Gülümseyin

Tavirlarınız ve ruhsal durumunuz, cevrenizi ve sizleri olumlu veya olumsuz etkiler. Başlangıçdaki ruhsal durumunuz, o gün ilişkide bulunduğunuz herkesi etkiler. "Ruhsal durumunuz düşünceleriniz kadar bakışlarınızdan da etkilenir. Yüzünüzden yansıyan duygunuz, mutluluk ve üzüntü saçacak çevrenize. Güne nasıl başladığınızı anlamak için az dahi olsa hic zaman ayırdınızmı? Örneğin; bu sabah aynaya baktınız mı? Evinizden çıkarken esinize nasıl davrandınız? Gözlerine baktınızmı? Yoksa fark etmediniz mi? Nasıl baktıklarını görmediniz mi? Fark etmeyenler, fark edilmeyi hak etmiyorlar. Bakışları ışıl ışıl parlayan insanların, seslerinden heyecan fışkırır, çünkü ideallere adanmışlardır, çünkü anlamlı işler uğrunda uykularını terk etmeye gönüllüdürler.

Insanin yüzü ruhunun aynasıdır. Ayna karanlık olanı karartır, parlak olanı aydınlatır. Kusların bir anlarini bile durgun ve donuk geçirmediklerini görmüşünüzdür. Kuslar yiyecek kışlık bir şeyler depolayamazlar. Sıcakta, onların kilimalari yok, ama onlar için her sabah bir bahardır, bir diriliştir. Bugün niceleri bu sabahı göremediler. Insan sevinenle sevinen üzülenle üzülen, yüce bir ruh yapisina sahiptır. Ama ayni insan evsiz serçeden, kovandaki arıdan daha umutsuz, daha bitkin ve yorgundur.

Mutluluk başkalarına verilebilecek en güzel hediyedir. Bu kadar ucuz ve kolay olduğu halde ne duryorsunuz? Biraz saygı ve sevgi bakışı yeter. Yüzüne baktığınızda kalbinize heyecan veren, mutluluk saçan bir insan varsa ondan kaçmayınız. Ümidi öyle insanların gözlerinde bulur, şefkati onların sözlerinde hissedersiniz. Bugün kaç kişinin yüzüne gülümsediniz? Bugün kaç kişiyi bir yığın dert arasından çekip huzura kavusturdunuz? Ya iş yerinize girer girmez, kaç mesai arkadaşınıza boş bir bakışla "günaydın!" dediniz. Her insan sevgi bekler. Kainatin Yaratıcısı bile, sevgisine ve lütfuna karşılık sevgi bekliyor yarattıklarından. Evinize getirdiginiz, güller bile, "beni sevin" diye yalvarıyor.

Bizler buzdağına dönüşen dargınlıklarımızı, gittiğimiz yerlere taşımakta neden bu kadar ısrarcıyız? Insanlar nasil böyle, kalplerini karamsarlığa kaptırıyorlar? İslam'ın yüce peygamberi insanlara öyle iyi davranırdı ki, herkes en çok kendisini sevdiğini sanırdı.

Insan aglayarak bile gülümser, gülün demiyorum, yaliniz gülümseyin. Kendimize söz verin, herşeye hatta duvara bile bol bol gülümseyerek bakacağıniza, insanlara, hayvanlara, bitkilere, yıldızlara gözlerinizle gülümseyin. Eger bu davraniş, bazen ikiyüzlülük olarak algilanirsa, varsin olsun. “Karanlık bir kalbi gülümseyen gözlerde gizlemek şerefli bir ikiyüzlülüktür”

Gülümsemeniz dilegimle, Mustafa Uçman