın olma’ kanıyor / Lâl olmuş dil zehir kusar; sözün bittiği yer. / Ağlar günceler, feryat eder gün, suskunluğuna / N e yazık ki yitik can; can evine küs gider.”

Lâlezar bahçelerinin sen mutluluk çocuğu / Veda etme, sakın gitme, güneş türküleri yanar / Alnında gaz fişeği; son koşmandı bir ekmeğe / Nasıl dayansın can nasıl; sen girerken toprağa…”

O, barış ve insanlık adına kimi güç odaklarına da olanca yürekliliği ile seslenmektedir: “Neden barışı konuşamıyoruz / Sürüp gidiyor silahlanmanın övüncü / Silebilir mi, zararlı atıkları zaman? / Yaşadıkça kana bulanan günün kırık aynası  / Dünya sarmalı, us dışı güçlerin…”

Fransız devrimine ve aydınlanma hareketine büyük katkıda bulunan, hayatı boyunca ifade özgürlüğünü savunmuş ve bunu eserlerine yansıtmış olan ünlü Fransız yazar ve filozofu Voltairediyor ki: “Şiirin düzyazıdan farkı, az sözcükle çok şey anlatmaktır.”

Yazımıza konu olan şairimiz, dünden bugün ilerleme yaparak adı başarıya imza atmıştır. yapıtında bunları başarmıştır.

                       Sosyalitesinin ve başarılı çabasının sürmesi dileklerime kutluyorum!

 

*

 
Toplam blog
: 782
: 1295
Kayıt tarihi
: 18.08.08
 
 

Kırşehir Erkek İlköğretmen Okulu'nu, İzmir Buca Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümünü, İstanbul Çapa M..