- Kategori
- Gündelik Yaşam
Gülümseyiniz
Günlük yaşantımızda gülümsemenin ayrı bir yeri vardır. Amerikalı yazar Dale Carnegie bir sözünde şöyle der:
· İnsanları etkilemek için en önemli araç gülümsemektir. Gülümseme düşmanı bile dost eder. Sabahlayın evden çıktığınız zaman aynaya bir kez bakınız, yüzünüz gülmüyorsa dışarıya çıkmayınız” diye öğütler.
Televizyonların reklamlarında bile görüyoruz. Gülümseyiniz, toprağa gülümseyiniz… Ağaca, çiçeğe gülümseyiniz, insana gülümseyiniz, çocuklara gülümseyiniz, çiçekler de gülümser diye. İnsan olarak dışarıya çıktığımız zaman gördüğümüz insanlara bir merhaba desek, hal, hatırını sorsak herhalde bir şey kaybetmeyiz.
Dinimizde bile güler yüzlü olmanın insanın kişiliğinde, inancında bir sadakadır diye geçer. Hele rastladığımız birine selam vermek, günaydın demek bir başka duygudur. Ne yazık ki son zamanlarda bu tür hareketler, davranışlar çok geride kaldı. Aynı apartmanda oturanların bir birlerine selam vermediklerini bile duyuyoruz. Bir komşu hakkı diye bir şey vardır. Unutmayalım ki selam ve sevgi barışın tek kavramıdır. Bunlar dostluğu da pekiştirir. Gülümseme ve selam vermenin medeni, uygar olmanın da bir gereğidir.
Ben bunları yazarken aklıma ufak bir öykü geldi. Birbirine yakın iki bakkal varmış. İkisi de bal, yağ,sabun, bulgur, pirinç ,çay ve şeker v.s. satıyorlarmış. Biri komşusuna şöyle dermiş:
- Ben bu gün hiç bir şey satamadım, bana gelen de olmadı. Görüyorum ki siz ise çok bal sattınız, oysa benim balım sizinkinden daha çok ve daha iyidir. Bana gelen olmuyor,
- Komşusu şöyle cevap veriyor.
- Efendi, efendi sen bal satmıyorsun, sen sirke satıyorsun” diye cevap vermiş.
Demek ki alışverişte de gülümsemenin büyük bir rolü ve önemi vardır.
Sözün özü, ey insanlar
Ne olur biraz gülümseyiniz,
Hiçbir şey kaybetmezsiniz.
Abdülkadir GÜLER
23 Ocak 2018- SÖKE